23 Ekim 2014 Perşembe

Zengin Olup Şükür Etmek De Kahramanlıktır

   Fakir olup şükretmekte kahramanlıktır, zengin olup şükür etmekte kahramanlıktır. Zengin zenginlik içinde yüzer iken her şeyi kendi penceresinden yorumlar. Gözlerinde zenginlik gözlüğü takılı olur. İşte zengin insan o gözündeki gözlüğü çıkarıp çıplak da bakabiliyorsa ne mutlu ona. Bendeniz mi zenginlik fakirlik umurumda değil. Bendeniz parayı amaçlara emellere ulaşmada bir araç olarak görüyorum.Ama şöyle bir sıkıntı var ki bizim amaçlarımıza emellerimize ulaşmada paranın rolü sıfır. O yüzden zenginlikte gözümüz yok. Ama Allah lütuf eder de bana çok büyük bir zenginlik verir ise her alanda ve bizde aynı çizgimiz de yürümeyi başarabilir isek ne mutlu bize. Allah eğer zenginlikle başımızı döndürüp bizi bizden alacak ise o zenginliği bize vermesin. Bizim istediğimiz en evvela gönül zenginliği ilim, irfan, tevazu, feraset... Ledün ilminde ilerleyip hakkı dillerde bir başka haykırmak La İlahe İllallah nidasını dünyanın dört bir yanına bir başka şekilde haykırmak fethi gönüllerde gerçekleştirmek. Bedenlerle değil ve ya tellerle değil gönüllerle ağ kurmak. Çok bilmek değil azı azlığı azınlığın çokluğa nasıl yön verdiğini bilmek. Az olanın çok olandan değerli oluşunu görmek ve tatmak.


     Bir de hikaye patlatalım bu sözlerin üzerine çünkü iyi gider. Hamsiyi yeyip üzerine tatlı çekmemek olmaz. Zamanın birinde bir büyük alim yaşar imiş. Alime göklerden bir karar gelir. İki seçeneğin var sana önündeki ilk 20 yıl zenginlik sonrası fakirlik olacak bir hayat mı verelim yoksa sana ilk 20 yıl fakirlik geri kalan ömründe de zenginlik mi verelim derler. Alim de bir eşime danışayım bakalım o ne der deyiverir ve huzurdan ayrılır.
     Alimimiz evine gider eşine danışır eşi de ilk 20 yıl zenginlik olanı seçelim der. Alim eşine derki karıcığım bak zenginlik den sonra fakirlik ağrına gider der. Kadın bire herif  sana böyle bir seçenek sunan rahmanın seni fakirlik çekeceğin zamanda bırakacağını mı sanırsın der. Sen benim söylediğimi talep et der. Adam karısının sözünü tutar.
     İlk 20 yıl zenginlik içinde yüzerler. Sonra 21. yıl olur servetlerinde hiç bir değişme olmazken daha da zenginleşmeye başlarlar. Alimimiz bu durumu çözemez bir hayli de şaşırır. Sonra bu durumun sebebini öğrenmek üzere istiare namazı kılar rüyasında göklerden gelen yeni kararın nidasını işitir. Sana ilk 20 yıl zenginlik verildi sen hiç bir değişilik geçirmeden Rabbine kulluk da devam edip fakirin hakkını gözettiğin için ve şükür de daimi olduğun için kalan ömrünü de zenginlik içinde geçireceksin denir.
     Adam karısı için içinden şöyle geçirir ulan karı bi şeyler biliyormuş. Karı sözü de dinleyeceksin bazen der.

    Adam alim olmuş ama evliya olamamış neyse. Böyle bir hikaye var mı literatür de bilmiyorum. Fazla uydurduk o yüzden sonu güzel olmadı bence. Sonunu değiştirebilirsiniz. Bu hikayenin sonunun nasıl bitmesini istersiniz.
 
     Sonunu şöyle yapalım ya da. Alim ulan kendi kafamıza gitseydik bu kadar yılı fakir fakir yaşayacakmışız der. Ve o an canı alınır.Çünkü Alimimiz o an Allah ın onu fakirken ki ona yakınlığını unutmuş kendini zenginlik deryasın kaptırmıştır. Halbuki zengin ya da fakir yaşaması önemli değildi Allah ın aşkıyla yaşaması önemliydi. Bu nedenle o kaybedenler den oldu. Karısı da ondan sonra keyfine bakar iken yoldan izden çıkar. O da zenginliğin vermiş olduğu şehvete kapılır ve oda kumar masasında bir gece de bütün varlığı kaybeder. 20 ylılın sonunda gerçek den feci bir sonla işleri biter. Hikayemizin sonuç kısmında çıkaracağımız ana fikir. Zenginlik insanı Allah dan uzaklaştırır o yüzden fakir yaşamaya devam.

   Tamam anlaşıldı kötü son hoşunuza gitmedi. Elimiz de kalem varken değiştirelim. Alim kendi kafamıza gitseydik gibi ukalaca bitecek bir cümle kurmaz. Tam tersine vay be şu iş de ki hikmete bak der. Allah bizi o kadar çok severmiş ki bize ne yollar ne hikmetlerle hayatın bir kitap oluşunu gösterdi. Kendi kitabımızı okuduk ne şükür ona zenginlik de fakirliği göstermeyen fakirlikte zenginliği nasip eden Allah a şükürler olsun. Bundan sonra gelecek olan zenginliğimi de dünya da ki ne kadar fakir insan var ise onlara dağıtacağım. Der ve alimimiz dünya da fakir adam bırakmaz. Sonra o fakir adamların da bir çoğu zengin olduğunda kimisi yoldan izden çıkarmış tabi. Mutlu sonla bitireceğiz öyle bir şey olmuyor. Herkes mutlu mesut dünyada yaşayıp ölüyorlar. Mutlu son...

 THE END...

Yazarı= BAHADIR ÇAKIR                                                       O ADAM SENSİN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder