30 Kasım 2015 Pazartesi

Avrupa Birliğini nasıl parçalayacağımızın hesaplarını yapmamız gerekirken Avrupa birliğine nasıl gireriz diye hesap yapıyoruz? Daha çok ama çok yolun başındayız

Avrupa Birliğini nasıl parçalayacağımızın hesaplarını yapmamız gerekirken Avrupa birliğine nasıl gireriz diye hesap yapıyoruz? Daha çok ama çok yolun başındayız.(Bahadır Çakır)

Avrupa vatandaşları facebook profillerini Fıransız bayrağına boyadılar.

Fıransa'da bir patlama oldu tüm Avrupa vatandaşları facebook profillerini Fıransız bayrağına boyadılar. Özellikle dikkatimi çeken ise Avrupa tarihinde iki kanlı düşman olan Almanların Fıransız bayrakları ile ile profillerini donatması oldu. Bunun derin bir felsefesini yapabilirim. Ama gerek yok. Çok basit şeylerin çok derin felsefi boyutları var. (Bahadır Çakır)

Dil birliği yok ama Alfabe birliği var

Parça parça yazdığımın farkındayım ama öyle yapmak zorundayım. Bütün parçaları birleştirip yazarsam, ağır hakikatlerin sindirimi zor olur. Bugün çok dikkatimizi çeken okullarda ders olarak gördüğümüz Avrupa birliğine bir ufak bakış atalım. Bütün Avupa devletleri zannedersem latin Alfabesini kullanıyor. Alfabede birlik kurmuşlar resmen. Avrupanın hamisi olan ingiltere, Almanya, Fıransa'ya baktım hepsi Latin alfabesi kullanıyor. Geri kalanına bakmaya gerek duymadım. Belki Rusya'ya yakın taraflarda ufak tefek değişiklikler görülebilir. Dil birliği yok ama Alfabe birliği var. Din birliği var. Hepsi hristiyan. Daha fazla da incelemeye gerek yok herhalde bunlar yeterli.(Bahadır Çakır)

Kapalı konuştuğumuz zaman biliyorum daha da anlaşılmaz oluyoruz

Kapalı konuştuğumuz zaman biliyorum daha da anlaşılmaz oluyoruz. Biraz daha açalım o zaman.
Bugün hangi Türk devleti türkçe alfabe kullanıyor? Kırgızlar Kiril alfabesini kullanıyor.Kiril alfabesi Rusların kullandığı bir alfabe.Adını Ortodoks rahipleri Kiril ve Metodius'tan almıştı kiril. Kırgızlar Türk ve Müslümanlar ne tezat çelişki.
Kazakistan'da Türk ve Müslüman ama kiril alfabesi kullanıyor. Onlarda Rus Alfabesi kullanıyor.Kullanması zorunda bırakılmış desek daha doğru olur.
Türkmenistan hangi alfabeyi kullanıyor 1993 de kiril alfabesinden Latin Alfabesine geçmişler ya da geçirilmişler.
Sıra bize geldi sanırım hangi alfabeyi kullanıyoruz. Latin Alfabesini kullanıyoruz. 700 sene Arap Alfabesi ile yazdık sonra Latin Alfabesine geçtik.
Ya da geçmek zorunda bırakıldık yazmıyayım daha.
Azerbaycan Arap alfabesinden latin Alfabesine geçirildi.
Gerçekten bana biz Arap Alfabesini kullanmamalıydık diyen birine bende gayet normal olarak latin alfabesini niye kullanıyoruz diyebilir. çok aşırı Türkçü isen milli alfaben olan Göktürk Alfabesini kullan.
Hiç ölmemiş Turan ülkümüz var değil mi bu ülküyü önce alfabede birlik olarak sağlayalım.
Şimdi biraz da Arap dünyasına bir bakalım. Hepsi İslam devleti olmasına rağmen bayraklarında hilal sembolü olmayan hükümetleri ingilizler tarafından kuruluna bu sömürge devletleri ile önce birlik olabilmemiz için bizim büyüklüğümüzü ve askeri gücümüzü tanısınlar. Ve Müslüman kılığındaki ecnebilerden kurtulsunlar.
Türk birliği ya da sadece İslam birliği şuan için mümkün değildir.
Peki biz neyi öneriyoruz. Türkiye önce tarihi ile yüzleşsin bütün tarihi arşivler araştırmacıların önüne açılsın. İlköğretimde önce ezberletilen tarih değil bilim dalı olan tarih dersleri verilsin.
Daha çok aşama var. Bütün bunlar buraya yazdıklarımız ve yazamadıklarımız bir hallalsun biz ondan sonra önereceğimiz yalnıca gönül birliğidir. gönül birliği olduğu zaman hepsinde birliğe çoktan varmışızdır.
BAHADIR ÇAKIR

3.Dünya Savaşı Çoktan Başladı

3.Dünya savaşı şuanda yaşanıyor zaten. 3.Dünya savaşı çoktan başladı. İslam coğrafyasında yaşayan Müslümanlar artık uyandı. Evet bu uyanış başladı. Yıllarca sömürülen yerler artık bunun farkında. Ve bu farkındalığın vermiş olduğu tepkiler sonucu Arap baharı ortaya çıktı. Kukla Diktatörler tek tek yıkılmaya devam ediyor. Kukla terör örgütleri de tek tek yıkılacaktır.
Ve sonuç olarak vahşi Batı hala sömürme (Emperyalizm) ye devam etmek istiyor ama bunu artık bir müddet sonra başaramaz hale gelecektir.Doğru İslam ülkeleri kan ağlıyor ama bu ağlayışın sonu gülüşle bitecektir. Yüce Mevlamızın izni ile kaderin bu istikamette yürüdüğünü görmemek mümkün değil.
Müslüman alemi çığlıkları ile uyanıyor. Arkada arka planda büyük bir uyanış ve birleşme var.Ortam tamamen müsait bir hale geldiğinde Allah'ın dilemesi ile büyük bir iman ordusu kurulacaktır. Kader ve bu çığlıklar bütün bu çile dolu yolculuk bu büyük biatı hazırlıyor.
Allah'ın da bir hesabı var. Bunu herkesin ama herkesin bilmesi lazım gelir. O dilemeksizin hiç bir şey gerçekleşemez.Her hatanın bir hesabı vardır. Müslümanlar eski yaptığı hataların hesabını ödüyor. Her yaptığı hatanın bire bir hesabını ödemese de ödüyor. Suç ve ceza şuanda bitmek üzere gelecek Allah'ın izni ile Müslümanların olacaktır. Ama bu yaşadıklarından ders almaz ve o bolluk, güllük gülüstanlık zaman geldiğinde zafer sarhoşluğuna kapılırsa eğer, işte o zaman kıyamet kopar.
İşte bunun için bize Türkiye'ye biat etmeyecek olanlar bugünden hesabını ödüyor. Arap dünyası ve Türk dünyası bu bedeli ödüyor. Kader onları bizim öncülüğümüzde kurulacak olan bir İslam Hilafetine hazırlıyor. Ve onlara başka bir seçenek olmadığını kan ve revan içinde bırakarak gösteriyor. Gösteriyor göstermesine de insanlar çok nankör, çiğ süt emdiği için hainler her an mevcudunu sürdürecektir. Bu gelişmeler insanlara verdiği en önemli mesaj şu İslam parayla, Dünyalık mallar için satılamayacak kadar yücedir. Ve kim ki kar için rant için çıkar ve menfaatleri için İslamı geri plana atmaya kalkar ise bedelini çok ağır bir şekilde ödüyor ve ödeyecektir.
Allah'ım sana tüm kalbimle yalvarıyorum. İslam'ı muzaffer eyle. Zalimleri kahreyle. Ve kim ki bizden kim bize biat etmiyecek ve kim ki biat ettikten sonra hainlik yapacaksa onu İzzetin, kemalin, ve şerefin üzerine yerle bir eyle. Onları düşmanın karşısında ezik hakir bir durumda kahreyle.
Ve kim ki bizimle birlikte senin için senin adınla yürüyecek ise onu bizimle birlikte yücelt ve yükselt.
Ey güzel Allah'ım en doğruyu ve en güzeli sen bilirsin nasıl biliyor ise öyle eyle zira sen ne eyler isen güzel eylersin. Ben sana inandım sana güvendim, sana dayandım.
HAK GÖRELİM BAKALIM NE EYLER NE EYLER İSE GÜZEL EYLER. ....
BAHADIR ÇAKIR

26 Kasım 2015 Perşembe

HAKLI OLDUĞUMUZ HALDE KORKUYOR İSEK O KALBİ TAŞIMANIN MANASI YOK AT GİTSİN ÇÖPE

HAKLI OLDUĞUMUZ HALDE KORKUYOR İSEK O KALBİ TAŞIMANIN MANASI YOK AT GİTSİN ÇÖPE
Rusya şuan da sıkışmış durumda korkuyla geri çekilmemeliyiz devlet büyüklerimiz asla taviz vermemeli yok Rusya bizim dostumuz falan bu ayakları bırakmalıdır. Medyayı çok iyi takip ediyoruz, bir dostumuz kelimesi tırların vurulmasına neden olmuştur. Sert cümleler kullanılmalıdır. Rusya bizimle savaşamaz. İran ve Çin de öyle bir şeye kalkışamaz. Azıcık cesaret...Twitter dan devlet büyüklerimize sürekli olarak taviz vermemeleri gerektiğini yazdık. İfadeleri yumuşatmanın zarar verdiğini yazdık en azından susmayı tercih edebilirler. Susmak dahi bazen acayip bir korku salar. Allah düşmanın kalbinden korkuyu silmesin. Allah düşmanlarımızın kalbine bizim korkumuzu öyle bir yerleştirsin ki kıpırdıyamaz hale gelsinler. Elleri ayakları tutulsun simalarının rengi atsın elleri ayakları titresin. Korkudan kacacak delik arasınlar. Niye korkacağız niçin korkacağız. Bu millete bir şeyi çok iyi öğrettiler korkmayı. İstiklal marşı bile korkma diye başlıyor. Ölmekten mi korkuyoruz niye korkacağız gerekirse canlı bomba oluruz korkacak bir şey yok. Çanakkale savaşında ninelerimizin eline yedek kurşun bırakırlarmış en son çare düşmanı alt edemezse namus ve ırzı için kendine sıkarmış. Bu cesaret bizde her zaman var. Allah cesur yüreklerin yanındadır. Korkakların değil. Korkaklar vatanı satar adamı satar. Allah bize korkak dost korkak arkadaş korkak yar eylemesin. Cesur yar cesur arkadaş cesur Dost eylesin. Yok olma pahasına bizimle yürüyecek olan cesur yürekler eylesin Mevlam. Cesaret dedikte olmayacak yerlerde olmayacak cesur çıkışları kasttemiyoruz uğrunda can vermeye değer şeyler adına cesur çıkışlara ihtiyacımız var. İslam için Allah için ölmeye ve öldürmeye değer. Bu kriteri taşıdığı müddetçe dünya üzerimize yürüse bir adım dahi geri atmayız. Hak bildiğimiz yolda sonuna kadar yürürüz. Kendimi hiç bir zaman yüksek görmedim, Bahadır çakır kimseyi yarı yolda bırakmadı bu güne kadar bununla onur duyuyorum. Bazı değerler vardır o kimsenin fıtratıdır o değerler onun dışına istese de çıkamaz. Biz den hain olmaz. Hiç bir zaman net konuşmadım en son sözü Allah söyler biliyorum. Kimsenin garantisi yok, en zirve noktadaki evliya dahi olsa ayağının kaymayacağına.o yüzden hiç bir zaman emin konuşmayı yeğlemedim. Ama bazı bariz hakikatler var bunları söylemek gerekiyor. Dünyalık makam ve mevkiler için kimseyi satmayız. Bırakın dünyalık makam ve mevkileri manevi makam ve mevkiler içinde kimseyi satmaz kimsenin önüne taş koyamayız. Çünkü fıtratımız gereği bizde böyle bir şey yüklü değil. Programımız da yok. Biz kimsenin işiyle uğraşmayız bize dokunanın da ......koruz. Yolunda gidenle bizim ne işimiz olur. Haklı olmadığım davanın savunuculuğunu yapmam. Haksızsam dövüşe gerek yok suratımı ben çevirir vurun tokatı derim. Ama haklıysam ve karşımdaki kişi hala çavır cıvır ediyorsa onun ......korum. Bedeli neyse de öderim. İsterse sonu ölüm olsun. Ülke olarak biz haklıyız neden ve niçin korkacağız. Allah haklının yanındadır. Korkacaksak haksız olmaktan haksız yere bir zulüm yapmaktan korkalım. Haklı olduğumuza halde korkuyor isek o yüreği taşımanın bir manası yok. At gitsin çöpe.(BAHADIR ÇAKIR)

24 Kasım 2015 Salı

RUS UÇAĞININ VURULMASI ÇOK İYİ OLDU

Rus Uçağının vurulması çok iyi oldu. Rusya günlerdir, DEAŞI(IŞİD) vuruyoruz diyerek, Bayır bucak Türkmenlerini vuruyorlar. Rusya bizim Müslüman soydaşlarımıza vurmasa idi eğer hava sahamızı ihlal etmesi geçiştirilebilirdi. Fakat Rusya bu olayla birlikte şunu bilmelidir ki hiç bir kara bağlantısı bulunmayan Suriye'de ne işi var. Bizim en uzun sınırlarımızın bulunduğu komşumuz Suriye üzerinde her türlü hak talep edebiliriz. O sığınmacılar Rusya'ya sığınmadı.5 Milyon sığınmacı bizim topraklarımızda dolayısı ile Rusya haddini bilmelidir. Daha ileri de gidebileceğini de zannetmiyorum. Türkiye sert tavrını değiştirmediği müddetçe Türkmenler üzerindeki baskıları da giderek azalır. Türkmen Birliklerine havadan, karadan, denizden her türlü desteği sağlamalıyız. Hatta mümkünse Osmanlı'nın eski tapularıyla hak iddia ederek, Türkmenlerin bulunduğu bölgeyi de kapsayacak şekilde özerk bir Türkmen devletinin kurulmasına öncülük edilmelidir. Rusya yukarıda Ukrayna (Kırımı) işgal eder iken kimsenin sesi çıkmıyor da biz hakkımız olan yeri alırken kim bize ne diyebilir. Diyenin de haddini bildirecek kudrete sahip değil miyiz? Hadi diyelim sahip değiliz, büyük güçlerin dikkatini çekmeden Türkmen birliklerine özel kuvvetlerle Türkmen kılığına sokabiliriz. Silah satışı altında bu askerleri her türlü silah desteğini helikopterinden uçağına savaş gemisine kadar her türlü desteği verebiliriz. (BAHADIR ÇAKIR)

FATIHA SÜRESİ'NİN DERİNLİĞİ

FATIHA SÜRESİ
Resûlullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular:
"Cebrâil (a.s) bana dedi ki: Allâhü Teâlâ sana selâm söylüyor ve buyuruyor ki:
Kul benim huzurumda namaza durup "Allâhu Ekber" dediğinde onunla aramızda bulunan perdeyi kaldırırım.
Kul "elhamdü" dediğinde Allâhü Teâlâ, "Hamd kime mahsustur?" diye sorar, o da "lillâhi" diye cevap verir.
Allâhü Teâlâ, "Allah kimdir?" diye sorunca "Rabbilâlemîn" der. "Alemlerin Rabb'i kimdir?" buyurunca "Errahmânirrahîm" der.
"Rahman ve Rahim kimdir?" diye sorunca "Mâlikiyevmiddîn" der. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ,
"Ey kulum, din gününün sahibi benim" der. Kul, "İyyâke na'budu ve iyyâke nesteîn; Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz" deyince Allâhü Teâlâ, "Ey kulum, mademki yalnız bana kulluk edip yalnız benden yardım istiyorsun, o halde istediğini dile ki sana verilsin" buyurur.
Kul "İhdinâ; bize hidayet et" deyince Allâhü Teâlâ,
"Hangi hidayeti istiyorsun?" buyurur. Kul "Essırâta'l-müstakîm; "Sırât-ı müstekîmi, doğru yolu" deyince Allâhü Teâlâ,
"Hangi yolu istiyorsun?" diye sorar. Kul "Sırâtallezîne en'amte aleyhim" "Kendilerine in'âm ettiğin bahtiyarların yoluna" deyince
Allahü Teâlâ:
"Ey meleklerim, siz de şahit olun ki ben bu kulumu, kendilerine nimet verdiğim peygamberler, sıddîklar, şehitler ve salihlerle beraber kıldım" buyurur. Kul,
"Ğayri'l-mağdûbi aleyhim veleddâllîn; Ne o gadap olunanların, ne de sapkınların" deyince Allâhü Teâlâ tekrar meleklere, "Şahit olun ki ben bu kulumu nimet verdiğim kimselerden kıldım, gazaba uğramışlardan ve sapkınlardan eylemedim" buyurur.
Kul "Amin" deyince onunla beraber bütün melekler de "Amin" derler..
Müslim, Müsâfirin 254; Nesâî, İftihah 25.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular:
"Cebrâil (a.s) bana dedi ki: Allâhü Teâlâ sana selâm söylüyor ve buyuruyor ki:
Kul benim huzurumda namaza durup "Allâhu Ekber" dediğinde onunla aramızda bulunan perdeyi kaldırırım.
Kul "elhamdü" dediğinde Allâhü Teâlâ, "Hamd kime mahsustur?" diye sorar, o da "lillâhi" diye cevap verir.
Allâhü Teâlâ, "Allah kimdir?" diye sorunca "Rabbilâlemîn" der. "Alemlerin Rabb'i kimdir?" buyurunca "Errahmânirrahîm" der.
"Rahman ve Rahim kimdir?" diye sorunca "Mâlikiyevmiddîn" der. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ,
"Ey kulum, din gününün sahibi benim" der. Kul, "İyyâke na'budu ve iyyâke nesteîn; Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım isteriz" deyince Allâhü Teâlâ, "Ey kulum, mademki yalnız bana kulluk edip yalnız benden yardım istiyorsun, o halde istediğini dile ki sana verilsin" buyurur.
Kul "İhdinâ; bize hidayet et" deyince Allâhü Teâlâ,
"Hangi hidayeti istiyorsun?" buyurur. Kul "Essırâta'l-müstakîm; "Sırât-ı müstekîmi, doğru yolu" deyince Allâhü Teâlâ,
"Hangi yolu istiyorsun?" diye sorar. Kul "Sırâtallezîne en'amte aleyhim" "Kendilerine in'âm ettiğin bahtiyarların yoluna" deyince
Allahü Teâlâ:
"Ey meleklerim, siz de şahit olun ki ben bu kulumu, kendilerine nimet verdiğim peygamberler, sıddîklar, şehitler ve salihlerle beraber kıldım" buyurur. Kul,
"Ğayri'l-mağdûbi aleyhim veleddâllîn; Ne o gadap olunanların, ne de sapkınların" deyince Allâhü Teâlâ tekrar meleklere, "Şahit olun ki ben bu kulumu nimet verdiğim kimselerden kıldım, gazaba uğramışlardan ve sapkınlardan eylemedim" buyurur.
Kul "Amin" deyince onunla beraber bütün melekler de "Amin" derler..
Müslim, Müsâfirin 254; Nesâî, İftihah 25.

14 Kasım 2015 Cumartesi

G20 leaders, thIs call Is to you * You, the representatives of the Group of 20 (G20) countries! * You, world leaders sitting at that table! * You are the ones governing two-thirds of the world population. * You have control over almost all of the world's economy. * You have authority over all of the Earth's resources. * You are the ones who make up the center of global power. * You are the ones who direct the seven climates from the U.S. to Asia, Africa to Latin America. * You are the representatives of power and grandness, rule and justice. * You influence not only the future of your own countries and states, but also that of the human race. * Both war and peace belong to you. * You are the ones responsible for both welfare and poverty. * The human life is limited as is the term of powers. * Like all humans, you too are mortal. * Listen to your conscience. * Govern with not only your minds but also your hearts. * Make it a priority to call to justice rather than focusing more on ruling. * Try to share more than trying to add to your possessions. * The Earth is our common homeland, protect this homeland together. * You, world leaders who will be gathering around that table tomorrow! * The power showdown we see today is making way for the most grueling conflicts of human history. * The signals today are indicating a very dire future. * Stop this dangerous course of events. * The chaos surrounding our region today will soon hit your cities and homes, too. Know this. * You can be sure that examples of scenes from our region, which has been destroyed because of resource wars, will soon appear in Europe, the U.S. and Asia. * A horrendous breeze of chaos is blowing in our region. Countries are being divided. Cities are turning into ruins. People are killing one another. All values of a legendary civilization are being undermined. The Muslim generation extending from Morocco to Indonesia is now experiencing a separation like it has never before seen in centuries. * If you do not take action at once and stop this course of events, know that this disaster degrading the human honor and giving it deep grief will tomorrow hit European capitals and the city wars will start touring the continents. * Believe me, the terror that has hit our people and streets today will soon hit your streets and people. * You, world leaders, who have gathered around that table! * We expect you to compete for justice, not power. * We expect you to form a world moulded with compassion. * We want you to believe that welfare will be achieved through justice, not greed. * Right beside us in Syria an atrocious tragedy is happening. * A country is becoming extinct. Ancient cities are being destroyed. * You, leaders of the East and West! * You saw as a threat the millons of displaced fleeing disaster. You feared them. You erected walls and wire fences to keep them out. You buried into seas these people who Turkey treated as guests. * Your coasts are filled with the lifeless bodies of babies. * Their curse will come and hurt you too. * Know that the teary-eyed children in Aleppo, the women who have abandoned their countries in search of a safe haven, the millions in refugee camps, the generations that have witnessed all this will tomorrow question you, your countries, policies as well as history. * It is a time in the world in which both the conscience and compassion are tested. * We are going through a time in which morals and virtue have weakened. * Find a solution to the war in Syria. * Do not make plans through tyrants. Solve the chaos in Iraq. Give up on the idea of dividing countries. * Stop supporting and tolerating terrorist organizations. * Stop making plans to cause instability in countries through terrorism. * You will all depart from this world. * Leave examples of justice and mercy behind, rather than tears and disaster. * Make new history with your orders, opinions and responsibility. * Free the world from this bad state of affairs, end this disaster in our region. * As President Recep Tayyip Erdoğan said, lay the foundations of an age in which consciences become global. * You, world leaders, the leaders of the East and West, who are sitting around that table! * You are responsible toward history and humanity of every decision and judgement you make. Both war and peace belong to you. * Leave an applaudible past behind you. * Activate your conscience and compassion. * In the name of the child bodies washing up on your shores, end the disasters in our region, which will soon become global. * For the sake of ancient cities, displaced Syrians and future generations, stop this bad course of events. * Tomorrow, as you sit at that table, think about this for a few seconds only and then decide! * We are calling you to joint goodness, hear the joint call of billions of people!

G20 leaders, thIs call Is to you
* You, the representatives of the Group of 20 (G20) countries!
* You, world leaders sitting at that table!
* You are the ones governing two-thirds of the world population.
* You have control over almost all of the world's economy.
* You have authority over all of the Earth's resources.
* You are the ones who make up the center of global power.
* You are the ones who direct the seven climates from the U.S. to Asia, Africa to Latin America.
* You are the representatives of power and grandness, rule and justice.
* You influence not only the future of your own countries and states, but also that of the human race.
* Both war and peace belong to you.
* You are the ones responsible for both welfare and poverty.
* The human life is limited as is the term of powers.
* Like all humans, you too are mortal.
* Listen to your conscience.
* Govern with not only your minds but also your hearts.
* Make it a priority to call to justice rather than focusing more on ruling.
* Try to share more than trying to add to your possessions.
* The Earth is our common homeland, protect this homeland together.
* You, world leaders who will be gathering around that table tomorrow!
* The power showdown we see today is making way for the most grueling conflicts of human history.
* The signals today are indicating a very dire future.
* Stop this dangerous course of events.
* The chaos surrounding our region today will soon hit your cities and homes, too. Know this.
* You can be sure that examples of scenes from our region, which has been destroyed because of resource wars, will soon appear in Europe, the U.S. and Asia.
* A horrendous breeze of chaos is blowing in our region. Countries are being divided. Cities are turning into ruins. People are killing one another. All values of a legendary civilization are being undermined. The Muslim generation extending from Morocco to Indonesia is now experiencing a separation like it has never before seen in centuries.
* If you do not take action at once and stop this course of events, know that this disaster degrading the human honor and giving it deep grief will tomorrow hit European capitals and the city wars will start touring the continents.
* Believe me, the terror that has hit our people and streets today will soon hit your streets and people.
* You, world leaders, who have gathered around that table!
* We expect you to compete for justice, not power.
* We expect you to form a world moulded with compassion.
* We want you to believe that welfare will be achieved through justice, not greed.
* Right beside us in Syria an atrocious tragedy is happening.
* A country is becoming extinct. Ancient cities are being destroyed.
* You, leaders of the East and West!
* You saw as a threat the millons of displaced fleeing disaster. You feared them. You erected walls and wire fences to keep them out. You buried into seas these people who Turkey treated as guests.
* Your coasts are filled with the lifeless bodies of babies.
* Their curse will come and hurt you too.
* Know that the teary-eyed children in Aleppo, the women who have abandoned their countries in search of a safe haven, the millions in refugee camps, the generations that have witnessed all this will tomorrow question you, your countries, policies as well as history.
* It is a time in the world in which both the conscience and compassion are tested.
* We are going through a time in which morals and virtue have weakened.
* Find a solution to the war in Syria.
* Do not make plans through tyrants.
Solve the chaos in Iraq. Give up on the idea of dividing countries.
* Stop supporting and tolerating terrorist organizations.
* Stop making plans to cause instability in countries through terrorism.
* You will all depart from this world.
* Leave examples of justice and mercy behind, rather than tears and disaster.
* Make new history with your orders, opinions and responsibility.
* Free the world from this bad state of affairs, end this disaster in our region.
* As President Recep Tayyip Erdoğan said, lay the foundations of an age in which consciences become global.
* You, world leaders, the leaders of the East and West, who are sitting around that table!
* You are responsible toward history and humanity of every decision and judgement you make. Both war and peace belong to you.
* Leave an applaudible past behind you.
* Activate your conscience and compassion.
* In the name of the child bodies washing up on your shores, end the disasters in our region, which will soon become global.
* For the sake of ancient cities, displaced Syrians and future generations, stop this bad course of events.
* Tomorrow, as you sit at that table, think about this for a few seconds only and then decide!
* We are calling you to joint goodness, hear the joint call of billions of people!

Siz G20 liderleri! Dünya nüfusunun üçte ikisine, ekonominin ve kaynakların tamamına siz hükmediyorsunuz. Güç ve azametin temsilcileri sizsiniz.BİLİN Kİ SİZDEN DAHA GÜÇLÜ OLAN ALLAH(TANRI ) VAR...GÜCÜNÜZE GÜVENİR VE SÖZLERİMİZE KULAK VERMEZ İSENİZ...GÜCÜNÜZÜN YOK OLDUĞUNA ŞAHİT OLACAK.ÇOK BÜYÜK ZANNETTİĞİNİZ GÜCÜNÜZÜN ESASINDA HİÇ OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ....


* Siz, G20 ülkelerinin temsilcileri!
* O masada oturan dünya liderleri!
* Dünya nüfusunun üçte ikisini siz yönetiyorsunuz.
* Dünya ekonomisinin hemen tamamına siz hükmediyorsunuz.
* Yeryüzünün bütün kaynakları üzerinden siz söz sahibisiniz.
* Küresel iktidarın merkez gücünü siz oluşturuyorsunuz.
* Amerika'dan Asya'ya, Afrika'dan Latin Amerika'ya, yedi iklime siz yön veriyorsunuz.
* Güç ve azametin, iktidar ve adaletin temsilcileri sizsiniz.
* Sadece ülkelerinizin ve uluslarınızın değil, insan ırkının geleceğine siz yön veriyorsunuz.
* Savaşın da barışın da sahibi sizsiniz.
* Refahın da fakirliğin de sorumlusu sizsiniz.
* İnsan ömrü sınırlıdır, iktidarların süresi sınırlıdır.
* Bütün insanlar gibi, sizler de ölümlüsünüz.
* Ellerinizi vicdanlarınıza koyun.
* Sadece aklınızla değil, kalbinizle de yönetin.
* Hükmetmekten çok adalete çağırın.
* Sahip olmaktan çok paylaşmaya çalışın.
* Yeryüzü hepimizin ortak vatanı, bu vatanı hep birlikte koruyun.
* Siz, yarın o masanın etrafında toplanacak dünya liderleri!
* Bugün tanık olduğumuz güç hesaplaşması, insanlık tarihinin en acı çatışmalarına kapı aralıyor. Bugünkü işaretler çok vahim bir geleceğe işaret ediyor.
* Bu tehlikeli gidişi durdurun.
* Bugün bizim coğrafyamızı kasıp kavuran kaos yarın sizin şehirlerinizi de, evlerinizi de vuracak, bunu bilin.
* Bugün kaynak savaşları yüzünden paramparça olan coğrafyamızın örnekleri yarın Avrupa'da, Amerika'da, Asya'da da karşımıza çıkacak, emin olun.
* Coğrafyamızda korkunç bir kaos fırtınası esiyor. Ülkeler parçalanıyor. Şehirler harabeye dönüyor. İnsanlar birbirini boğazlıyor. Destansı bir medeniyetin bütün değerleri aşağılanıyor. Fas'tan Endonezya'ya uzanan İslam kuşağı yüzyıllar boyunca görmediği bir parçalanma yaşıyor.
* Bir an önce harekete geçmezseniz, bu gidişi durdurmazsanız, insan onurunu aşağılayan ve ona derin acılar yaşatan bu felaketin yarın Avrupa başkentlerini de vuracağını, şehir savaşlarının kıtaları dolaşacağını bilin.
* Bugün insanlarımızı, sokaklarımızı vuran terörün yarın sizin sokaklarınızı ve insanlarınızı da vuracağına inanın.
* Siz, dünya liderleri, o masanın etrafında toplananlar!
* Sizden; güç yarışı yerine adalet yarışı bekliyoruz.
* Merhametle yoğrulan bir dünya kurmanızı bekliyoruz.
* Refahın açgözlülükle değil, adaletle de sağlanacağına inanmanızı istiyoruz.
* Hemen yanımızda, Suriye'de korkunç bir trajedi yaşanıyor.
* Bir ülke yok oluyor. Kadim şehirler mahvoluyor.
* Siz, Batı'nın ve Doğu'nun liderleri!
* Felaketten kaçan milyonlarca vatansızı tehdit gördünüz. Onlardan korktunuz. Onlara karşı duvarlar, tel örgüler ördünüz. Türkiye'nin misafir olarak gördüğü bu insanları denizlere gömdünüz.
* Sahilleriniz bebek cesetleriyle doldu. Onların ahı bir gün sizi de vurur.
* Halep'te gözü yaşlı çocukların, ülkelerini terkedip kendilerine sığınacak kapı aralayan kadınların, mülteci kamplarındaki milyonların, bunlara tanık olan nesillerin yarın sizleri de, ülkelerinizi de, politikalarınızı da, tarihi de sorgulayacağını bilin.
* Vicdan ve merhametlerin sınandığı bir çağ yaşıyoruz.
* Ahlak ve erdemin zayıfladığı bir dönem yaşıyoruz.
* Suriye'deki savaşa bir çözüm bulun. Zalimler üzerine hesap yapmayın. Irak'taki kaosa çözüm bulun. Ülkeleri parçalama düşüncesinden vazgeçin. Terör örgütlerine destek vermekten, onları hoş görmekten vazgeçin. Terör üzerinden ülkeleri istikrarsızlaştırma planlarınızdan vazgeçin.
* Hepiniz bu dünyadan gideceksiniz. Arkanızda gözyaşı ve felaket yerine adalet ve merhamet örnekleri bırakın.
* Emirlerinizle, görüşlerinizle, sorumluluklarınızla yeni bir tarih yazın.
* Dünyaya bu kötü gidişten, coğrafyamızı bu felaketten arındırın.
* Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi, vicdanların küreselleştiği bir çağın temellerini atın.
* Siz, dünya liderleri, Doğu'nun ve Batı'nın temsilcileri, O masanın etrafında oturanlar!
* Aldığınız her karardan, verdiğiniz her hükümden, tarih önünde, insanlık önünde sorumlusunuz. Savaşın da barışın da sahibi sizsiniz.
* Arkanızda alkışlanacak bir geçmiş bırakın.
* Vicdanlarınızı ve merhamet duygularınızı harekete geçirin.
* Kıyılarınıza vuran çocuk cesetleri adına, yarın küresel bir hal olacak olan, coğrafyamızdaki felaketlere bir son verin.
* Kadim şehirlerin hatırına, Suriye'nin vatansızlarının hatırına, gelecek nesillerin hatırına, bu kötü gidişe bir son verin.
* Yarın, o masada otururken, sadece birkaç saniye bunları düşünün ve öyle karar verin!
* Sizi ortak iyiliğe çağırıyoruz, milyarlarca insanın bu ortak sesini duyun!
G20 leaders, thIs call Is to you
* You, the representatives of the Group of 20 (G20) countries!
* You, world leaders sitting at that table!
* You are the ones governing two-thirds of the world population.
* You have control over almost all of the world's economy.
* You have authority over all of the Earth's resources.
* You are the ones who make up the center of global power.
* You are the ones who direct the seven climates from the U.S. to Asia, Africa to Latin America.
* You are the representatives of power and grandness, rule and justice.
* You influence not only the future of your own countries and states, but also that of the human race.
* Both war and peace belong to you.
* You are the ones responsible for both welfare and poverty.
* The human life is limited as is the term of powers.
* Like all humans, you too are mortal.
* Listen to your conscience.
* Govern with not only your minds but also your hearts.
* Make it a priority to call to justice rather than focusing more on ruling.
* Try to share more than trying to add to your possessions.
* The Earth is our common homeland, protect this homeland together.
* You, world leaders who will be gathering around that table tomorrow!
* The power showdown we see today is making way for the most grueling conflicts of human history.
* The signals today are indicating a very dire future.
* Stop this dangerous course of events.
* The chaos surrounding our region today will soon hit your cities and homes, too. Know this.
* You can be sure that examples of scenes from our region, which has been destroyed because of resource wars, will soon appear in Europe, the U.S. and Asia.
* A horrendous breeze of chaos is blowing in our region. Countries are being divided. Cities are turning into ruins. People are killing one another. All values of a legendary civilization are being undermined. The Muslim generation extending from Morocco to Indonesia is now experiencing a separation like it has never before seen in centuries.
* If you do not take action at once and stop this course of events, know that this disaster degrading the human honor and giving it deep grief will tomorrow hit European capitals and the city wars will start touring the continents.
* Believe me, the terror that has hit our people and streets today will soon hit your streets and people.
* You, world leaders, who have gathered around that table!
* We expect you to compete for justice, not power.
* We expect you to form a world moulded with compassion.
* We want you to believe that welfare will be achieved through justice, not greed.
* Right beside us in Syria an atrocious tragedy is happening.
* A country is becoming extinct. Ancient cities are being destroyed.
* You, leaders of the East and West!
* You saw as a threat the millons of displaced fleeing disaster. You feared them. You erected walls and wire fences to keep them out. You buried into seas these people who Turkey treated as guests.
* Your coasts are filled with the lifeless bodies of babies.
* Their curse will come and hurt you too.
* Know that the teary-eyed children in Aleppo, the women who have abandoned their countries in search of a safe haven, the millions in refugee camps, the generations that have witnessed all this will tomorrow question you, your countries, policies as well as history.
* It is a time in the world in which both the conscience and compassion are tested.
* We are going through a time in which morals and virtue have weakened.
* Find a solution to the war in Syria.
* Do not make plans through tyrants.
Solve the chaos in Iraq. Give up on the idea of dividing countries.
* Stop supporting and tolerating terrorist organizations.
* Stop making plans to cause instability in countries through terrorism.
* You will all depart from this world.
* Leave examples of justice and mercy behind, rather than tears and disaster.
* Make new history with your orders, opinions and responsibility.
* Free the world from this bad state of affairs, end this disaster in our region.
* As President Recep Tayyip Erdoğan said, lay the foundations of an age in which consciences become global.
* You, world leaders, the leaders of the East and West, who are sitting around that table!
* You are responsible toward history and humanity of every decision and judgement you make. Both war and peace belong to you.
* Leave an applaudible past behind you.
* Activate your conscience and compassion.
* In the name of the child bodies washing up on your shores, end the disasters in our region, which will soon become global.
* For the sake of ancient cities, displaced Syrians and future generations, stop this bad course of events.
* Tomorrow, as you sit at that table, think about this for a few seconds only and then decide!
* We are calling you to joint goodness, hear the joint call of billions of people!

11 Kasım 2015 Çarşamba

-----Bahadır------------

-----Bahadır------------
Görmez misin milleti,umut sende,göz sende,
Herkes birşey söyledi,kürsü sende,söz sende,
Ufukta güneş dursun zamana bir düğüm at, 
İşte senin altında Fatih'te gördüğüm at,
Kalemini hazırla,kılıcı çekme kından,
Gönülleri fethetmek gaye bu son akından...
Nefer mi istiyorsun,sahralar kadar dolu,
Duada evliyalar,secdede Anadolu.
Anadolu tetikte,Anadolu ayakta,
Diriler kahkahada,ölüler ağlamakta...
DENİLİRSE İNANMA,'DAHA DUR AZ DAHA DUR'
KAYBEDECEK ANIN YOK,ZAMAN HIZLI BAHADIR...
Şimdi dünya avcunda,nefes alsan duyan var,
Yazık! .. Batan gemide yan gelip uyuyan var.
Uzay gemilerini fezada yürüt artık,
Sana dar bu hudutlar,hedefi büyüt artık.
Her damla yaş bir dua,her dua binbir füze,
Beklenen hesaplaşma,geldik işte yüzyüze...
Yarın belki yok yiğit,sanki bu an son andır,
Zaferi umuyorsan hem inan,hem inandır.
Biz ki; çağlara mühür vuran nesillerdeniz,
İstanbul'da sur söyler,Çanakkale'da deniz.
NE MADALYA,NE ÜNVAN,HESAP SIRF ALLAH'ADIR.
SIRTINA DÜNYA KONSA ŞİKAYET YOK BAHADIR...
Anlayacaksın beni tarihi düşününce,
Davan kadar büyüksün,hedefin kadar yüce,
Borcun var bu vatana,hem kan hem de ter borcu,
Bahadır,belki yarın bu toprak ister borcu.
Şükür gerek bedenin her bir azası için.
Doğrul be BAHADIR'ım,ALLAH rızası için.
KARANLIĞI TÜKETTİK,YÖNÜMÜZ SABAHADIR.
BİR KEMENT AT GÜNEŞE,ÇABUK GETİR BAHADIR.
Ahmet Mahir Pekşen

9 Kasım 2015 Pazartesi

MEHDİ İLAHİSİ


Üsküdarlı Seyyid Hâşim Baba

Üsküdarlı Seyyid Hâşim Baba

(1718-1782)

Celvetiyye'nin Hâşimiyye kolunun pîri olan Mustafa Hâşim Baba, Bandırmalı Celvetî Şeyh Yûsuf Nizâmeddin Efendi'nin oğludur. 1718'lerde Üsküdar'da Bandırmalı Dergâhında dünyaya gelmiştir.

Tahsîl durumu hakkında bilgi bulunmayan, ancak çok yüksek, çok derin bir irfânın sâhibi olan Mustafa Hâşim Baba, kendisine gâlib olan melâmet hâli içinde Bektaşiliğe de girdiği için, pîr-i azîzi Aziz Mahmud Hüdâî Hazretlerinin âsitânesinde görev yapan merkez tekke şeyhleri tarafından pek hoş karşılanmamıştır. Hatta öyle ki, 1782'krde Hâşim Baba Hakk'a yürüyünce, cenâze namazı kılınmak üzre nâşı, Hüdâî Hazretlerinin âsitânesine götürüldüğü zaman, âsitânenin o tarihlerdeki postnişini Rûşen Efendi:

- Götürün o zındığı buradan! Ben onun cenazesini burada kıldırtmam! diyerek, dergâhın bütün kapılarını kapattırmış. İşte o sebeple Hazretin cenâze namazı, dergâhın alt tarafındaki Cennet Efendi Türbesinin önündeki yolda kılınmış.

Ruhâniyetine selâm olsun, Mustafa Hâşim Baba, babasının yaptırdığı Bandırmah Dergâhının hazîresinde, Karacaahmet Sultân Türbesinin önünden Üsküdar'a inen Gündoğumu caddesinin kenarında medfûndur.

Melâmet neş'esi ile kaleme alınmış divan'ından başka, Ankâyı Maşrık, Vâridat veya Makâlât adını taşıyan iki eseri daha var.



VASL-I MEÂD

İster isen hâsıl ola her murâd,
Geç kamu şeyden murâdın et mezâd!
Bî murâd ol dâima ey hasta-dil,
Hak murâdıdır murâd-ı has ibâd!
Akl-ı mâle tapma-gıl eyle hazer,
İlm-i vahdet kalbini eyler küşâd!
Bilemezsin zâhidâ ma'budunu,
Olmayınca himmet-i sâhib- reşâd!
Nefsini bilmeğe sa'y et Hâşimâ,
Nefsini bilmek-durur vasl-ı meâd!



ÂLEME SULTÂN OLUR

Maksadı âriflerin hikmet-i Yezdân olur!
Matlabı dervişlerin meslek-i imân olur!
Gönül evin bekleyen, mürşîdini Haklayan,
Nefsini pâk eyleyen, zâhid-i Geylân olur!
Sır ile sâlik olan, kalbine mâlik olan,
Şehveti hâlik olan, âleme Sultân olur!
Mârifete ar eden, gülşenini hâr eden,
Mürşidi inkâr eden, tâbi'-i mervân olur!
Şehvete mâil olan, hikmete câhil olan,
Hizmete kâhıl olan, masdar-ı hızlân olur!
Fanî vücûdun geçen, vahdet evine göçen,
Mârifet abın içen, dâimi sekrân olur!
Adem'i bil Adem'i, nefha-i Hak'dır demi,
Bulmayan Âdem demi, matla'-ı Şeytân olur!
Meşhed-i cânı gören, âl-i abâya eren,
Zevk-i tevellâ süren, Kanber-i Selmân olur!
Nûr-u hakîkat eger, Hâşim'e etse eser,
Kâfire kılsa nazar, mazhar-ı imân olur!



GİY MELAMET HIRKASIN

Hakkı bulmak ister isen zâhidâ,
Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!
Şûle vere cânına nûr-u Hüdâ,
Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!

Mürşid-i kâmil bulub ikrâra er;
Zikr-i Hakk'a sa'y ile envâra er;
Mâsivâyı terk eyle esrâra er;
Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!

Cân ü dilden ârife kul ola-gör;
Sa'y edib senden sana yol bula-gör;
Âteş-i aşkla yanıb kül ola-gör;
Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!

Hakk'a ermek sen seni bilmek-durur;
Levh-i dilden şirketi silmek-durur;
Yoksa sanma serseri geçmek-durur;
Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!

İlm-i Hak'dan ister isen bir varak;
Gel bu nazm-ı Hâşimî'den a! sebak;
Çeşm-i kalbin sil ğubardan hoşca bak;
Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!

MUSTAFA OZDAMAR "PİRAN" KIRK KANDİL YAYINLARI

8 Kasım 2015 Pazar

Dünya Dışında Başka Gezegenlerde Yaşayan İnsanlar Var

Bu dünya dışında başka insanların yaşadığı başka dünyalar var. Ve bu dünyalarda yaşayan insanlar ile bizim aramızda bazı farklılıklar var. Dünya dışı varlıklar var. Ve bunun varlığına inanıyordum fakat kesin delil bulamadığım için susuyordum. Ama almış olduğum neticeler doğrultusunda bu düşüncemin gerçekliğini önce kendime ispat ettim. Dünya dışında yaşayan varlıkların dünya ile olan temasları gerçek. Peygamberimiz s.a.v efendimiz 18bin alemin peygamberidir. Ve Miraca yükseldiği zaman. Bu alemlerin her birini gezdi. Ve oralarda da Peygamberlik yaptı. Bunlar ayet ve hadislerle sabit. Bunları da daha sonra iyi bir çalışma ile teker teker anlatma fırsatım olur inşallah. Bizim dünyamızdan başka bir dünya da olan insanlarla konuşmalar yaptı. Kimisinin boylarının bizden çok küçük olduğu. Kimi başka dünyadakilerin ise boylarının bizden çok çok büyük olduğu ile alakalı bilgiler mevcut. Peygamberimizin 5 dakika da gerçekleştirdiği bu yolculuklar. Uzay zaman bağlamında binlerce sene sürdü. Çünkü zaman dünya dışında farklı akıyor. Bir dünya yılı başka bir gezegende kaç bin yıla denk geliyor. Hatta dünyada ki 5 dakika oralarda 500 milyon yıla denk gelen dünya benzeri gezegenler var. Yani başka bir gezegende senelerce yaşıyorsunuz ama bu dünya zamanı ile sadece 5 dakika yapıyor. (BAHADIR ÇAKIR)

5 Kasım 2015 Perşembe

Bilmiyorlar Bizim Dayandığımız Gücü Bilselerdi Korkularından Altlarını Islatır Düşüp Bayılırlardı

   Allah'tan korkan başka hiç bir şeyden korkmaz. Allah dilemeksizin hiç bir şey hiç bir insana zarar veremez.Asker ve ya polis değilse Silahların arkasına sığınmak belinde götünde başında tabancalar ile dolaşan şahıslar silahsız gezemeyen şahıslar en büyük korkaklardır. Çünkü onlar silahlarından güvence alıyorlar. Cesur adam kalbindekine güvenir... Sağına soluna güvenmez. Bilmiyorlar bizim dayandığımız gücü bilselerdi korkularından altlarını ıslatır düşüp bayılırlardı....(BAHADIR ÇAKIR)

KORKU

Allah korkusu bir silahtan ve yahut bir yaratıktan korkar gibi bir korku değildir. Allah korkusunu bunlarla karıştırmak bir hatadır. Ve Allah korkusunu bu şekilde aşılayan din adına konuşan kimseler çok büyük bir gaflet içindedir. Çünkü insan doğası gereği korkulan her neyse ondan uzaklaşır. İnsanları Allah korkusu ile korkutarak uzaklaştıran din adamlarına itibar etmeyin. Allah korkusu sevgidir aşktır.Yine Anne ve babalar çocuklarına yaramazlık yapmasın diye Allah baba yakar, çarpar, kızar gibi cümleler kurabiliyorlar. Bunlar yanlıştır.Onun yerine şunu desinler Allah sevgilidir, o en sevgilidir, ondan büyük aşk yoktur. Herkes terk eder ama o terk etmez.O insanlar gibi vefasız değildir. (Bahadır ÇAKIR)