27 Aralık 2020 Pazar
21 Aralık 2020 Pazartesi
15 Aralık 2020 Salı
23 Kasım 2020 Pazartesi
10 Kasım 2020 Salı
9 Kasım 2020 Pazartesi
22 Ekim 2020 Perşembe
6 Ekim 2020 Salı
16 Eylül 2020 Çarşamba
31 Ağustos 2020 Pazartesi
9 Ağustos 2020 Pazar
Okula Altarnetif Ne Olabilir?
Bugün inceleyeceğimiz konu okula altarnetif ne olabilir onun hakkında konuşmaya çalışacağız. Çalışacağız diyorum kesin kelimeleri ve kesin öngörüleri sevmiyorum. Hayatta hiç bir şeyin kesin olmadığı bir donemecteyiz. Bugün bir doğru yok hem doğru hem yanlış diyebileceğimiz konular olduğu gibi çoklu doğrular ve çoklu yanlışların olduğu varsayımının on plana çıktığı bir devirdeyiz. Dolayısı ile konuların on görülerin çeşitliliğinin arttığı bir zamanın çocuklarıyız zamanın getirdiği gerekleri yerine getirmeye çalışmaktan başka bir fikir gelmiyor aklıma. Herneyse ne diyorduk. Okula Altarnetif Ne Olabilir. Benim kendi düşüncem ve başka düşüncelerden mutlaka etkilenerek oluşturmuş olduğum düşünce topluluğun ne diyor bir bakalım. Bizim ülkemiz babında değil ama okulları genel olarak ulus devletlerin halklarını kendi menfaat ve çıkarları doğrultusunda istediklerini empoza ettikleri mecralar olarak görüyorum. Her devlet kendi toplumuna kendi belirlediği dikteleri kendi gerçeği gibi empoza ediyor. Dolayısı ile insanlar küçük yaştan beri öğrendikleri bilgilerin gerçekliğini sorgulama gereği hissetmiyor ve sonuç olarak Her ulusunntoplumlarinin kendi gerçekleri ortaya çıkıyor. Ve sonuç her toplum içinde bulunduğu durumu gerçeklik olarak kabul ediyor. Ama gerçek nedir. Pesinde çok koşturunuz gerçek nedir.gercek değişir mi bütün bunları sorgulamamız mi lazım bakmak lazım. Sonuç olarak şu pandemi süreci ve salgın hastalıklarla beraber eğitim modeli ister istemez değişiyor. Bütün bu değişimlerin getireceği yeni sistemler ve yeni modeller ortaya çıkarken bireyler bir süre sonra okulların kattığı artı ve eksi değerleri sorgulamaya başlayacak ve son olarak da olmasa olur mu diyecek ve ya alaternatifi ne olabilir. Bence alternatif olarak şirketlerin okulları olabilir.fabrikalarin okulları işletmelerin okulları. Her tesis kendi bünyesinde ayni zamanda okulda kurabilir.onun dışında her farklı konuda beyinler birleşip farklı tarzlarda okullarda kurabilir. Felsefi okullar. Tipbi okullar vesaire...Dusunulerek daha farklı tarzda şeylerde bulunabilir. Bir balıktan uçmasını beklemek olmayacağı gibi bir ineğin de balık gibi yüzmesini bekleyemeyiz.sonuc olarak bu yeni sistem öyle olmalı ki her bireyi kendi yeteneklerine göre bir alanda uzmanlaşmasina olanak vermelidir.
Bahadır Çakır o adam sensin....
19 Temmuz 2020 Pazar
Değişen Dünya Düzeni
Bu yazımızda elde ettiğimiz veriler ışığında değişen dünya düzeni hakkında önemli yorumlarda bulunacağız. Öncelikle bana ne dünyadan diyebilirsiniz ama dünyada yaşanan küresel ölçekte makro olaylar mikro olaylarıda hatta bireyleri fert fert etkilemektedir. Kim derdi ve deseler bile bir salgın çıkacak ve tüm dünyayı etkileyecek kim derdi. Ve ya kim inanirdi ve hayatını buna göre dizayn etmeye başlardı. Burada önemli olan nokta önceden bilmek değil önceden bilip ona gore hayatını önceden dizayn etmek gelecekteki bir olaya hazırlamak. Genelde film senaryolarında gördüğümüz salgın tüm dünyayı kapladı ülkelerin ekonomilerini alt üst etti ve hayat tarzlarını değiştirdi. Ve değiştirmeye de devam ediyor. Şimdi dünyanın önde gelen zengin ailelerinin dünya nufusunu 500 milyon seviyesine düşürme çalışmaları var. Ve bunun için salgın ve benzeri silahlarla tüm dunyaya saldırmaktalar. Bunun bir sonuçu olarak biz toplumlar ve ya gerçek tabiri ile kullanırsak biz işçi sınıfı biz modern köleler bu durumdan en fazla etkilenen biziz. Zengin fakir bir oldu diyorlar hayır normal toplum standartlarının biraz üzerinde olan zengin sınıf belki bu durumdan senin kadar benim kadar etkilenmiş olabilir ama bunu dizayn edip projelendirip insanların üzerine birer nükleer bomba gibi salanlarin durumu öncekinden daha iyi ve gücü de öncekine nisbeten daha fazla. Ben hep suna inanmışımdır. Yapan kulda olsa yaptıran Allahtır sonuç olarak onun izni olmadan bunlar olamaz.Yani insanı insana musallat eden de yine kendi yaptıklarıdır. Zalimi başımıza bir bela bir musibet olarak diken biz kendimiziz yaptığımız hatalardır. Ve şimdi toplu olarak cezalandiriliyoruz. Bu zalimlere karşı zafer kazanmak istiyorsak yapmamız gerken çok acıktır. Aşkımıza dönmek ve insan inr ve haysiyetini ayaklar altına şeren olumsuz davranışlardan bir an önce vazgeçmektir . Ama görünen o dur ki insanlar ve dahası biz başımıza gelen bu toplu cezadan ders almamış zalimlerin elini her geçen gün daha da güçlenmesine fırsat vermeye devam eder bir haldeyiz. Öz eleştiri yapmak durumundayız. Akıllanmıyoruz. Zinanın çok olduğu bir yerde deprem olur.Bu çok kadim bir bilgidir. Gökyüzünden gök taşları da yağsa insanlar terbiyesizliklerinden vazgeçmiyor. Ve dahası bu topluma yayılıyor. Elimizdeki telefonlar mahremiyeti yok etmeye devam ediyor. Tek gözlü deccala hizmet etmeye devam ediyoruz. Bundan bir an önce vazgeçmek gerekirken ne yazık ki teknolojiyi olumsuz yönde kullanmaya devam ediyoruz.kicini acanlarin binlerce takip edildiği yerde hakikate davet edilenlerin hiç olduğu bir cağda yaşıyoruz.elbetteki bunun sonuclarina hepimiz katlanmak zorunda kalacagiz. Hakikati kendine mal edip bundan rant ve cikar saglayanlarda yine kicini acanlar gibi toplum tarafindan sevilmeye devam ediyor. Butun bunkarin neticesinde olacak olanlar olanlardan daha kotunolacagibjesindir. Ben size söylim savaş kan ve gözyaşına kendimizi hazırlamalıyız. Çünkü önümüzde güzel günler yok güzel günler geçmişte kaldı. Ve geçmişte kalmaya devam edecek. Çünkü bubinsanlik o büyük yılı mi girmeden düzelmesi düzelmemiş mümkün değil.zalime biz fırsat veriyoruz.