Evrende hiçbir şey tesadüf değildir.Buradaysanız burada olmanız gerektiği içindir.
24 Aralık 2017 Pazar
8 Aralık 2017 Cuma
MÜSLÜMANLARIN KAYBETTİĞİ SAVAŞ
MÜSLÜMANLARIN KAYBETTİĞİ SAVAŞ
Yıl Hz.İsa'dan sonra 625 Uhut dağı eteklerinde Müslümanlar kafirler ile karşı karşıya geldi. Çok çetin bir savaş yaşandı. 18 Bin alemin efendisi s.a.v'in amcası Hz. Hamza bu savaşta şehit düştü.
Kafirler Müslümanlara hani sizin Allah'ınız size neden yardım etmedi diyorlardı.
Müslümanlar ise bizim Allah'ımız her zaman bizimle birliktedir.Allah bizi yenilgi ile imtihan etti. Biz peygamberimiz s.a.v efendimizin sözünü tam tutamadığımız için savaşı kaybettik. Savaşı kaybetmemiz bizim suç ve kusurlarımızdan dolayıdır. Allah ve Resulünden dolayı değildir. Diyerek dinlerini inançlarını kaybetmediler. Ve dahada güçlendiler.
Müslümanlar Uhud'u okçular yerlerini terk ettiği için kaybetti. Bunun diğer manevi sebepleri de olabilir. Fakat ondan sonra Hendek savaşını kazandı. Ondan sonraki tüm savaşları kazandı.ve Kafirler tarihe gömüldü.
Yenildik diye vazgeçmeyeceğiz. Hayatta da yenilgiler zaferler olacaktır. Sürekli bir zafer ve ya sürekli bir yenilgi mümkün değildir. Önemli olan pes etmemek de değil. Önemli olan ASLA VAZGEÇMEMEKTİR. Pes edilmesi gereken yerde pes de edeceksin. Ama asla vazgeçmeyeceksin. Vazgeçtiğinde tutsak vazgeçtiğinde esirsin.
Bugün yeterli güce sahip olamadığımız için KUDÜS elimizden çıkmış olabilir. Ama yarının ne getireceğini hiç kimse bilemez. Dolayısı ile bugüne göre değil. Bugün en az kayıpla süreci tamamlayıp daha güçlü ve daha dinamik bir şekilde çıkılacak zamana hazırlık yapılmalıdır. Aksi bize hiç bir şey kazandırmaz.
Geri çekilmek gerekiyorsa geri çekilmekte bir stratejidir.Hasbinallah ve nimel vekil. Allah bize yeter o ne güzel vekildir.
Birinci Dünya savaşında yaşanmış bir olayın tahlilini yapalım.
Ömer Fahrettin paşa'ya medineden çık biz orayı İngilizlere bıraktık denildiği halde paşa padişahın emrine karşı çıkarak Ben peygmaberimin kabri şerifini kafirin eline bırakmam diyerek direnmiştir. Halifenin komutanının kararına karşı 70 gün daha İngilizlere direnmiş. Bütün Müslüman Türk askerlerini telef etmiş en son kendisi de Peygamberimizin türbesinden çıkarılarak İngilizlere esir düşmüştür.
Ondan sonra çöl kaplanı lakabını almıştır. Kahraman ilan edilmiştir vesaire.peygamberimin türbesini kafire teslim etmem diyerek askerlerinin ölümüne göz yummuş İslam halifesine Osmanlı padişahının geri çekil emrine karşı gelmiştir.
Halbuki onun görevi asker kaybı yapmadan gereksiz direnişten vazgeçip Peygamberimiz s.a.v efendimizin türbesini Allah'a emanet edip çıkmaktı.
Bugünde Allah'a inanıp dayanmayanların ona emanet etmeyenler kayıp vermeye mahkumdur. Gücünü toplayana kadar beklemek zorundasın yoksa telef olmak kaçınılmaz bir sondur.
Yıl Hz.İsa'dan sonra 625 Uhut dağı eteklerinde Müslümanlar kafirler ile karşı karşıya geldi. Çok çetin bir savaş yaşandı. 18 Bin alemin efendisi s.a.v'in amcası Hz. Hamza bu savaşta şehit düştü.
Kafirler Müslümanlara hani sizin Allah'ınız size neden yardım etmedi diyorlardı.
Müslümanlar ise bizim Allah'ımız her zaman bizimle birliktedir.Allah bizi yenilgi ile imtihan etti. Biz peygamberimiz s.a.v efendimizin sözünü tam tutamadığımız için savaşı kaybettik. Savaşı kaybetmemiz bizim suç ve kusurlarımızdan dolayıdır. Allah ve Resulünden dolayı değildir. Diyerek dinlerini inançlarını kaybetmediler. Ve dahada güçlendiler.
Müslümanlar Uhud'u okçular yerlerini terk ettiği için kaybetti. Bunun diğer manevi sebepleri de olabilir. Fakat ondan sonra Hendek savaşını kazandı. Ondan sonraki tüm savaşları kazandı.ve Kafirler tarihe gömüldü.
Yenildik diye vazgeçmeyeceğiz. Hayatta da yenilgiler zaferler olacaktır. Sürekli bir zafer ve ya sürekli bir yenilgi mümkün değildir. Önemli olan pes etmemek de değil. Önemli olan ASLA VAZGEÇMEMEKTİR. Pes edilmesi gereken yerde pes de edeceksin. Ama asla vazgeçmeyeceksin. Vazgeçtiğinde tutsak vazgeçtiğinde esirsin.
Bugün yeterli güce sahip olamadığımız için KUDÜS elimizden çıkmış olabilir. Ama yarının ne getireceğini hiç kimse bilemez. Dolayısı ile bugüne göre değil. Bugün en az kayıpla süreci tamamlayıp daha güçlü ve daha dinamik bir şekilde çıkılacak zamana hazırlık yapılmalıdır. Aksi bize hiç bir şey kazandırmaz.
Geri çekilmek gerekiyorsa geri çekilmekte bir stratejidir.Hasbinallah ve nimel vekil. Allah bize yeter o ne güzel vekildir.
Birinci Dünya savaşında yaşanmış bir olayın tahlilini yapalım.
Ömer Fahrettin paşa'ya medineden çık biz orayı İngilizlere bıraktık denildiği halde paşa padişahın emrine karşı çıkarak Ben peygmaberimin kabri şerifini kafirin eline bırakmam diyerek direnmiştir. Halifenin komutanının kararına karşı 70 gün daha İngilizlere direnmiş. Bütün Müslüman Türk askerlerini telef etmiş en son kendisi de Peygamberimizin türbesinden çıkarılarak İngilizlere esir düşmüştür.
Ondan sonra çöl kaplanı lakabını almıştır. Kahraman ilan edilmiştir vesaire.peygamberimin türbesini kafire teslim etmem diyerek askerlerinin ölümüne göz yummuş İslam halifesine Osmanlı padişahının geri çekil emrine karşı gelmiştir.
Halbuki onun görevi asker kaybı yapmadan gereksiz direnişten vazgeçip Peygamberimiz s.a.v efendimizin türbesini Allah'a emanet edip çıkmaktı.
Bugünde Allah'a inanıp dayanmayanların ona emanet etmeyenler kayıp vermeye mahkumdur. Gücünü toplayana kadar beklemek zorundasın yoksa telef olmak kaçınılmaz bir sondur.
BAHADIR ÇAKIR
Kaydol:
Yorumlar (Atom)