Bu yazımızda böyle bir başlıkla işin içine girdiğim için üzgünüm fakat ülke gündemini meşgul eden olayları başka türlü adlandırmak mümkün değil. Kardeşim devlet sırrı diye bir olay var. Hırsız hırsız diyenler ya dedikleriniz hırsız çıkmazsa ya değilse emin olmadığınız halde ağızdan duyma bilgilerle hırsız diyerek iftira atıyor olabilirsiniz.Yalnızca kendi basın organlarını takip eden insanların yanılgıya düşmesi muhakkaktır. İftira ise kul hakkına giren olgulardan biri olduğu için hesap günü insanı zor duruma düşüreceğinden emin olabilirsiniz.
Gel gelelim biz devlet sırrına ...Devlet sırrı yalnızca devletin bilmesi gereken bilgilerdir. Bu bilgilerin üçüncü şahıslara ulaşmaması gerekir. Örneğin kadim komşumuz olan İran ambargo olduğu halde biz onlara ülke olarak gizli yollarla ticaret yapmasına yardımcı oluyorduk. Bu bir devlet sırrıdır. Üçüncü şahıslar amerika israil gibi benzeri güçler haberdar olursa ambargolu ülkeye yardımdan dolayı zor bir duruma düşer küresel manada güveni kaybedersiniz.
Bu devlet sırrı dediğimiz olayı biraz daha açalım.Bir örnekle açıklayalım.Örnek tamamen benim beynimin ürünüdür yani gerçek değil fakat günümüz olaylarına benzemektedir...örneğin bir kaç tır dolusu benzin İran'dan illegal yolar la devlet vasıtasıyla alınıp transit geçiş olarak ülkemiz üzerinden avrupaya bu benzinler pazarlansa bunu polis suç unsuru olarak yakalasa taşıyıcıları içeri tıksa üzerine iftiralar atılsa devlet bu durumda ne yapabilir.
Ya atılan iftiraları kabul eder ya da devlet sırrını açıklar kardeşim o adamlar suçsuz biz amborgo uygulanan ülke ile bazı ticari antlaşmalar imzaladık ve bu işten devletimize bilmem şu kadar milyar çiro giriyor.Şu kadar milyar ciroyu da iran kazanıyor diyerek ya dış güçleri karşısına alacak ya da atılan iftiraları kabul edecek.Siz devlet resi olsaydınız hangisini yapardınız?
İşte iki ucu boklu değnekten kastımız budur.Bizim anlattığımız örnekte gerçek olaylarla tek farkı taşıyıcılar ve olayın kendisi farklıdır.
Tamamen gizlik akfedilen soruşturma her nasılsa yargıtay tarından basına açıklanıyor.Milleti temsil eden vekiller açıklamıyor susuyor. Milletin seçtiği Başbakan susuyor yargının gizliliği ilkesine bağlı kalıyor...Her nasılsa hiç kimseyi temsil etmeyen yargı önce gazetecilerle konuşuyor.Ve ülke ekonomisi takla atıyor faiz iki katına çıkıyor.Bu millet faizci değil tefeci değil kimse bu tefeciler bir an önce yakalanmalıdır.Faizin yasak olması gerektiğini düşünüyorum.İslama göre faiz en büyük günahlardandır.Kul hakkına girer.Bugünün faizlerinde tüysüz yetimin hakkı vardır.Hesap günü kaç kişinin hakkına tecavüz ettiğin karşına çıkınca hayvanlar gibi keşke bende yok olsaydım dersiniz.Ama o gün faizcilere tefecilere millet hakkını helal etmeyince gidecekleri yer sonsuz cehennem azabından başka bir şey değildir.
Ağızdan çıkan sözlere ve icra edilen davranışlara dikkat etmek gerekir.
YAZARI : BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN...
Gel gelelim biz devlet sırrına ...Devlet sırrı yalnızca devletin bilmesi gereken bilgilerdir. Bu bilgilerin üçüncü şahıslara ulaşmaması gerekir. Örneğin kadim komşumuz olan İran ambargo olduğu halde biz onlara ülke olarak gizli yollarla ticaret yapmasına yardımcı oluyorduk. Bu bir devlet sırrıdır. Üçüncü şahıslar amerika israil gibi benzeri güçler haberdar olursa ambargolu ülkeye yardımdan dolayı zor bir duruma düşer küresel manada güveni kaybedersiniz.
Bu devlet sırrı dediğimiz olayı biraz daha açalım.Bir örnekle açıklayalım.Örnek tamamen benim beynimin ürünüdür yani gerçek değil fakat günümüz olaylarına benzemektedir...örneğin bir kaç tır dolusu benzin İran'dan illegal yolar la devlet vasıtasıyla alınıp transit geçiş olarak ülkemiz üzerinden avrupaya bu benzinler pazarlansa bunu polis suç unsuru olarak yakalasa taşıyıcıları içeri tıksa üzerine iftiralar atılsa devlet bu durumda ne yapabilir.
Ya atılan iftiraları kabul eder ya da devlet sırrını açıklar kardeşim o adamlar suçsuz biz amborgo uygulanan ülke ile bazı ticari antlaşmalar imzaladık ve bu işten devletimize bilmem şu kadar milyar çiro giriyor.Şu kadar milyar ciroyu da iran kazanıyor diyerek ya dış güçleri karşısına alacak ya da atılan iftiraları kabul edecek.Siz devlet resi olsaydınız hangisini yapardınız?
İşte iki ucu boklu değnekten kastımız budur.Bizim anlattığımız örnekte gerçek olaylarla tek farkı taşıyıcılar ve olayın kendisi farklıdır.
Tamamen gizlik akfedilen soruşturma her nasılsa yargıtay tarından basına açıklanıyor.Milleti temsil eden vekiller açıklamıyor susuyor. Milletin seçtiği Başbakan susuyor yargının gizliliği ilkesine bağlı kalıyor...Her nasılsa hiç kimseyi temsil etmeyen yargı önce gazetecilerle konuşuyor.Ve ülke ekonomisi takla atıyor faiz iki katına çıkıyor.Bu millet faizci değil tefeci değil kimse bu tefeciler bir an önce yakalanmalıdır.Faizin yasak olması gerektiğini düşünüyorum.İslama göre faiz en büyük günahlardandır.Kul hakkına girer.Bugünün faizlerinde tüysüz yetimin hakkı vardır.Hesap günü kaç kişinin hakkına tecavüz ettiğin karşına çıkınca hayvanlar gibi keşke bende yok olsaydım dersiniz.Ama o gün faizcilere tefecilere millet hakkını helal etmeyince gidecekleri yer sonsuz cehennem azabından başka bir şey değildir.
Ağızdan çıkan sözlere ve icra edilen davranışlara dikkat etmek gerekir.
YAZARI : BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder