8 Aralık 2017 Cuma

MÜSLÜMANLARIN KAYBETTİĞİ SAVAŞ

MÜSLÜMANLARIN KAYBETTİĞİ SAVAŞ
Yıl Hz.İsa'dan sonra 625 Uhut dağı eteklerinde Müslümanlar kafirler ile karşı karşıya geldi. Çok çetin bir savaş yaşandı. 18 Bin alemin efendisi s.a.v'in amcası Hz. Hamza bu savaşta şehit düştü.
Kafirler Müslümanlara hani sizin Allah'ınız size neden yardım etmedi diyorlardı.
Müslümanlar ise bizim Allah'ımız her zaman bizimle birliktedir.Allah bizi yenilgi ile imtihan etti. Biz peygamberimiz s.a.v efendimizin sözünü tam tutamadığımız için savaşı kaybettik. Savaşı kaybetmemiz bizim suç ve kusurlarımızdan dolayıdır. Allah ve Resulünden dolayı değildir. Diyerek dinlerini inançlarını kaybetmediler. Ve dahada güçlendiler.
Müslümanlar Uhud'u okçular yerlerini terk ettiği için kaybetti. Bunun diğer manevi sebepleri de olabilir. Fakat ondan sonra Hendek savaşını kazandı. Ondan sonraki tüm savaşları kazandı.ve Kafirler tarihe gömüldü.
Yenildik diye vazgeçmeyeceğiz. Hayatta da yenilgiler zaferler olacaktır. Sürekli bir zafer ve ya sürekli bir yenilgi mümkün değildir. Önemli olan pes etmemek de değil. Önemli olan ASLA VAZGEÇMEMEKTİR. Pes edilmesi gereken yerde pes de edeceksin. Ama asla vazgeçmeyeceksin. Vazgeçtiğinde tutsak vazgeçtiğinde esirsin.
Bugün yeterli güce sahip olamadığımız için KUDÜS elimizden çıkmış olabilir. Ama yarının ne getireceğini hiç kimse bilemez. Dolayısı ile bugüne göre değil. Bugün en az kayıpla süreci tamamlayıp daha güçlü ve daha dinamik bir şekilde çıkılacak zamana hazırlık yapılmalıdır. Aksi bize hiç bir şey kazandırmaz.
Geri çekilmek gerekiyorsa geri çekilmekte bir stratejidir.Hasbinallah ve nimel vekil. Allah bize yeter o ne güzel vekildir.
Birinci Dünya savaşında yaşanmış bir olayın tahlilini yapalım.
Ömer Fahrettin paşa'ya medineden çık biz orayı İngilizlere bıraktık denildiği halde paşa padişahın emrine karşı çıkarak Ben peygmaberimin kabri şerifini kafirin eline bırakmam diyerek direnmiştir. Halifenin komutanının kararına karşı 70 gün daha İngilizlere direnmiş. Bütün Müslüman Türk askerlerini telef etmiş en son kendisi de Peygamberimizin türbesinden çıkarılarak İngilizlere esir düşmüştür.
Ondan sonra çöl kaplanı lakabını almıştır. Kahraman ilan edilmiştir vesaire.peygamberimin türbesini kafire teslim etmem diyerek askerlerinin ölümüne göz yummuş İslam halifesine Osmanlı padişahının geri çekil emrine karşı gelmiştir.
Halbuki onun görevi asker kaybı yapmadan gereksiz direnişten vazgeçip Peygamberimiz s.a.v efendimizin türbesini Allah'a emanet edip çıkmaktı.
Bugünde Allah'a inanıp dayanmayanların ona emanet etmeyenler kayıp vermeye mahkumdur. Gücünü toplayana kadar beklemek zorundasın yoksa telef olmak kaçınılmaz bir sondur.
BAHADIR ÇAKIR

30 Ekim 2017 Pazartesi

EVLİYALAR SAVAŞI

Selçukludan sonra nasıl bir parçalı yapı vardı ve Osmanlı bir uç beylik küçük bir devletçik olarak söğüt Domaniç yaylasından viyana önlerine kadar dayanmıştır. Anadoludaki Türk devletçikler bir birleri ile savaşırken ve Osmanlıyı da hiç önemsemez ve varis olarak görmezken Osmanlı o dönem güçsüz ve siyasi istikrarın olmadığı Avrupa'ya açılmış ve güç toplayarak diğer küçük devletçikleri bünyesine katarak bir cihan devleti olmuştur.
İlerde evliyalar savaşı olacak ve bu savaşı hiç biri ile çatışmayan kazanacak.

BAHADIR ÇAKIR

ABDULKADİR-İ GEYLANİ HZ. SESLENİŞ

hak tan 99 kez ya gavs hitabını işittin,
binlerce evliyasını tutup ona gavs ettin,
Evliyalar sultanısın,
Gavs-ül azamsın ,Abdülkadir geylanisin sen
Yardım isteyene yardım edersin,
Sevenlerine dokunanların,
Canını yakar , yerle bir edersin
Benzeri olmayan himmet kutbusun
Çünki, Abdülkadir geylanisin sen...

25 Ekim 2017 Çarşamba

YOKLUK

YOKLUK
Aşkında, vuslata erenlerin son durağı yokluk,
Sevenlerin fedakarca ulvi varışı yokluk,
Seninle birleşmek varlığından soyunmak yokluk,
Senin mutlak varlığında var oluşun şekli yokluk.
BAHADIR ÇAKIR

22 Ekim 2017 Pazar

Ledün Sesli Zikir Tekvin Sıfatları

SESLİ ZİKİR: İLAHİ GÜCÜYLE SÜRATLE RUHU, HAK ETMEDİĞİ HALDE EN YÜKSEK MAKAMLARA ÇIKARIR... BU MAKAMLARI BİR BİR GEÇİRİRKEN, HER MAKAMIN İLİM, AKIL VE DUYGULARIYLA TANIŞTIRIP BEDENİ VE RUHU GÜÇLENDİRİR... BUNUN SONUCU YAŞAM İÇERSİNDE GEÇİCİ OLARAK HAK DOSTLARININ TEKVİN SIFATLARINI ELDE ETTİRİR... BU NEDENLE SESLİ ZİKRE DEVAM EDENLERE ZARAR VERENLER, ELDE EDİLEN BU TEKVİN SIFATLARI KARŞISINDA EZİLMEYE VE PERİŞAN OLMAYA MAHKUMDURLAR...

17 Ekim 2017 Salı

ledün vaadinde durmayanlar

SEVGİLİ İHVANLAR…
SİZE SÖZ VERİP VAADİNDE DURMAYANLARI, YALAN SÖYLEYİP SİZLERİ ALDATANLARI, SIRLARINIZI AÇIĞA ÇIKARIP SİZE İHANET EDENLERİ, EŞHEDÜ EN LA İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDUHU VE RESULUHU’YU ARAPÇA OLARAK BİR KÂĞIDA YAZDIKTAN SONRA, “YA RABBİ BU ŞAHADETİMİN HÜRMETİNE BU KİŞİLERİ VE KURULUŞLARI SANA HAVALE EDİYORUM” DUASINI SÜREKLİ YAPIN… YÜCE ALLAH’IN MÜNTEKİM SIFATININ BU KİŞİ VE KURULUŞLAR ÜZERİNDE NASIL TECELLİ ETTİĞİNİ GÖZLERİNİZLE GÖRECEKSİNİZ…

16 Mayıs 2017 Salı

LEDÜNDEN DAMLALAR 2

SEVGİLİ İHVANLARIM, TASAVVUF EĞİTİMİYLE YÜCE MEVLA’YA VUSLAT OLAN SEVGİLİ VELİ KULLARININ EĞİTİMCİLERİ DEĞİŞİK DEĞİŞİKTİR.
1.Sİ SEVGİLİ PEYGAMBER S.A.V EFENDİMİZDİR,
2.Sİ HIZIR A.S DIR,
3.SÜ HANGİ TARİKATTA İSE ONUN EN YÜKSEK PİRİDİR,
4.SÜ İNTİSAP ETTİĞİ MÜRŞİD-İ KÂMİLDİR.
BUNLARIN DIŞINDA 5.Sİ OLARAK YÜCE MEVLÂMIZIN BİZZAT KENDİSİNİN EĞİTTİĞİ VE YETİŞTİRDİĞİ KULLARIDIR.
BUNLARA ÇEKİLİP GÖTÜRÜLENLER DENİR. YÜCE MEVLÂMIZ BUN KULLARI İÇİN HADİS-İ KUTSİSİNDE ŞUNLARI SÖYLEMİŞTİR;
“ÖYLE KULLARIM VAR Kİ BEN ONLARI SEVAP, GÜNAH, CENNETİM VE CEHENNEMİM İÇİN YARATMADIM, MUHABETİM İÇİN YARATTIM. ONLARIN BOYUNLARINA İLAHİ İPİMİ TAKARAK KENDİME DOĞRU ÇEKER VE KENDİMLE BULUŞTURURUM.” BUYURMUŞTUR…
SEVGİLİ İHVANLARIM, ZAMANIMIZIN BİLİNEN VE YAŞANAN GÜNAH VE HARAM ÇUKURLARI İÇİNDE BİR KUL TARAFINDAN EĞİTİLEREK YETİŞTİRİLMEK ÇOK ZOR VE HATTA İMKÂNSIZ GİBİDİR.
BİZLER VE SİZLER YÜCE MEVLÂMIZIN BOYNUMUZA TAKTIĞI İPİYLE ÇEKİLEREK GÖTÜRÜLENLERDENİZ VE BİZLER İLAHİ SEVGİ, İLAHİ AŞK VE İLAHİ MUHABBET İÇİN YARATILMIŞ KULLARIZ. YAŞAMINIZ BOYUNCA BUNU HİÇ UNUTMAYIN VE SİZE SUNDUĞUMUZ DERS DEDİĞİMİZ VİRDİNİZİ ÖMÜR BOYU YAPMAYA ÇALIŞINIZ Kİ HAKK’IN SİZİ KENDİSİNE DOĞRU ÇEKEN İPİNİN KOPMASINA SEBEP OLMAYIN…




SEVGİLİ İHVANLARIM, YÜCE MEVLÂ’NIN YERYÜZÜNDEKİ YÜKSEK MAKAMLARA ULAŞMIŞ VELİ KULLARINA KUTUP DENİLMEKTEDİR. BUNLAR BULUNDUKLARI ZAMAN VE MEKANLARDA DEĞİŞİK GÖREVLER YAPMAKTADIR. 
BUNLARDAN İRŞAD KUTUPLARI; YÜCE MEVLÂ’NIN VELİ KULLARINI YETİŞTİRMEKTEDİR. 
KUTBUL AKTAB İSE; MANA YÖNÜNDEN YERYÜZÜNÜ İDARE EDEN KIRKLARIN BAŞIDIR.
BAZI KUTUPLAR VARDIR Kİ, SÜREKLİ HAKK’IN HUZURUNDADIR VE GÖREVLERİ SÜREKLİ O’NU ZİKRETMEKTİR.
BAZI KUTUPLARI NE HALK BİLİR NE KENDİSİ, SADECE ALLAH BİLİR.
BAZI KUTUPLAR HALK İÇİNDE GİZLİDİR, KUTUP OLDUĞUNU SADECE KENDİSİ VE ALLAH BİLİR…
SEVGİLİ İHVANLARIM, YÜCE MEVLÂMIZ SİZLERİ EN HAYIRLI VE EN YÜKSEK MAKAMLARDA GÖREV YAPAN KUTUPLARDAN EYLESİN. SİZLERİ O KADAR ÇOK SEVİYOR, İKİ CİHANDA HUZURLU OLMANIZ İÇİN O KADAR DÜŞÜNÜYORUM Kİ SİZLERİN BU MAKAMLARDA GÖREV YAPTIĞINIZI GÖRMEK EN BÜYÜK TEMENNİMDİR VE YAŞAMIM İÇERİSİNDE BANA SUNACAĞINIZ EN BÜYÜK SEVİNCİM OLACAKTIR…

15 Mayıs 2017 Pazartesi

YOKLUĞUN İLERİ DÜZEYİ

Yokluğun ileri düzeyde yokluğu, çoğu insan bunu tasavvur edemez. Çünkü kendisi nisbi yokluk alemindedir. Ve ya buna nisbi varlık alemi de denebilir. İnsan mutlak varlık ve mutlak yokluk nedir bilmez.
Bir şeyin yok olduğunu o şeyin beynindeki yansımasına bakarak anlayabilir.
Örneğin orada ağaç yok dediğinde ağacın beynindeki görüntüsünü bulamayışıdır.Bu gerçek bir yokluk değildir nisbi bir yokluktur.
Dolayısı ile gerçekte var olan tek bir varlık vardır o da Allah'tır. Onun dışındaki varlıklar gölge mahiyetindedir.
Bu alem bir gölge alemidir. Zum yaptığın zaman bozulmalar olur.
Allah her yerdedir ama bu havanın boşluğu doldurması gibi değil.
Allah her şeyin içindedir ama bu bir şeyin bir şeyin içinde olması gibi değil.

ledünden damlalar

İNSANLAR, HAKK’IN KENDİ NURUNDAN YARATMIŞ OLDUĞU PEYGAMBER S.A.V’İN RUHUNA TECELLİ EDİNCE, DAMLA DAMLA DÖKÜLMÜŞ BİNLERCE ALEMLERİ GEÇEREK YERYÜZÜNÜN HER YERİNE DAĞILMIŞTIR VE ASIRLAR BOYUNCA TOZ BULUTU GİBİ SEYRAN EDEREK İNSAN, BİTKİ, SU, HAYVAN GİBİ NEREDEYSE BÜTÜN ALEMLERİN İÇİNDE PARÇALAR HALİNDE SAKLI KALMIŞTIR…
YARATILMA ZAMANI ANNE VE BABALAR YEDİKLERİ NİMETLERLE ONLARI İKİ DAMLA SU HALİNDE ANA RAHMİNDE BULUŞMALARINA SEBEP OLMUŞTUR. DOĞUP BÜYÜYEN KUL, TASAVVUF EĞİTİMİYLE GELDİĞİ YERE DÖNMEK İÇİN BÜTÜN ZAHİRİ ŞARTLAR İMKÂNSIZ OLMUŞ VE ORTADAN KALKMIŞTIR. BU NEDENLE HAK DOSTLARI TASAVVUF EĞİTİMİYLE GELDİĞİ YERE DÖNMEK İÇİN KALP ALEMLERİNİ KULLANMIŞLARDIR. ZİRA KALP BÜTÜN ALEMLERİ İÇİNE ALACAK KADAR BÜYÜK BİR ALEMDİR…
TASAVVUF EĞİTİMİNDE HAKK’A YOLCULUK KALP İÇİNDE GERÇEKLEŞMEKTEDİR. BUNA LEDÜN DİLİNDE ALTIN DAİREDE YOLCULUK DENİLMEKTEDİR.

HAK DOSTLARIM,
YÜCE MEVLÂ İÇİN GÖNÜL ALEMLERİNİ BİRBİRİNE BAĞLAYANLARI VE SEVDİKLERİNİ SEVENLERİ, SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZ S.A.V. BİR VAKİT SONRA KENDİSİNE GETİRİLMESİNİ EMREDER…
ONUNLA BULUŞTURULAN BU GÖNÜL ERLERİNİ, MANA ALEMİNDE YARDIMCISI OLAN ABDULKADİR GEYLANİ HAZRETLERİNE HAVALE EDEREK, BÜTÜN MANA DOSYALARININ İNCELENMESİNİ VE EKSİKLERİ VARSA TAMAMLAMASINI İSTER…
SONRA BU ÜMMETİNİN ELİNDEN TUTUP YÜCE MEVLÂ’NIN HUZURUNA ÇIKARTIR VE ONA: “ÜMMETLERİNDEN BU KULUNU SANA ULAŞTIRMAK İÇİN GETİRDİM, MÜSADE BUYURURMUSUNUZ” DER…
YÜCE MEVLÂ’MIZ ŞÖYLE HİTAP EDER: “BU KULUMUN EŞİNİ DE BANA GETİRİN…” EŞİDE GETİRİLİR VE BU KUL EŞİYLE BİRLİKTE HAKK’IN KAPISINA BIRAKILIR.
BUNDAN SONRAKİ HALLERİ NE KALEMLER YAZABİLİR NEDE SÖZLER ANLATABİLİR…
YÜCE MEVLÂ’MIZ, BÜTÜN İHVAN ARKADAŞLARIMIZI BİZLERE GÖNÜL VEREREK BEĞENİ VE YORUM YAPAN BÜTÜN SEVGİLİ DOSTLARIMIZI BU NİMETİYLE BULUŞTURSUN VE İLAHİ AŞKINI BOYNUNA TAKARAK KENDİSİNE EBEDİ SEVGİLİ EDİNSİN…

HAK DOSTLARIM, MANEVİ EĞİTİM İÇERİSİNDE, KALPTEKİ GÖNÜL AYNASINI TEMİZLEMEK İÇİN HAKK’IN GÜZEL İSİMLERİNİ SÜREKLİ ZİKREDEN KUL, RABBİMİZİN FİİL VE ESMA TECELLİSİ İLE KARŞILAŞIR. VE BUNUN NETİCESİNDE, BU ÂLEMDE İNSANIN İÇ ÂLEMİNDEN DIŞ ÂLEME AÇILAN GÖZLERİ SAYESİNDE, BU DÜNYA VE KÂİNATTA ZAHİRİ GÖZLE GÖRÜLMEYEN GİZLİ SIRLARLA DOLU VARLIKLARIN VE OLAYLARIN OLDUĞUNA ŞAHİT OLUR.
YERYÜZÜNDEN GÖKYÜZÜNE KADAR HER ŞEYİN, HER EŞYANIN ALLAH’I KENDİNE ÖZGÜ ZİKİRLERİYLE ZİKRETTİĞİNİ VE O’NUN GÜCÜ VE ENERJİSİ İLE HAREKET ETTİĞİNİ GÖRÜR.
İNSANLARIN RUHU HAYVAN DEDİĞİMİZ NEFSİNE UYARAK İŞLEDİĞİ GÜNAHLARI, HANGİ HAYVANIN SIFATLARIYLA İŞLEMİŞSE, O HAYVANIN ŞEKLİNE GİRER VE O MAKAMDA İNSANLARI BU ŞEKİLDE GÖRÜR.
YİNE BU TECELLİLER NETİCESİNDE İNSANLARIN DOĞRU KONUŞTUĞUNDA AĞZINDAN SES VE SÖZLERİ NUR ŞEKLİNDE, YALAN SÖYLEDİĞİNDE İSE, SES VE SÖZLERİN ATEŞ ŞEKLİNDE ÇIKTIĞINI GÖRÜR. VE O KİŞİNİN DOĞRU VE YALAN KONUŞTUĞUNU BU ŞEKİLDE ANLAR...

HAK DOSTLARIM, ALLAH DOSTLARININ ÖZELLİKLERİ ŞUNLARDIR…
YÜCE MEVLA ONLARI, İSTEDİĞİ GİBİ YAŞATIR, İSTEDİĞİ GİBİ KONUŞTURUR… KONUŞMALARI, KARŞIDA OLANLARIN DUYGU VE HALLERİNE GÖRE ŞEKİL ALIR…
HALKA HİTAP EDERKEN HİKMET DİLLERİNİ KULLANIRLAR. KADER VE KAZANIN HÜKMÜNÜ, HAK’KIN FİİL TECELLİSİNİ, HALKIN ÜZERİNDE GÖRÜRLER VE ONLARA ACIRLAR…
HALKA KARŞI SON DERECE İNCE VE YUMUŞAKTIRLAR… GÜLER YÜZLÜDÜRLER… ÖZÜRLERİ KABUL EDERLER… HAK’KIN BÜTÜN YARATIKLARINA ŞEFKATLİDİRLER… ONLARA SEVGİ BESLERLER… KENDİLERİNİ ALLAH’A TESLİM ETMİŞLER, DUAYI O’NUN KULLARI İÇİN KABUL OLUNACAK ANDA VE ZAMANDA YAPARLAR…
HALKIN DERTLERİNE ŞİFADIRLAR, ONLARA TABİBDİRLER… HAK’TAN UZAK KALMIŞLARA, BAKTIKLARI ZAMAN ONLARA HUZUR VERİRLER…

HAK DOSTLARIM, KADER VE KAZANIN TANIMI ŞÖYLEDİR…
KADER, YÜCE MEVLA’MIZIN ÂLEMLERİ NASIL YARATACAĞINI, NASIL YÖNETECEĞİNİ VE NASIL İDARE EDECEĞİNİ TASARLAMASI VE İLERİDE OLACAK İŞLERİN LEVH-İ MAHFUZ’A YAZIYA DÖKÜLEREK YAZILMASIDIR.
KAZA İSE; KADER DENİLEN YAZININ, YERİ VE ZAMANI GELİNCE HAK TEÂLÂ TARAFINDAN FİİLE DÖNÜŞTÜRÜP YARATTIĞI VE YARATACAĞI ŞEYLERE DENİR. ALLAHÛ TEÂLÂ’NIN KADER YAZISINI, KAZAYA DÖNÜŞTÜREREK YARATACAĞI ŞEYLER İKİ KISIMDIR.
BİRİNCİSİ KAZAYI MUALLÂK: YÜCE MEVLA’MIZ KUR’AN-I KERİMİN’DE “ALLAH DİLEDİĞİ HÜKMÜ İPTAL EDER, DİLEDİĞİNİ SABİT BIRAKIR. ANA KİTAP O’NUN YANINDADIR” (RA’D SÛRESİ: AYET 39) ‘DA BU KAZAYI MUALLÂK’I BİLDİRMEKTEDİR Kİ, BUNA DEĞİŞEBİLEN ALIN YAZISI DA DENEBİLİR…
İKİNCİSİ KAZAYI MÜBREM: YÜCE MEVLA’MIZIN KUR’AN-I KERİMİN’DE “BENİM VERDİĞİM KARARLAR DEĞİŞTİRİLMEZ. BEN KULLARIMA KARŞI ASLA ZULMETMEM” (KAF SÛRESİ: AYET 29) ‘DA KAZAYI MÜBREM’İ BİLDİRMİŞTİR Kİ, BUNA ASLA DEĞİŞMEYEN, DEĞİŞMEYECEK OLAN ALIN YAZISI DA DİYEBİLİRİZ...

HAK YOLU, SEVDİĞİNİN SEVGİSİNE ULAŞMAK İÇİN, SEMANIN KARANLIKLARINDAN VE ATEŞ TOPU ÜLKELERİNDEN, BİR BİR GEÇEREK HAKK’A ULAŞTIRAN BİR YOLDUR...
HAK YOLU, SEVDİĞİNİN GİZLİ OLAN SEVGİSİNİ AÇIKLAMAK İÇİN, ADIM ADIM YÜRÜNEN, SESİNİ ÇIĞLIKTAN, GÜCÜNÜ KORKUDAN VE ZEVKİNİ HÜZÜN DOLU MAKAMLARDAN ALAN BİR YOLDUR...
HAK YOLU, SEVDİĞİ İÇİN DÜNYA VE AHİRET ZİNCİRLERİNİ KIRIP, MELEKLERİN DAHİ ÇIKAMADIĞI, YÜRÜYEMEDİĞİ, ASİL VE İNSANA MAHSUS KUTSAL BİR YOLDUR...
HAK YOLU, YOLCULUK ESNASINDA SEVGİLİNİN YOLLADIĞI, HER OLUMSUZLUĞA KATLANIP, BIKMADAN YÜRÜNEN, YÜRÜDÜKÇE GÜÇLENİLEN BİR YOLDUR..

ÜLKEMİZDE ASIRLAR BOYUNCA YAŞAYAN VE YAŞAMIŞ OLANLAR, UFAK TEFEK AZINLIKLAR DIŞINDA, HEP ALLAH’IN VE ONUN DİNİNİN YANINDA OLMUŞ, CANLARI VE MALLARIYLA ASIRLARDIR ONA HİZMET ETMİŞ, SEVGİSİNİ KAZANMIŞTIR. KİMİ KALEMİYLE, KİMİ GÖNLÜYLE, KİMİ CEPHEDE İSLAM DİNİNİ VE MÜSLÜMANLARI YOK ETMEK İSTEYENLERE HEP GÖĞSÜYLE SİPER OLMUŞTUR…
BU NEDENLE BU ÜLKENİN DAĞLARI, TAŞLARI HER KARESİ YÜCE MEVLA’NIN ŞEHİTLERİ VE SEVGİLİ EVLİYA KULLARIYLA DOLMUŞ ONUN RIZASI, SEVGİSİ VE DOSTLUK TECELLİLERİNDE YANIP YANIP KAVRULMUŞTUR...
BU NEDENLE İÇTEKİ VE DIŞTAKİ DÜŞMANLAR BU ÜLKEYE BİN YIL İHANET ETSELER, DÜŞMANLIK YAPSALAR HİÇBİR ZAMAN ZARAR VEREYEMEYECEKLER VE ZARAR VEREMEMİŞLERDİR.
BU GÜZEL ÜLKEMİZ EN KISA ZAMANDA DÜNYANIN EN GÜÇLÜ, EN ZENGİN VE MANEVİYATI EN İYİ ŞEKİLDE UYGULAYAN BİR ÜLKE HALİNE GELECEKTİR. BUNDAN HİÇ KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN….

KULLAR YÜKSELDİĞİ ÂLEMLERDEKİ, MAKAMLARINA GÖRE ALLAH’TAN KARŞILIK GÖRÜR...
BU ÂLEMLERDEN BİRİNCİSİ SEBEPLER ÂLEMİDİR…
İKİNCİSİ İSE, RUHLAR ÂLEMİDİR…
EĞER BİR KULUN YAPTIĞI İBADETLER, İYİLİKLER, DUALAR VE BUNLARIN İÇİNDEKİ ALLAH’A AİT DUYGU VE DÜŞÜNCELER SADECE SEBEPLER ÂLEMİNE YETİYOR, ORADAN RUHLAR ÂLEMİNE ÇIKAMIYORSA, BU KULUN MAKAMI SEBEPLER ÂLEMİDİR. VE MAKAMININ GEREKTİRDİĞİ TÜM ŞARTLARI YERİNE GETİRMEK ZORUNDADIR...
EĞER BİR KULUN YAPTIĞI İBADET, İYİLİK, DUALAR VE BUNLARIN İÇİNDEKİ ALLAH’A VERDİĞİ DUYGU VE DÜŞÜNCELERİN MİKTARI VE ŞİDDETİ SEBEPLER ÂLEMİNİ AŞIYOR, ONUN ÜSTÜNDEKİ RUHLAR ÂLEMİNE ÇIKIP, YÜKSELİYORSA, SEBEPLER TÜMÜYLE ORTADAN KALKAR...
VE YÜCE MEVLÂ İŞLERİNİ VE İSTEDİKLERİNİ, ARAYA SEBEPLERİ KOYMADAN, KULUNU SEBEPLERE MUHTAÇ ETMEDEN, BİZZAT KENDİSİ GÖRÜR...

Sevgili ihvanlarım;
Yaşamınıza çok dikkat edin, ne yaptığınızı ve ne yapacağınızı çok iyi öğrenin.Zira yaşamınız içerisinde başınıza gelen ve gelecek olan bütün bela ve musibetler geçmişte işlediğiniz suçların bedeli ve belgesidir.Her biri neden , nasıl ve niçin işlediğinizi gösteren birer ayna gibidir.Bir gün adaletsizliğe ve haksızlığa uğrarsanız geçmişte birilerine haksızlık yapmışsınız demektir,onlarla helalleşin ve bir daha yapmayın....Biriktirdiğiniz mallarınızdan hayır görmüyor , elinizden kayboluyor ve çalınıyorsa ,bu birilerinin malını haksız yere ele geçirdiğinizi gösterir, hak sahiplerine mallarını geri iade edin....Birgün vefasızlık ve nankörlüğe uğrarsanız bu geçmişte iyilik gördüğünüz kişilere vefasızlık ve nankörlük yaptığınızın belgesidir.Bu kişilerin gönlünü alarak onlardan özür dileyin....Evlatlarınız size asi geliyor ve onlardan hayır görmüyorsanız, bunlar ana ve babalarınıza karşı yaptıklarınızın bedelidir....Kazalar belalar , hastalık ve musibetler başınızdan eksik olmuyor ve eşleriniz sizi terkediyorsa, tüm bunlar kırdığınız gönüllerin,aldığınız bedduların ve başkalarına yaptığınız adaletsizlik ve zulümlerin karşılığıdır. Bunlardan uzak durun ve bir daha yapmayın.....Ve yine alay ve gıybet ediliyor aleyhinize konuşuluyor, küçük düşürülüyor, dışlanarak sevilmiyorsanız bunlar geçmişte aynı şeyleri başkalarına yaptığınızın işaretidir ...Yapmayın kendinize acıyorsanız yapmayın yapmayın yapmayın...

KİM Kİ LAİLAHEİLLALLAH’I KENDİ ELLERİYLE 101 DEFA YAZIP OKURSA EN HAYIRLI EN BÜYÜK DUAYI YAPMIŞ OLUR...
DÜNYANIN BELA, MUSİBET VE ÇİLE OKLARININ ÜZERİNE YAĞDIĞINI GÖREN BİR KİŞİ LAİLAHEİLLALLAH’I 101 DEFA BİR KÂĞIDA ARAPÇA HARFLERLE YAZIP OKURSA, İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMUN DÜZELDİĞİNİ GÖRECEKTİR. ZİRA HEM YAZMIŞ, HEM GÖRMÜŞ, HEM OKUMUŞ, HEMDE DUYMUŞTUR…

ALLAH İSMİ ŞERİFİ, YÜCE MEVLA’NIN BÜTÜN İSİMLERİNİ, FİİLLERİNİ, ESERLERİNİ SIFATLARINI, KELAM VE ZATINI İÇİNDE TOPLAYAN, MANASI VE GÜCÜ SONSUZ ÇOK BÜYÜK BİR DERYA, ÇOK BÜYÜK BİR HAZİNE VE SIĞINILACAK ÇOK BÜYÜK BİR LİMANDIR…
BU NEDENLE, ALLAH İSMİ ŞERİFİNİ DİL, GÖZ VE GÖNÜL DUYGULARIYLA BİRLEŞTİREREK YAZIP, YAZDIĞINI OKUYANLAR BÜTÜN DUALARI YAPMIŞ GİBİ OLUR…
BUNUN İÇİN HER SORUNDA VE İHTİYAÇ DUYULDUĞUNDA ALLAH İSMİ ŞERİFİNİ KENDİ ELLERİNİZLE ARAPÇA HARFLERLE 41 DEFA BİR KAĞIDA YAZARAK, HEM GÖRMENİZ, HEMDE SÖYLEMENİZ GEREKMEKTEDİR…
BUNA DEVAM ETTİĞİNİZ SÜRECE BİR MÜDDET SONRA YÜCE MEVLA’NIN RIZASI VE İLAHİ TECELLİSİYLE ALLAH İSMİ ŞERİFİNİ BAKTIĞINIZ HER ŞEYDE, HER YERDE GÖRMEYE BAŞLAYACAK, KORKTUĞUNUZ, ÇEKİNDİĞİNİZ BÜTÜN MAHLÛKLAR GÖZÜNÜZDE KÜÇÜLECEKTİR…
BU SİZE MANEVİ VE ZAHİRİ GÜÇ VERECEKTİR. KENDİNİZE OLAN GÜVENİNİZ ARTACAK, UĞRADIĞINIZ, HAKSIZLIK, ADALETSİZLİK, VEFASIZLIK VE İHANETLER KARŞISINDA ALLAH’I HEP YANINIZDA BULACAKSINIZ VE SİZE ZARAR VERENLERİN BİR BİR DİZ ÇÖKÜP PERİŞAN OLDUĞUNA ŞAHİT OLACAKSINIZ…

Ey güzel kardeşlerim ! Sözlerinizle ve yazılarınızla kim olursa olsun sakın incitmeyin, gönüllerini kırmayın...zira insanların gönülleri yüce Allah 'ın tecelli ettiği ve kendini seyrettiği aynalarıdır...onu kıranların yaşamlarını ve bedenlerini çile, bela ,hastalık gibi musibetlerle doldurur.Bugün insanlar'ın başına gelenler ve çektikleri hep bu yüzdendir.Yaşamınız içerisinde geriye baktığınızda çektiklerinizin nedenini kendi yaptıklarınızda bulacaksınız...

Bizleri saygı ve edep sınırları içerisinde izleyen, yorum yapan bütün kardeşlerime dua;Ey Allah ım!... Bu güzel kardeşlerimizin beden ve ruhunu , duygu ve düşüncelerini aydınlık nurunla güçlendir, baştan sona yıka pak eyle...Kalplerini manevi sultanların saraylarına çevir...gönül havuzlarını ilahi duyguların sığdığı en büyük kalıplara sok.Öyle genişletki oradan ilahi aşk ve sevgi suları fışkırsın...ibadet ve iyilik kapılarını, hikmet ve kudret elinle sonuna kadar aç ...onlara yeterlik sıfatınla tecelli et ki iki cihanın korku ve elemleri yok olsun, her yanları sıhhat bulsun...üzerlerinden sevgi elin eksik olmasın ,sevdiğin halden hallere çevir...tekvin sıfatınla tecelli et ki dünyanın çile okları ,acıları,ızdırapları üzerlerinden yok olsun, yokluk alemine gömülsün...yaşamları dünya cennetine dönüşerek , sevdikleriyle beraber gönül gül bahçelerinde huzur bulsun....

"ELEMNEŞRAHLEKE (İNŞİRAH) SURESİ'Nİ" YAZARAK YAPILAN BİR DUA KALP ÂLEMLERİ SEVGİSİZ KURU BİR SAHRAYA DÖNEN KİŞİLERİN İLAHİ SEVGİ DUYGULARI İLE BULUŞMASINA YÜCE MEVLA’YA OLAN İLAHİ SEVGİSİYLE KENDİSİ DE DÂHİL OLMAK ÜZERE BÜTÜN YARATIKLARA KARŞI SEVGİ DUYMAYA VE ONLARLA SEVGİYLE İLETİŞİM KURMAYA SEBEP OLUR…
VE YİNE YARATIKLARA OLAN SEVGİ VE BU SEVGİYLE OLAN İLİŞKİLER ZAMAN İÇERİSİNDE TEKRAR KENDİSİNE DÖNEREK İLAHİ SEVGİYİ BESLEYİP DAHA DA GÜÇLENDİRİR…
VE BÖYLECE YARATAN, YARATILAN, SEVEN ÜÇGENİNDE DÖNÜP DURAN SEVGİ DENEN DUYGUYU ZAMAN İÇİNDE KALPTE İLAHİ AŞKA DÖNÜŞTÜRÜR…

AYET-EL KÜRSİ’Yİ" YAZARAK YAPILAN BİR DUA İLE İNSAN PSİKOLOJİSİNDEKİ YALNIZ BIRAKILMA VE TERK EDİLME KORKULARI VE ACZE DÜŞME HİSLERİ ETKİSİNİ KAYBEDER…
İSTENMEYEN OLAYLARLA KARŞILAŞILDIĞINDA DUA İLE İÇ ÂLEMDEKİ HARAP OLMUŞ, YIKILMIŞ RUHSAL DENGELER YENİDEN KURULUR, YENİDEN İNŞA EDİLEREK YENİDEN CANLANDIRILIR…

"FATİHA SURESİNİ" YAZARAK YAPILAN DUA, BİR SIĞINMA, BİR YARDIM İSTEME OLDUĞU KADAR İNSANLARIN RUH VE BEDEN ÂLEMİNİ CANLANDIRAN İLAHİ ÂLEMLERE İLETİŞİM KURMA VE YÜCE MEVLA İLE ŞÜKÜR VE O’NUNLA BÜYÜK BİR SEVGİ ALIŞ VERİŞ ARACIDIR…

"KEVSER SURESİNİ" YAZARAK YAPILAN BİR DUA, DÜNYANIN ÇİLE OKLARININ ACISININ AZALMASINDA VE İÇİNDE BULUNULAN HALLERİN KABULLENİLMESİNDE TAHAMMÜL VE DAYANMA GÜCÜNÜN ARTIRILMASINDA YARDIMCI OLAN İLAHİ BİR GÜÇTÜR…

"İHLAS, FELAK VE NAS SURELERİNİ" YAZARAK YAPILAN BİR DUA, OLUMSUZ HALLER KARŞISINDA PSİKOLOJİK MORAL YAPILARINI EN YÜKSEK NOKTALARA ÇIKARAN BÜYÜK BİR TEDAVİ ŞEKLİDİR…

DUA İNSANIN İHTİYAÇ HALİNDE KALP ÂLEMİNDE HAREKETE GEÇEN, SÜREKLİ DEĞİŞEREK DALGALAR HALİNDE KÖPÜREN, YÜCE MEVLA’YA YAPTIĞI YALVARMA VE YAKARIŞ HALİDİR…
BU YALVARMA VE YAKARIŞ O’NUN AYET VE SURELERİNİ YAZARAK YAPILIRSA HAK’LA YAZARAK İLETİŞİM KURULURSA EN KISA ZAMANDA İSTENİLEN ŞEYLERİN ELDE EDİLMESİ TECRÜBE EDİLMİŞTİR…

Gerçek Allah korkusu zahiri ve batıni hiç bir sebebe dayanmadan sadece onun zatına olan korkudur ki yüce mevlamız bu korkudan hoşnut ve razıdır.Bu Allah korkusu zaman içerisinde ledün ilmi ile tanıştırır ve sevgiye dönüşerek ilahi aşk ile buluşturur.Allah 'ın razı olduğu ve istediği gerçek Allah sevgisi ise hiç bir korku ve baskıya bağlı olmadan sadece onun zatını sevmektir.
Şeref Çakmak.....

Kulların derecelerini belirleyen,Allah a verdiği duygulara iman denir.Yani iman Allah 'ın istediği duyguları ona vermektir.İmansızlik ise Allah'ın kullarından istediği duyguları ona vermemektir veya onun yaratıklarına vermektir.Bu duygular şunlardır ;Allah ı sevmek,Allah'tan korkmak ,Allah a güvenmek ve Allah tan razı olmak....
Şeref Çakmak....
Kullar ibadet ederken yüce mevlâya doğru manevi bir yolculuk halindedir.Bu yolda yetmiş küsür haller ve dereceler bulunur.Kul bu yolun hangi haline ,hangi derecesine ulaşmış ise Allah katında o derecede ki haliyle değerlendirilir ve bulunduğu dereceye göre dünyada ve ahirette rabbinden karşılık görür.

Yaşamınızda hakkın her şeyinden razı olup acıları ve tatlıları bir tutarsanız çile ve hüzünler zevke dönüşür, hissetmez olursunuz.Ve dünya yaşamınızı cennet yaşamına çevirerek dünya cennetini elde edersiniz.Zira cennetin tanımı huzur ve mutluluktur.Ve orada acı yoktur,acı hissedilmeyen her yer ve zaman cennet gibidir.
Şeref Çakmak.....

Kim olursa olsun Allah tan çok neyi severseniz bir gün size ihanet edecektir.Ve yine Allah tan çok neye ve kime güvenirseniz bir gün ondan vefasızlık göreceksiniz.
Şeref Çakmak...

Yüce mevlanın halk arasındaki evliyalarını kimseye sormadan yaşayacağınız şu hallerinizle anlayabilirsiniz ...Birlikte olduğunuzda acı gam, keder ve içinizdeki bütün sıkıntılar yok olur, sözleri kulaktan gönlünüze iner, yıllarca unutamazsınız.Sormadan size cevap verir.Ona edeple baktığınızda size Allah ı hatırlatır.Kendisinden sıkılmaz sohbetlerinden ayrılmak istemezsiniz.Onu sever ve ondan dua istemeye mecbur kalırsınız.Bir kişinin yanında bu haller sizde oluşmuyorsa onun hakkın veli kulu olması mümkün değildir.
Şeref Çakmak

Makamları değişik olan ayrı ayrı hak dostlarına kainatı nasıl görüyorsunuz sorularını sorarsanız biri her şey Allah ı zikrediyor , diğeri her şey Allah'ın fiilleriyle hareket ediyor, bir başkası ise Allah 'ın sıfatlarının her şeyi renkten renge boyadığını söylüycektir.
Şeref Çakmak.....
İmam - ı rabbani hz.her şey ondan sözünü söylerken yükseldiği ilahi makamında hem Allah ı hemde onun yaratıklarını gördüğünden bu sözü söylemiştir.
Şeref Çakmak..

Gavs-ül azam Abdülkadir geylani hz.ruhlar aleminde kendi ilahi makamında bütün kainatı gölge ve hayal alemi olarak görmüştür , bu nedenle bu alemin bir rüya alemi olduğunu söylemiştir.
Şeref Çakmak.....

Hallac ı mansur enel-hak sözünü söylerken tasavvuf eğitiminde ilerledikçe yüce mevlanın tecellileri ile bütün vücudu hakkın nuruyla dolmuş ve vecd halinde kendisini sanki hak olarak görmüştür.Hakk 'ın bu sırrını halk a söylemesi nedeni ile bedelini canıyla ödemiştir.
Şeref Çakmak....

Muhittin arabi hz.lerinin arifin dini yoktur derken Allaha ulaşmak için din, iman,inanç ıbadet,iyilik,manevi eğitim ve ledün ilmi gibi bütün sebeplere sarılmıştır.Ancak ona ulaştıktan, ariflik makamına çıktıktan sonra bütün sebepler ortadan kalkmış yok olmuştur...Hatta kendiside yoktur.O makamda sadece Allah vardır...
Şeref Çakmak...





8 Nisan 2017 Cumartesi

ABD'nin Suriye'ye Düzenlediği Füze Saldırısını Nasıl Yorumluyorum

ABD'nin Suriye'ye Düzenlediği Füze Saldırısını Nasıl Yorumluyorum
Öncelikle olayın teknik ayağına değinmeliyiz. ABD'nin dışarıya satmadığı özel silahlarından biri olan tomahawk füzeleri ile saldırıyı gerçekleştirdi. Tv ekranlarında bu füzelerin ilk körfez savaşında kullanıldığı söylendi. İsmi aynı olabilir fakat bu füzeler ile o füzeler aynı değil. Bu yeni nesil Tomahawk füzeleri menzili daha uzun maliyeti daha düşük.
ABD'nin dışarıya satmadığı daha bir çok silahı var. Bu silahları neden dışarı satmıyor. Dilerseniz ona da değinelim. Füzeler var birde bu füzeleri engelleyen füze kalkanları var. Füze kalkanlarıda bünyesinde füze bulunduran bünyesinde radar takip cihazları bulunduran karşıdan gelen füzeyi havada imha etmeye yarayan sistemlerdir. Füze kalkanlarınızı değişik menzildeki ve hızdaki füzeleri takip edebilecek ve vurabilecek güçte olması lazım. Bunun için iyi bir füze kalkanının bir çok füze üzerinde test edilmesi lazım. Ama dışarıya hiç satılmamış olan bir füze üzerinde kalkanı test etmek mümkün değil. O yüzden o füzeler yabancı teknoloji ürünüdür. Şansa ya tutarsa.
ABD'nin saniyeler içerisinde koca bir hava üstünü etkisiz hale getirdiği saldırıda. Rusya'nın s-300 ve s-400 hava savunma sistemleri hiç bir uyarı radar belirtisi vermemiştir. Yani tamamen hazırlıksız bir şekilde füze yağmuruna tutuldular.
Bana sorarsanız Dünyada silah teknolojisinden haberdar olan insanlar hala şokta. Birileri bir kıta dan kalkıp gellyor ve hava üstlerini kullanılamaz hale getiriyor. Burada çok ciddi mesaj var. Yani uçak kaldıramazsın. Füze kaldıramazsın. Bunları kaldıramadın mı zaten savaş başlamadan bitmiş demektir.
Bu saldırıya karşı cevap verilmez. Verilebilmesi için füze kalkanına güvenmen lazım. Onun için yeni bir füze kalkanı inşa edip tekrar aynı füze ile saldırdığında işe yarayıp yaramadığını görmen lazım. Aynı tip füze ile de saldırmayabilir. Biz biliyoruz ki ABD'nin elinde daha fazla tahribat veren daha gelişmiş füzeler de var. İşin başka bir boyutu bu atılan füzelere nükleer başlık takılabiliyor olması.Bu nükleer bir saldırıda olabilirdi.
Gel gelelim Suriye de bizim izlememiz gereken politikaya. Bizim Rusya ile beraber Suriye de politika yürütmemiz mümkün değil.Rusya ile aşırı yakınlaşmamızın bize kısa vadede zararları da oldu. Şöyle bir geçmişe göz atalım. Rusya Suriye de bizim keşif yapan savaş F-4 PHANTOM TİPİ ucağımızı vurdu. İki plotumuzu kaybettik.S-400 sistemi ile vurdu. Füze savunma sistemi. ile.
Yani bu demek oluyor ki Rusya'nın bugün ABD karşısında işe yaramayan füze kalkanı F-4 uçağımızda işe yaradığını gösteriyor. Gelelim 2015 yılına Rusya'nın sukhoi-24 tipi savaş uçağını F-16 SAVAŞ uçağı ile vurmuştuk. Bu demek oluyor ki F-16 uçaklarımız SU-24 leri her zaman düşürebilir. Ve dahası var eğer Rusya yeni nesil savaş uçaklarında da benzer sistemleri kullanıyorsa onları da düşürebiliriz.
Rusya bizim uçağımızı düşürdüğünde biz kriz çıkarmadık biz Rusya'nın uçağını düşürdüğümüzde Rusya kriz çıkardı. Dünyayı ayağa kaldırdı.
15 Temmuz Darbe girişiminin arkasında ABD- İNGİLTERE derin devlet yapılanmasının olduğunu gördüğümüz zaman Türk yetkililer ABD'ye karşı bir anda Rusya'nın safına geçer gibi olduk. Doğru ve ya yanlış orasını tartışmaya gerek yok. Refleks olarak da olmuş olabilir.
Asıl bizim burada değineceğimiz nokta şu o dönemde Obama hükümeti vardı.Rusya tarafında değişen bir şey yoktu hep putin vardı zaten. Az kalsın natodan çıkıp şangay 5 lisine girecektik.Oraları da geçelim. Obamadan sonra Hillary Clinton'ın geleceğini söyleyen çok fazla köşe yazarı vardı. Hatta bir gazete seçimden sonra bile yine değişmedi dediğimiz oldu Hillary başkan oldu diye hatalı başlık bile atmıştı. O kadar kesin gözle bakıyorlardı. Hillary gelseydi şuan Biz Suriye'den tamamen çıkmış olurduk.
Bana ülkemizin menfaatleri bakımından böylesi daha iyi oldu gibi geliyor. Bir diğer durum Trump dış politikada bize daha uygun kararlar vereceğini açıklamıştı. Ve şuanda doğrultuda harekat etmek istediği halde ABD derin devlet yapılanması olan CIA ile anlaşmazlık yaşadığını görüyoruz. Trump güvenli bölge diyor. Terör örgütleri ile işbirliği yapmam diyor. Bu söylemler bizimle uyumlu.Bunu fırsata çevirecek olan biziz.
Bizim sınırımızdaki en büyük tehlike PYD tehlikesidir. Rusya'nın tarafında yer alırsak pyd'ye asla vuramayız. ABD PYD müttefikim diyor. Rus askerlerini de PYD'nin içinde gördük. ABD derin devlet yapılanması CIA. PYD'yi istiyor. Hillary Clinton da öyle idi. Seçilse idi tam bir kukla olacaktı. Hatta seçilmeden önce PYD'yi silahlandıracağını söylemişti.
ABD içinde yer alan basın mevcut ABD hükemetine karşı ve yalan haberlerle ortalığı karıştırıyor. Trump'ın Müslüman düşmanı gösteriyor vesaire.Bu haberler doğru değil.
Bakın yanlış anlaşılmasın Trump hayranı falan değilim. Ben ülkemin çıkarlarına bakarım. Bana benim ülkem lazım.ABD değil. Trump'a benim ülkemin menfaatlari ve çıkarları ile örtüştüğü müddetçe değer veririm. Ülkemizin çıkarlarına ve menfaatlarine ters düştüğü anda benim Trump hakkında iyi düşünceler beslememiz mümkün değil.
CANIN CEHENNEME DOSTUMMMMM....
DERİZ VE YOLUMUZA BAKARIZ.
Biz burada bir ışık görmesek Trump'la pazarlık yapılabilir demeyiz. Demek ki bir ışık görüyoruz ki söylüyoruz.
Trump bizimle olumlu bir iş yapmaya kalktığında CIA devreye giriyor. ABD Genel Kurmayı anında buraya gelmişti hatırladınız mı?
Karşımızda 2 tane ABD var. Ve bu iki ABD yarın teke düşecek. Trump arkası güçlü. ABD'nin içindeki bu savaşta yanında yer alırsan ve yarın bizim dediğimiz gibi savaşı ABD derin Devlet yapılanması CIA ya karşı kazanırsa o zaman iyi şeyler olabilir.
Başkan John Fitzgerald Kennedy suikastini hatırlayanlar vardır. ABD'de derin devlet yapılanmasına karşı olan bu kişi başarılı olamadı. Fakat bugün ABD de Kennedy'den daha güçlü bir başkan var.
Bütün bunları dikkate alıp ülkemizin menfaat ve çıkarları doğrultusunda karar vericiler karar versin. Kendi menfaat ve çıkarlarımız doğrultusunda değil.
BAHADIR ÇAKIR

31 Ocak 2017 Salı

TRUMP MEKSİKA SINIRINA DUVAR ÖRECEKMİŞ

Trump Meksika sınırına duvar örecekmiş bize ne? Bizi ne ilgilendirir. Hatta destek verelim. Varsın örsün.Ortadoğu dan çekilip biraz Amerika kıtası ile uğraşsınlar fena mı? Sorunlarının artması bizim için daha mı iyi daha mı kötü. Güçlü bir Amerika mı yoksa yavaş yavaş kendi kıtasına dönen kendi kabuğuna çekilen hatta belki iç savaş yaşayan Amerika mı? Bugün olmaz belki ama her adım buna doğru ilerlemekte. Ne kadar zaman alır ne zaman bütün zalimler cezasını bulur bunu bilemem fakat ilahi adalet asla intikamını almadan bırakmaz. Er ya da geç kazık atanların da kazığa saplanacağını bilmekte fayda.
Bize gelince belli bir süre iyi geçinmek zorundayız. Dünya ile iyi geçinmek zorundayız. Kimse yüzünden kimse ile kötü olmanın hiç bir manası yok hiç bir anlamı yok.
Kardak kayalıkları konusunda da eğer bir hak talep edeceğimiz bir yer varsa bu asla kardakla sınırlı kalamaz. 12 adalar da bizim varsa güçün vur indir. yoksa boş bir kaya parçası için göz dağı vermek saçma sapan altrasyonlar yaşamanın bir manası yok. İki üç askeri bize teslim etmiyor diye kimse ile kötü olmanın bir manası yok savaşın eşiğine gelmenin anlamı yok. Fazladan F-16 uçurmanın manası yok. Her F16 nın bize ekonomik bir de yansıması vardır. Lüzumsuz işler ve çıkışlar zarardan başka bir şey vermez.
Yok yani iki darbeciyi teslim alsan ne yapacaksın idam mı edeceksin. Büyük devletler suikast yapar. Rusya İstanbul'un ortasında evine girmek üzere olan çeçen komutanı vurabiliyorsa. Biz neden yapmayalım? Cezası kesilecekse olduğu yerde anı anına zaman atlatmadan sıçağı sıçağına verilmelidir zaman geçtikçe olmaz. Korku şu bu her şey tersine doğru çekişe başlar. O yüzden anında cezayı kesmek lazım.
Suriye konusunda da sınırımızın hemen dibindeki terör örgütü PYD-YPG-PKK unsurlarına yönelik herhangi bir işlem yapılamayacaksa orada başka düşmanlar edinmenin manası yok.
Eğer PYD'ye yönelik hiç bir şey yapılmaz ise onlar asla rahat durmaz ve bize karşı harekata geçer. Bizim onlardan önce davranmamız can kaybını azaltır.
BAHADIR ÇAKIR
Beğen
Yoru

6 Ocak 2017 Cuma

Karanlık Madde Karanlık Enerji (Türkçe Uzay Belgeseli HD)

Gücünün yetmiyeceği altrasyonlara girersen

Gücünün yetmiyeceği altrasyonlara girersen hiç bir şeyi durdurmaya gücün yetmez. İç temizliği yapacaksın. Hak yemiyeceksin. haksızlığa devam edersen Allah tarafından sürekli olarak engeller çıkar.
Bir çok devlet bir çok millet kocakarıların ahı yüzünden yok oldular.Allah dostlarının kızgınlığı yüzünden bittiler. Temizlik her yönden devam etmeli.
Başa gelen her belanın bir nedeni vardır. Her bela kendi ellerimizle kazandıklarımızdan ötürüdür. Yine de Allah çoğunu affediyor.Eğer Allah her yaptığımız günaha hataya karşı bir bela göndermiş olasaydı dağların taşların dahi dayanamayacağı kadar belaya maruz kalırdık.
o halde ayağın taşa takılsa suçu önce kendinde arayacaksın.
Geçmiş hatalarını düzeltme yönüne gidersen Allah güç kuvvet verir. Yol iz açar duran süreci işler hale getirir. Ama durup düşünmek yerine riya, kibir, haset bu iş yürümez.
Kime güvenir kime dayanır, kime haddinden fazla sevgi besler kimden korkarsan en büyük darbeyi ondan yersin. Çünkü putlar yıkılmaya mahkumdur yıkılacaktır. Yaratıklara verilen aşırı sevgi, güven, korku onları ilahlaştırır ve Yüce mevlamız bunların ilah olmadığını bir şekilde gösterir. Ama bu çok acı olur.
İnsanlar Allah'tan başka ilahlar edinmişler. paraya mala mülke tapar olmuşlar. mal sahibi mülk sahibi hanin bunun ilk sahibi.
Bütün kainatın sahibi Allah'tır. Allah malikel Mülk'tür.
Görünen görünmeyen her şeyin sahibi Allah'tır. Ve kainatta ki her ŞEYİ ALLAH idare etmektedir. O halde olan her şeyde hikmetler sırlar gizlidir. Allah görelim bakalım neylemiş neylemişse güzel eylemiş.
İlahi adalet her yönüyle işlemektedir. Kaza okları ile herkes olması gerektiği şekilde Hak'tan karşılığını bulmaktadır.
Sınırsız sanatkar odur. O cihanın her köşesinde sanatlarını işlemiştir. Bilinmeyen Alemlerin sahibidir. Yüceliğinin göstergesidir bütün bunlar. Onun ne derece güçlü olduğunun bir göstergesidir.
Olmadı ise inat etme haktandır o reddetme. Olmadı ise boşuna inat etme çünkü olan ve olmayan her şey onun dilemesi ile olmaktadır.
Hiç bir fiil yoktur ki Allah onun hakkında karar almamış hüküm koymamış olsun.Her fiilde Allah'ın kararı ve hükmü vardır. Mutlak hüküm sahibi Allah'tır. Allah Hakimi zülcellaldir.
BAHADIR ÇAKIR

HAZRETİ YUSUF'A VUSLAT

Yakup peygamber Hazreti Yusuf'u o kadar çok seviyordu ki sevgisi sevileni puta dönüştürmüştü.Fark edemeden Allah'a olan sevgisinin önüne geçmişti.Bazen sevginin dozunu Allah'ın veli kulu'da olsan, Allah'ın peygamberi dahi aşırabiliyor.Duygulara ket vurulamaz. Duyguları kontrol mekanizması zıttı olan duygulardır. Bu nedenle her zaman mercimek çorbası olmaz. Yakup Peygamberin Hazreti Yusuf'a olan aşırı aşkından dolayı Hazreti Yusuf Allah tarafından ondan uzaklaştırıldı. Ve Hazreti Yusuf bunun nedenini bildiği halde Babasına bunu bir türlü anlatmanın yolunu bulamamıştır. Taki ona bir oyun oynayana dek. Diğer evladını Bünyamini babasından alarak babasına ikinci bir acı yaşatarak durumun farkına varmasını sağlamıştır. Ondan sonra hazreti Yakup'un Allah'a olan aşkı oğullarına olan aşkından daha ağır bastıktan sonra Yusuf'una kavuşmuştur.
Yüce Mevlamızın da duyguları var. Ve başka bir yaratığı ondan daha fazla sevdiğiniz, sevdiğimiz zaman onun kendisinden daha fazla sevilmeye layık olmadığını göstertiyor.
BAHADIR ÇAKIR

4 Ocak 2017 Çarşamba

İnsan Kalbi Büyük Bir Alemdir

   Bir insan bütün ülkedeki insanların düşüncesini etkileyebilir. Düşüncenin bir gücü vardır. Ve bu güç 80 Milyon kişinin düşüncesini etkileyebilecek muazzam bir güce dönüşebilir. Her şey Allah'ın izin vermesi ve dilemesi dahilinde gerçekleşmektedir.
   Düşüncelerin ilk çıkış kaynağı kalptir.Kalp'ten öte Allah'tır. insan beyninde var olan düşünceler şeytani olanları atarsak Allah'tır. Esasında şeytani olanlarında sahibi Allah'tır.
   Kalpte yer alan iki şey vardır. Biri nefis diğeri ruh düşünce bu ikisinden birinden çıkan sinyalle beyinde varlık göstermektedir. Dolayısı ile Ruh yönlü eğitim alıp nefis yönlü eğitim alıp hem nefis hemde ruh yönünden eğitilen insanların düşünceleri sürekli olarak ruh yönlü çıkarak düşüncelerinin gücü artmaktadır.
    Allah'la birlikte düşünen, Allah'la birlikte yaşamaya alışmış olan kişilerin düşünceleri çok güçlüdür. Allah'ı en son raptiye de tasavvur eden kişinin düşünceleri bütün bir ülkenin düşüncelerini etkiler ve bütün bir ülke bu düşüncelerin zaman zaman etkisi altına girer.
    Bu düşüncelerin bir çekim gücü vardır. Bu çekim gücüne yakalananlar ondan kurtulamazlar.
    Şeytani ve nefsani düşüncelerinde birer çekim gücü vardır.Bu çekim gücünden akıl,vehim,vicdan,vesvese gibi diğer güçler karşı koyamadığı zaman işleme girer.Genelde de karşı koyamaz.Bazen vesvese, akıl,vidan gibi güçler ağır basarak hem nefsani hem de ruhani düşünceyi durdurabilir.Çoğu zaman Akıl karşı gelemedikçe bu düşüncelerinde çekimi etkisinden kurtulmak mümkün değildir.
    İrade Allah'a yaklaştıkça güçlenir.Kul Allah'ın iradesinin her şeyi kuşattığını gördüğü zaman iradesi onun iradesi karşısında hiç olduğunun farkına varır dolayısı ile ona teslim olur. Ve iradesi güçlenir.
     Allah'a yaklaştıkça hayalller gerçek olur. Gölgeler hakka dönüşür.

BAHADIR ÇAKIR.