3 Ağustos 2014 Pazar

Osmanlının Çöküşü

 Osmanlı önce ufak bir uç beylikti yani küçük bir devletçikti. Ve en uçta idi. Anadolu da onun gibi beylikler vardı Selçuklu devleti dağılmış ve onun küllerinden küçük devletçikler kurulmuştu. Aynısı Osmanlı dağıldığı zamanda oldu cemiyetler bunun içindi yine beylikler dönemi başlayacaktı ama İngiliz çabuk davrandı oyunu bozdu. Türk devletleri dağılsa bile iki Türk bir araya gelse yeni bir devlet kurmayı alışkanlık yapmıştı. Yani Türkler dağılıp birleşmeye alışkın bir milletti. İngilizler bunu tarihten almış olduğu deneyimden dolayı iyi biliyordu ve tekrar aynı süreçlerin yaşanmasını engelledi.
    Her neyse biz devam edelim. Osmanlı küçük bir beylikti ve Selçuklunun en son varisi olarak görülüyordu.Türk siyasi birliğini sağlaması gibi bir ihtimal dahi verilmiyordu. Fakat o diğer Türk beylikleri kendi aralarında liderlik savaşı verirken Bizans'a yöneldi. Önce Avrupayı şamarlamayı seçti. Ve Avrupa daki siyasi iktidarsızlığı çok iyi kullandı. Avrupaya adımladı büyüdükçe büyüdü. Anadolu Türk siyasi varlığını güçlendikten sonra bir çoğunu savaşmadan sağladı. Yani güçlenmek meseleydi. Bugün o bazı kişi ve kişilerin dediği gibi bir birlik olmadı olmazda. Çünkü İslam dünyasını ve Türk dünyasını çok parçaladılar. Sevgimiz birleşmemize yetmiyecek kadar az. 
    Osmanlı çöktü sebepsiz değildi ve sonsuza kadar da yaşayamazdı son dönem tarihinin en uzun yaşayan devleti idi.  Osmanlı batının korkulu rüyası mazlumların yanında zalimlerin karşısında İslam'ın sancaktarlığını yapmış güçlü bir Türk devleti. İzleri 3 büyük kıta da bulunan yakın tarihin en şaşalı devleti.
    Tabi yıkıldı son dönemde işler yolunda gitmedi. Paralel çete işini çok güzel yaptı. İngilizlerin yerleştirdiği Almanların yerleştirdiği bir çok üst düzey komutan ve devlet adamı sayesinde bizi içten yıkmayı başardılar. Osmanlı son dönemde dikkat edilirse hep cephe de kazanmış fakat masada kaybetmiştir. Bunu içteki düşmanlar becermiştir.
     Osmanlıyı yıkan sebepleri şöyle bir sayarsak: '' Padişahlığın babadan oğla geçmesi durumu bu durum İslam devlet sistemine karşıdır fakat Türklerin geçmişten gelen kut anlayışının bir ödünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Orta Asya Türk devletlerinde Kut inancına göre Tanrı devleti yönetme yetkisini hükümdar ve ailesine vermiştir bu anlayış Osmanlıda da devamını sürdürmüştür. Ama biraz daha kısılarak alanı daraltılarak aynen uygulanmıştır. Devlet yönetme yetkisi hükümdar ve ailesi yerine hükümdar ve oğullarına şeklinde devşirilmiş olarak aynen devamı sağlanmıştır. Bu anlayış İslam devlet yönetme anlayışına aykırıdır. Çünkü İslamda devlet yönetimine gelecek olan kişi seçimle görev başına gelir. Dört halife seçimle görev başına gelmiştir.
      Şimdi biraz daha ileri gidelim sadece bu sistem üzerindeki oynamaları dikkate aldığımızda eleştirimizi hak edecek bir başka nokta daha var. Fatih Sultan Mehmet Han kardeş katlini serbest etti iyi yaptı bence en güzeli yaptı. Bir insan kardeşini nasıl katleder ki demeyin. O devletin başına gelebilmek için insanlar ne entrikalar uyguluyor. Bugünde aynısı hepimiz Adem ve havadan kardeş değil miyiz bu kan gölü nedir peki? Devlet yönetiminde araya bir sürü şey giriyor fitne ficil işler giriyor araya ne gibi her kardeşin etrafında belli devlet adamları gruplanıyor bu devlet adamları şehzadelerin arasını bozan en temel kaidedir. Çünkü Şehzadeler sancakta yönetim deneyimi elde ederken etrafındaki devlet adamları eğer şehzadeler padişah olursa o vezir de veziri azam olur. Bu nedenle makam ve mevki için sancak usulü sisteminden kaynaklanan bir aksaklığın sonucu olarak taht kavgası kaçınılmazdı. Bu nedenle kardeş katli gerekliydi çünkü daha büyük bir çatışmayı önleyebiliyordu. Önceden kesilen  bir kelle binlerce kellenin uçmasının önüne geçiyordu bir nevi...
        Daha sonra ne oldu bu sancak usulündeki aksaklığa karşın kafes usulü gibi daha saçma bir usul ortaya çıktı. Bu uygulama ile özellikle son dönem padişahları yönetim deneyimi düşük kağıt üstü yönetim deneyimi olan padişahlar türedi. Sonra taht kavlarını daha da azaltacak fakat padişahları daha hamle siz hale getirecek gençliğin o deli kanını durduran bir başka usul ortaya çıktı ekber-erşet usulü bu uygulama ile en yaşlı kardeş padişah olma yetkisi verildi. Bu sebeple yaşlı ve hamle siz padişahlar devletin başında yönetim yetkisi aldı. Gen adam daha çevik olur daha uyanık olur daha dinamik olur. Akıl yaşta değil baştadır. Bu sebeple padişahların arasındaki rekabetin sönmesi ile en zeki ve en güçlü padişahın göreve geçmesi belkide engellenmiş oldu. Sadece kut inancı üzerindeki aksaklığı gidermek için yapılan bu uygulama sitilleri çok gereksizdi seçim sistemi yani İslami sistem getirilmiş olsaydı olay bu kadar uzamazdı.
      Her neyse sadece bu sistem de bozulmalar olmadı tabi kide tımar sitemindeki bozulmalar diğer anlanlar daki bozulmaları inaşallah daha sistemli daha tarihsel bir düzlemde inceleyip anlatma ihtimalimiz olur diye düşünüyorum.

Yazarı = Bahadır Çakır                                            o adam sensin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder