11 Ekim 2016 Salı

Her Rusya Dediklerinde Ben Suriye Diyeceğim

Her Rusya Dediklerinde Ben Suriye Diyeceğim
Suriye'nin bölünmesi konusunda Uluslararası kamuoyunda böyle bir düşünce var. Yani Suriye'nin bölüneceği belli gibi. Peki kim nereyi alıyor.
işte işin kritik noktası burası zaten. Bölemiyorlar, masada bölüşemedikleri için, ABD VE Rusya ve diğer devletler oradalar.
Bu pay alma konusunda anlaşamamaları savaşa kadar gidebilir. Atom silahlarının kullanımına kadar gidebilecek bir sürecin içine giriyor olabiliriz.
O yüzden çok dikkatli olmak lazım. ABD'yi tanımıyor değiliz. Ne zaman sıkışsa hukuk vesaire dinlemeden Atom silahına sarılıyor. Japonya'ya attığı Atom bombaları buna bir örnek teşkil ediyor.
Eski Mutasavvıflar hep inceledikleri hadisi şeriflere göre Şam ve çevresini etkilecek bir atom gücünden bahsetmekteler.
Bizim şuanda seyrettiğimiz tablo siyasi bir sıkışmanın varlığını ortaya koyuyor. Sanki bir güç kader planına dokunmamızı engelleceyecek bir takım tepkimelere neden oluyor.
Olası bir savaşta asla Rusya'nın safında yer almamalıyız.Yine eski Mutasavvıflar Rusya'nın gelecekte bir savaşta çok büyük bir bozguna uğrayacağını eserlerinde kaleme almışlardır.
Dolayısı ile bugün ABD ve Rusya'yı karşı karşıya getirdiğimiz zaman. ABD'nin Rusya'ya karşı üstünlüğü çok açık ortadadır. Bir gecede Rusya'yı kökten yok edecek silah gücüne sahip olduğunu biraz araştırarak bulunabilir. Tabi ki nükleer gücünden bahsediyorum. Kıtaları büsbütün yok edebilecek kadar Nükleer gücü var.
ABD ancak içeriden yıkılır. Rusya'nın safına geçip, İran gibi ABD'ye meydan okumanın bir manası yok. Yakın gelecekte göreceğiz ki Irak bitti, Libya bitti, Mısır bitti, Suriye bittikten sonra sıra İran'da.
İşte bu gidişatta bizim müdahil olmamız gereken roller var. Suriye konusunda Kerkük, Musul konusunda daha aceleci olmalıyız. ABD seçimler olmadan ne yaptık yaptık.
Kötü senaryolardan her zaman uzak durmuşumdur. Ama bazı şeylerin hatalı olduğunu ve bunun faturasını öderiz diye düşünüyorum.
İngiltere ve ABD'nin planının Avrupayı ve Rusya'yı bitirmek olduğunu düşünüyorum. Bunu biz ne yaparsak yapalım engelleyemeyiz zaten.
Geleceğin devletleri ABD, İNGİLTERE, ÇİN, TÜRKİYE olması lazım. Hatta ABD'nin de iç karışıklıklarla ekonomik sorunlar nedeni ile bu tablodan çıkabileceğini düşünüyoruz.
İki kutuplu dünya'dan iki kutuplu bir dünyaya yani İNGİLTERE VE ÇİN kalmaması için bu tabloda bizim yani Türkiye'nin yeni dünya düzeninde önemli bir aktör olarak yer alması dengeyi sağlayacaktır. Diğer türlü çok büyük bir değişim gerçekleşmemiş oluyor.
Ortadoğu'dan Arap dünyası ile bağlantı kurmamız lazım, Nahçivan ile Azerbaycan'ı birleştirerek Asya Türk dünyası ile bağlantı kurmamız lazım. Ama arada Rusya'nın güdümünde Ermenistan diye adi bir devlet var.
Ya da Gürcistan üzerinden Azerbaycan, Türkmenistan, pakistan, hindistan hatta G.koreye kadar bir hat açarız.
Madem Rusya ile arayı düzelttik Rusya karışmasın Azerbaycan ile Nahçivanı birleştirelim hatta Azerbaycan ile birleşelim. Rusya karışmasın Irak'ı yukarıdan aşağıya kadar yaralım Arap Dünyası ile birleşelim.
Rusya bütün bunlara karşı mı değil mi? Bütün bunlara karşı o halde Rusya bizim dostumuz mu? Rusya'nın ve ABD'nin Suriye ile hiç bir kara bağlantısı olmadığı halde orada ne işi var. O halde Rusya'ya dayanarak ABD'ye posta koymanın manası yok. Diğer taraftan ABD'ye dayanarak Rusya'ya da posta koymamızın manası yok.
Irak savaşında müdahil olamadık fakat Suriye savaşını durduracak kadar gücümüzün olduğuna inanıyorum. Sadece korkuyoruz. Hatta biraz daha cesur olursak Irak savaşına girseydik dahi alamayacağımız kadar yeri ırak'tan alama gücüne ve fırsatına bugün sahibiz.
Ama süremiz kısıtlı...
BAHADIR ÇAKIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder