Neden Türkiye Terörün Hedefinde Çözüm Yolu Nedir?
Neden ABD değil, neden İsrail değil, neden Fransa değil, neden Belçika değil, neden Almanya değil, neden İngiltere değil, neden Rusya değil, neden Türkiye?
Bazen basit sorular. Neden, niçin, nasıl gibi sorular sorunun kökenini bulmamızı sağlıyor. Neden bizim ülkemiz terörün odak noktası halinde. Hangi terör örgütlerinin saldırdığının bir önemi yok. Bu terör örgütleri neden yukarıda saydığımız ülkelerin her hangi birinde eylem gerçekleştirmiyor?
Çünkü terör örgütleri güçlü ülkeler tarafından besleniyor. Terörü tam anlamı ile bitirmek için hiç hız kesilmeden devam edilmelidir. Ve asla korkulmamalıdır. Kaybedecek hiç bir şeyimiz yok, bir canımız var onu da Allah yolunda feda ederiz. Eninde sonunda zaten öleceğiz. Bu vatanı bize bırakanlar dönmeyeceklerini bildikleri halde cepheye giden korkusuz kahramanlardır. Bizde onların torunları olarak güven aramayacağız.Korkusuz insanın güvene ihtiyacı yoktur.
Terörün yönünü değiştirmek istiyorsak korkmadan yapmamız gerekenleri yapacağız. Avrupa'dan korkmayacağız, dünyadan korkmayacağız dünya bizden korksun. Cesur olacağız. Avrupa'nın ve daha diğer düşmanlarımızın izlediği yol nedir? Yüzümüze gülüp, arkamızdan iş çevirmektir. Bizde onların yüzüne gülüp bu yaptıklarının bedellerini ödetmeliyiz. Kayıplarımızın intikamını almalıyız.
İntikam soğuk yenen bir yemektir. Aceleye gerek yoktur. Akıllıca planımızı programımızı yapalım, kafirlere yaptıklarının bedellerini ödetelim.
Bu yolda izleyecek olduğumuz sistem bellidir. Yahudi ve hiristiyanlar bizim dostumuz olamaz onlar ancak bir birlerinin dostu bizim ise açık bir düşmanımızdır. Dost görünümlü düşmanlarımızın sayısı oldukça fazladır. Gerçek dost eleştiri yapmaz, gerçek dost arkadan hançerlemez, gerçek dost tehlike anında uyarır, gerçek dost hatamızı açıkça kırmadan ifade eder, gerçek dost bize zarar gelmesine dayanamaz, gerçek dost hata da yapsak hatamızdan ötürü başımıza iş gelmesini istemez, hatamızı düzeltme yoluna gider.
Gerçek dost böyledir. Dost görünümlü düşmanlar, gerçek düşmanlardan daha tehlikelidir. Pirincin içindeki siyah taş değil beyaz taş tehlikelidir. Siyahı ayıklarsın ama beyaz taş pirinç gibi gözükerek aldatır. Dost görünümlü düşmanda aynı şekilde insanı aldatır.
Biz Yahudi ve Hiristiyanlar hakkında bizim asla dostumuz olamayacağını bizim düşmanımız olduklarını kesin hatları ile birlikte belirtirken. İnsanlar onlara olan öfkesi artıyor. Halbuki öfkelenmenin bir anlamı yok. öfke hata yaptırır. Tam manası ile güçlenene dek açık bir savaş ilan etmek asla doğru değildir. Metodumuz bellidir.
Ne zaman hazreti Ömer gibi güçlü sahabeler İslam ile şeref buldu ondan sonra kafirler ile açık düşmanlık ortaya kondu. Güçlenene dek açık açık tv ekranlarından devlet büyüklerimizin düşmanca ifadeler kullanmaları bize terör olarak geri dönüyor. Avrupa'nın son kartı terör asla boyun bükmeyelim. Kafirler kerih görse de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Bir yandan terörle mücadeleye son sürat devam ederken teröre destek veren ülkeleri de zayıflatma yolunu izlemeliyiz. Bunu yaparken aynı zamanda da güçlenmeye devam etmeliyiz. Avrupa'yı elimize mahkum edecek kararlar almalıyız. Mahkum olmayan muhtaç olmayan bir yapıya tehdit işe yaramaz aksine daha da sıkıntılı süreçlerin başlangıcı olur.
Peki nasıl mahkum edeceğiz. Bugün Dünya Çin devletine mahkum bir hale doğru ilerliyor.Bütün şirketler Çin'de kurulu. Ucuz iş gücü büyük kapital firmaları Çin'i cazip kıldı.Fakat Çin bu arada bütün malların kopyasını yapıyor. Teknolojiyi kendine transfer ediyor. Zamanla belkide Dünya piyasasını ele geçirecek.
Buna benzer sistemler geliştirebiliriz. Türkiye'de iş gücü Çin kadar ucuz değil, Türkiye ham madde bakımından zengin bir ülke kendi ham maddesini kendi içinde işleyecek. Dışarıya ham madde satmayacak. işlenmeden hiç bir şey satmayacak. Gerekli teknolojisi yoksa teknolojisi olan firmaları paylaşıma ikna ederek bünyesine alma yoluna gidecek. Ama dışarıya ham madde ihraç etmeyecek.
Bütün kaynaklarını kendisi işleyen bütün her şeyini kendisi üreten bir Türkiye ile dünya baş edemez.
BAHADIR ÇAKIR