23 Mart 2014 Pazar

Son İmza

   Biz ne istiyoruz. Biz dediğim kim en evvela bu biz dediğim ögeyi açmalıyım. Biz Müslümanlarız. Biz dediğim tüm Müslümanlar tüm halis Müslümanlardır. Biz dediğim bencilliği bırakmış kişisel menfaat ve çıkarlarını bir kenara bırakmış toplumun yükselmesi için çabalayanlardır. Biz dediğim kendi menfaat ve çıkarlarını toplumun çıkarı için bırakanlardır. Biz dediğim sessiz yığınların sesidir. Biz dediğim İslami kaideleri isteyenlerdir.
   Ben Müslümanım diyen herkes şunları canı gönülden isteyenlerdir:'' Hilafet makamının gelmesini, Medreselerin yeniden açılması,Dergahların yeniden açılması, Camilerde yeniden tasavvuf erbabı kişilerin sohbet ve zikirler vermesi,Bütün tarihi kaynakların tarihçilere araştırmacılara açılması, Devletin bütün sistemlerinin Kur'an ve sünnete uygun hale getirilmesini, hukuk sistemlerimizin vesaire bütün her şeyin Kur'an hükümlerine göre şekillendiği bir ülke istiyoruz. Çok şey mi istedik. Kendim için istediysem olmasın. Milletim ve devletim için istiyorum. Sıkışıp kalan zihinlerin kalıplardan kurtulması için istiyorum.
    Bizi bedenen Anadolu'ya sıkıştırdıkları gibi zihnen de sıkıştıran zihniyetin yıkılması için istiyorum. Hak tecessüm edince batılın yok olacağını bildiğim için istiyorum. Geniş ve kudretli anlayışımızın yeniden filiz vermesi için istiyorum. Devletim dünya da süper güç olsun diye istiyorum. Dünya'ya yeni bir nizam vermek için istiyorum. Dünya İslamın gücünü ve kudretini yeniden görsün diye istiyorum.
     İstediklerim ağır şeyler biliyorum toplum henüz bu isteklerime hazır değil. Çünkü bu söylediklerime öcü gözüyle bakanlar var.
     O halde aşama aşama yapılması gerekenleri söyleyelim.
      İlk yapılması gereken tekke ve zaviyeler kanunun kaldırılmasıdır.
      Bu gerçekleştirildikten belli bir müddet milletin nasıl bir şekil aldığına bakılsın. Millet hakikatleri hazmetmeye başladığı zaman ikinci adım olarak camiler de tasavvuf erbabı kişilerin yani şeyhlerin serbest cuma vaazı vermeleri sağlanmalıdır. Daha sonra bu aşamada geçildikten sonra medreselere müsaade edilmelidir. Medreseler ve dergahlar tamamen devlete ait binalar olmalıdır. İçinde ise değişik tarikatlara ait bölümler ayrılabilir ya da her tarikata ayrı bir bina olabilir. Bunlar o işlerden sonra şeklini gösterir zaten. Daha sonra belli bir müddet sonra millet tamamen kıvama geldiği zaman bir sonraki aşama olarak. Medeni hukukumuz şeriata göre yani Ayet ve hadislere göre yeniden bir kurul ile oluşturulması. Daha sonra idare sistemimizin ayet ve hadisler eşliğinde yeniden yapılması, daha sonra tüm ince sistemlerin kur'an ve hadisler eşliğinde Allah'ın hükmüne en yakın seviyeye getirilmesi. Hiçbir hüküm Allah'ın hükmüyle eş değer değildir. Kullar ancak adaletli, ahlaklı, edepli hükümleri ile Allah'ın hükümlerine yakınlaşabilir.
      Bütün bir kurulun istediğim gibi oluşturmama fırsat tanınırsa bütün bu anlattıklarımı iç detayları ile yapar ve mükemmeli yapabiliriz. Ve sonucunda en son atak olarak Halifeyi de ilan eder. Yaklaşık 2030 yılına kadar bunu başarabiliriz.
       Diğer türlü bu yerleşik düzene devam edilirse ilerlense bile yükselme elde edilmez sonuç olarak yeni gelen nesil yapılan bütün icraatları berbat eder. Yemesine içmesine yan gelmesine bakar.
      Bütün sistemlerin en ince ayrıntısına kadar töz halinde aklımda mevcut fakat uzman kişilerle bunu şekillendirmek hataları var ise telafi edip mükemmeli yakalamak istiyorum. Bunun için ise gerekenleri yapabilmem için yeterli imkanın oluşturulmasını istiyorum. Ütopya ya da rüya gördüğümü zannetmiyorum. Ben buna aşığım. Aşığın gönlü aşkı neticesinde mükemmeli yakalar.
     Hep birlik olalım bu birliği  sözde değil özde sağlayacağımızı umuyorum...
 
     Her insan hayata bir imza çakar giderken Bizim imzamız Allah için olsun. Allah için imza atanların imzaları halen gönlümüzde duruyor o halde bizde o gönlümüzdeki imzanın görüntüsünü çakalım...
YAZARI : BAHADIR ÇAKIR                                                 O ADAM SENSİN.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder