''AZRAİL'İN BİLE SECDE ETTİĞİ ADAM''
İSMİNİN AÇIKLAMASI İÇİN BU YAZININ
ÜZERİNE TIKLA
Sıkıntı olur. Dünya da hayatta insanın olduğu her yerde sıkıntı olur. Bu kaçınılmaz bir gerçektir lakin sıkıntıdan zevk almak hatta sıkıntılardan hayattaki hiç bir şeyden etkilenmemek nötr bir hale geçmek insaniyetin en son merhalesi olan Hak aşıklarında görülen hallerdir. Bu haller umarım umuma doğru bir yayılım gösterir. Zamanla bu halka genişler ümidindeyim. İnşallah bu halkaya bizler de dahil olur ve ya inşallah içindeyizdir ve hiç bir şeyden etkilenmeyen her şeyin haktan geldiğine iman etmiş imanın en yüksek şekli olan imanı kamil seviyesine yükseliriz. Allah'ı bilen kişinin ona karşı bir iradesi kalmaz. Yapan ve yaptıran Allah'tır. Onun dışındakiler kukladır. Bizim seviyemizde bize malum olan budur. Fakat karşı taraftan bu anlaşılmadığı için Yapan ve yaptıran Allah ise bizi insanları neye göre cennetine ve ya cehennemine atacak diyorlar. Hatta biraz daha ileri gidip Allah bizi kaderimizle yargılar mı diyorlar. Kaderin tıkanma sebeplerinden biri de şu ki varlığın seviye seviye olmasıdır. Herkes kadere kendi seviyesine göre açıklık getirebilir. Senin seviyene inersek durum değişiyor. Kader Allah'ın sonsuz ilmidir. Her şeyi bilmesidir. Allah biz yok iken de bizim ne olacağımızı nasıl bir hayat çizgisi sergileyeceğimizi biliyordu ve bildiği için yazdı ve yazılanın gerçekleşmesi durumu kazadır. Kaderde olanın gerçekleşmesi durumu kazadır. Kimse kazasından kaçamaz. Allah katında her şey bir anda olmuş bitmiştir. Biz olanı yaşıyoruz. İki defa yaşamak gibi. Senin iyi ya da kötü olacağını Allah önceden biliyordu dolayısı ile sen o yazdığı için iyi ya da kötü olmazsın o senin ne olacağını biliyordu. Sen kendi çizgisini çizersin senin iraden de olan şeyler vardır. Kulun iradesi sınırlıdır. Allah'ın iradesi sınırsızdır. Bu şöyledir sen oynamak istersin ama Allah seni isterse oynatmaz. Buna mani olabilir sen öldürmek istersin ama gereken şartlar bir araya gelmediği müddetçe öldüremezsin. Cennet ve ya cehenneme gitme olayında şudur sınırlı iradenden den sorumlusun. İradenin dışındakilerden sorumlu tutulmazsın. Her varlık kendi düzeyinde sorumludur. Allah katında dereceler artıkça sorumluluk olayı bambaşka bir şekle bürünür. Altta günah olmayan durum üst katta günah olur. Altta hiç takıntı yapılmayacak durum üst katta tam bir takıntı halidir. Allah'ın iki tane kader kitabı vardır. Biri kaderi mahvt ı ispat diğeri ise levh i mahfuzdur. İlk kitapta yazılanlar bir şarta bağlanmış sonuçlardır. Şunu yaparsa kul şu olur bunu yaparsa bu olur gibi. Buna değişen kaderde denir. Kul seçeneklerini seçer ve o şart gerçekleşir. Ama kulun neyi seçeceğini hangi şartı seçip seçmeyeceği zaten levhi mahfuz da yazılıdır. Kur'an da da kader konusunda ki ayetleri birleştirdiğimiz zaman ortaya çıkan tablo varlık derece derece olduğu için her ikisi de geçerli. Sonuç olarak şuna geliyoruz. Sonsuz bir iradenin yanında kulun iradesi neyi ifade eder. Olay şu Allah sonsuz ilmi ile bütün her şeyi biliyor yazılan mı gerçekleşiyor yoksa yaşam bilindiği için mi yazılmış? Yaşam bilindiği için yazılmış. Allah sonsuz ilmi ile geleceği geçmişi her şeyi biliyor bunu yazması olayıdır kader. Zaman ve mekan izafidir. Ve zamanın ve makanın yaratıcısı olan Allah bunlardan münezzehtir. İnsan zaman ve mekan içinde kaderle fazla uğraşmasın her şeyin Allah'tan geldiği malumdur. Yaratan Allah olduğu için her şeyin ondan geldiğine inanmak lazımdır. Zaman ve mekan izafidir en azıdan bizimle aynı görüşte olan Albert einstein diye bir bilim adamı var. Zamanın ve makanın izafi değişken olduğunu söylemiştir. Zaman ışıkla alakalı. Zaman yıldızlarla alakalı. Çünkü Kur'an da biz size yılların ve ayların hesabını bilesiniz diye yıldızları ayı ve güneşi yarattık gibi bir takım ifadeler var. Evet buradan çıkarımla bakıyoruz gerçekten farklı yıldızlarda ve farlı gezegenler de zaman farklı.... Zaman dönüşle alakalı. Bizim zamanımız dünyanın dönüşü ile geçiyor. Dünyanın kendi etrafındaki dönüşü ve dünyanın güneş etrafındaki dönüşüne bağlı olarak zamanımız işliyor. Dünya saat yönünün tersine döner. Uzayda da biz zaman var ve gökyüzüne baktığımız zaman biz yıldızların bizden çok önceki hallerini görüyoruz. Çünkü uzayda ışığın yol aldığı bir zaman vardır. Ve biz yıldızlara baktığımıza bize ulaşan ışığını görüyoruz. Kaç milyon yılda o mesafeyi kat ederek geliyor o ışık. Uzay zaman da ışık bile çok yavaş kalıyor. Ddolayısı ile etrafımızda var zannettiğimiz bir çok şey belkide henüz yok. Güneş dünyamıza en yakın yıldız ve ışığı bize 8 dakika da ulaşıyor. Yani biz güneşin hep 8 dakika önceki halini görüyoruz. Teleskopla uzaya baktığımız da teleskop ne kadar uzağı gösteriyor ise o kadar geçmişe gidiyoruz. Kaderin dışında hiç bir şey yoktur hepsi kaderdir...(BAHADIR ÇAKIR)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder