6 Ağustos 2014 Çarşamba

İNSANLIĞIN DOĞUŞUNDAN BUGÜNE HIZLI BİR TUR

Genel Analiz
 
İnsanlık Tarihi Hazreti Adem Aleyhisselam ile dünyaya merhaba diyor. Daha gerisinde başlangıca gidecek olursak büyük patlama bigbang teorisinin de daha gerisine gidecek olursak gerçekliği henüz kanıtlanmamış bigbang den daha geriden başlayacak olursak. Hiç bir şey yok iken vucüdu mutlak tek zati gerçek Allah vardı. Ehadiyet mertebesinde iken bilinmek ve tanınmak istedi ve kün( ol) emri ile yarattı. Bilinmek ve tanınmak kısmı egoizm içerdiği için bu kelimeler tam olarak Allah'ın niçin yarattığı sorusuna karşılık vermekte yetersiz kalıyor. Buna ek olarak ikinci bir soru olarak neden ne için bilinmek ve tanınmak istedi sorusu ortaya çıkar ki bu soruya yanıt olarak egoist yanıtlar verilir ki bu mantıksız olur. Bu kelimelerin yetersizliğinden dolayı bir başka deyişle ifade edecek olursak kendini görmek için ayna hükmündeki bu cihanı ve içindeki bütün her şeyi yarattı. Bunlar maddi boyutlarda düşünüldüğü zaman yine maddesel sorular ortaya çıkarılır hepsine de mantı ki cevaplar bulunur. Biz bir defa şuanda Allah'ı kendi cümle ve kelimelerimizle anlatmaya çalışıyoruz.
    Sonra diye ilerliyelim kün muhammeda emri ile Peygamberimizin ruhu yaratıldı ilk olarak. Allah ilk yarattığı varlığın ana unsuru olan Peygamberimizin ruhuna bakınca ( dünyasal bir kelime) ruh utancından terledi. Ve cevherin aslı ortaya çıkmaya başladı her bir damlasından alemler yaratıldı. İlk yaratılan varlık Efendimiz s.a.v dir. Ruhi manada. Ruh bedene daha sonra anne rahiminde kavuşur.Ruh değil ruhlar vardır o yüzden daha evvelinde kavuşmaya başlar parçalar halinde siperm ve yumurta hücrelerinde de ruh vardır. Onunda kendine ait bir dünyası vardır. Bugün ilim bu dünyayı gözlemliyebiliyor fakat ders ve ibret alıp düşünme konusunda duraklıyor bence.
      Her neyse kendimi  tanzimat edebiyatçıları gibi hisseddim bir an onlar romanlarında akışı kesip bilgi veriyorlardı ben ise yazımın ana ahengini kesip bilgi vermek zorunda hissediyorum kendimi. Tanzimatta batıya yabancıydık romana yabancıydık ondan bilgi verilme ihtiyacı hissediliyordu ya şimdi neden bilgi verme ihtiyacı hissediyorum. Şimdi de kendimize yabancılaştık galiba.
      İnsanlık ilk insan ama ilk peygamber olmayan Hazreti Adem ile dünya da başlangıcını yapmış oldu. İlk peygamber bizim peygamberimizdir. Uzun bilgiler vermiyeceğim kısa kesiyorum. Çünkü söylemek istediğimi söyleyemeyeceğim bu şekilde bilgi vere vere gitmeye çalışırsak.
        İnsanlık kademe kademe hak dini sürekli dünya üzerinde yaşayageldi. En son zirve noktasını ise hazreti İbrahim den devralan peygarimiz s.a.v efendimiz insanlığın zirve noktada yaşatacak müthiş bir ilmi ve bilimsel bir devir yaşattı. İnsanlık ondan sonra asla bu büyük hayata kavuşamayacak. Zira Peygamberimiz Allah'ın hak dinini hayata en güzel şekilde aktarabilmeyi sağlayan son nebiydi. Ondan sonra insanlık bu zirve noktaya asla ulaşamayacak.
      Peygamberimizden sonra Kur'an ın hak dinin öğretilerine göre develet sistemleri işlemeye başladı. özellikle dört halife döneminde peygamberimize sağdık kitabımız kur'an a büyük ölcüde sadık kalındı. Ve neticede bu fark ortaya kendisini koydu. İslam devleti dünyaya hakim olmuştu.
      Peygamberimiz ve dört halife döneminden sonra İslam'ı en güzel yaşayan ve yaşatan devlet Osmanlı'dır. Osmanlının İslam a uygunsuz olan tek yapısı padişahlık sistemidir. Sadece İslam da padişah seçimle başa gelir. Bu fark ve buna benzer farklar peygamberimizden sonra o doygunluğa ulaşılmasını engelleyen faktörlerdir. Evet bugün ve bugünden sonra da asla peygamberimiz gibi bir devlet yönetme prensibine sahip olamayacağız ama amacımız ona en yakın şekilde yaklaşmaktır.
       Osmanlı da medeni hukuk Kur'an a göreydi, ekonomik düzen yine öyle, idare hukuku Kur'an a göreydi, alfabesi ona göreydi, bilimi ve ilmi ona göre gelişti....
       Daha sonra ne oldu peki alfabe latin, İdare hukuku Fıransız, Medeni hukuk isviçre, Anayasa Fıransız, kılık kıyafet devrimi fıransız, şapka masonik ve çok komik ki daha saymayı unttuğumuz bu dışarıdan alınan yeniliklere Türk inkilabı adı verildi.
        Bozulan şeyler yine aslı dikkate alınarak düzeltilmeye kalkılsaydı ben buna Ttürk inkilabı derdim ama hiç düşünmeden batıdan alınan yeniliklere batı hayranlığı demekten daha ileri bir kelime kullanmam asla beklenemez.
      Ümid ediyorum ki yine Kur'an göre bir idari düzen , Kur'an a göre medeni hukuk, Kur'an a göre ilim, Kur'an a göre her şey tekrardan düzenlenecektir. Ümidim o dur ki Kur'anla bakıp Kur'anla düşüneceğimiz hayatımızı Kur'an a göre şekilledireceğimiz günler de gelecektir. Kur'an ı çağımıza taşıyacağımız özür dilerim yanlış oldu düzelterek söyleyecek olursak Kur'an çağımıza taşınmaz çünkü Kur'an çağlar üstüdür çağımızın ilerisindedir. Her çağa hitap eder. Çünkü ondan sonra yeniden güncellenmek üzere bir başka kitap gönderilmeyecek yalnızca onu çağa yorumlayacak Allah dostları veliler gönderilecek. Her yüzyılda binlerce Allah dosttu gönderiliyor zaten de itibar edilmiyor o yüzden de geriledik. Kendimiz olamadık. Ahlaki bir çöküntü yaşıyoruz. Sebep sadece bu...
   Çağımızı Kur'an a taşıyacağımız bir zaman mutlak gelecektir.
           KUR'AN A GÖRE YAŞAYAMAYIZ AMA YAŞAMAYA ÇALIŞMALIYIZ.

 YAZARI = BAHADIR ÇAKIR            O ADAM SENSİN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder