10 Mayıs 2013 Cuma

BAŞLIĞI BULUNAMADI SEN KOY

   Bu gece üzerimde güzel bir hava var ne yapsam ne etsem diye düşünürken aklıma birden yazmak geldi.Bilgisayarın karşısına geçtim ve hazırlıksız bir şekilde yazmaya başladım işte şuanda yazıyorum.Yazının gidiş şekline göre bir sohbet havası içinde ne olursa yazmak istiyorum.Yani rüzgar nereye savurursa yönümüz orası bakalım rüzgar bu küçük yaprağı nereye atacak.Bu söylediğim son cümle bir kıvılcım yaktı bile.Acaba biz insan oğlu rüzgar bizi nereye atarsa oraya mı gidiyoruz?Rüzgarın önünde nereye gideceğini bilmeden sürüklenen bir yaprak gibi miyiz?Evet insanlar nerede bir olumsuz durum olsa onu kadere yüklüyor nerede de olumlu bir durum olursa onu kendi başarısına yüklüyor ve nedense orada kader hiç aklına gelmiyor.Bu durum her birimiz için geçerli olmasa da bendenizin  görerek tespit ettiği genel geçer bir durumdur.Halbuki Allah bu duruma ayetinde açıklık getiriyor.Nisa 4)"sana gelen her iyilik allahtandir.basina gelen her fenalik ise senin kendi nefsindendir." Bendeniz bu ayeti kerime üzerinde biraz daha durmak istiyorum ayetlerin yanlış yorumlanmasından dolayıda çok bizarım.Allah bize zulmetmez yoktur böyle bir sıfatı fakat biz kendi kendimize ceza çektiririz.İnsanda sürekli iyilik üreten bir ruh vardır.Hatta ayeti kerime de ruh hakkında şöyle der:İsra 85(Bir de sana ruhtan soruyorlar. De ki: «Ruh Rabbimin emrindendir. Size ise pek az bilgi verilmiştir.»)Şimdi soru:''Bizim içimizde rabbinin emrinde olan bir ruh olduğu halde niçin rabbin emirlerine ters geliyoruz?İlk baş bakıldığında kendime zor bir soru doğrultmuş olsamda cevab çok basittir.Yine içimizde Ruhun karşısında ona karşı zayıf bir durumda olması gereken bir nefis vardır.Nefis ruhun karşısında güçlendiği zamanlarda Rabbimize ters fiiller işlememize neden olur.Asıl soru şu eğer kaderde Allah yazdığı için biz onu yaşıyorsak bizim ne suçumuz var?Soru kadere girdiği için çoğu kendini islama bağımlı gösterenler bu soru karşısında donup kalırlar nefislerinden dolayıda bilmiyoruz da diyemezler o konu bizim aklımızın idrakının ötesinde deyip geçiştirirler.Kader konusu her ne kadar aklımızın idrakının dışında da olsa gönül idrakımızın içindedir.Aklımızın ulaşamadıklarına gönüllerimiz ulaşır.Kader : Allah'ın sonsuz ilmiyle önceden bilmesi ve yazmasıdır.Şimdi sorunun kaynaklandığı noktaya geliyorum.Allah yazdığı için biz yaşamıyoruz,bizim nasıl yaşayacağımızı Allah bildiği için yazmıştır.BÜYÜK Hakk aşıkları derki:''O yazdığı için mi yaşıyoruz yoksa yaşam bilindiği için mi yazılmış ne fark eder ki bizde varsa onun kalemi der.''Bu tabi ki avamın ağzından çıkabilecek bir söz değil,aşkın kendini aşmış Allah'ın aşkına erişmiş olan zatların söyleyebileceği bir sözdür ancak.
      Bu yazıma başlamadan önce herhangi bir konu olmadığı için aklımda yazı içinde konuyu değiştirme hakkımı kullanarak kalbime doğanları sizlere aktarmak istiyorum kaynağını net olarak bilemediğim için bu satırla başlayan kısmı pek dikkate almayın bu kısım yazımızın saçmalama bölümü olsun anlaştık mı değerli okuyucum bu kısımdan sorumlu değilim.Araştırma yapmadan yazacağım için sorumlu değilim nette konuşmuyorum dikkate de almayın daha çok bahsedeceğim şeyler sizin araştırma yapmanıza vesile olur inşallah.Şuanda araştırma yapacak imkanlara sahip değilim olursa sabahlara kadar yazmak yerine sabahlara kadar araştırma yaparım.Sabahlara kadar yazıyorsunda hani biz senin internet sayfana neden her gün yazmıyorsun diyebilirsiniz fakat internet sayfasına yazdıklarım her kalbime doğanlar değil sorumluluğunu üzerime aldığım üzerinde araştırma yapılmış hadis ve ayetlerle desteklenmiş yazılardır.Yani bizim yazmaya başlama şeklimiz şöyledir önce bilgi bir kaç kaynaktan gelir sonra biz kaynaklara bakmayız direk gelen bilgi hakkında ayet ya da hadis var mıdır ona bakarız varsa başlarız yazmaya.Şimdi yazacaklarımda ise böyle bir durum yoktur o yüzde şimdiki yazacaklarımın delilini bulabilirseniz bulun ve altına yorum olarak atın.Eğer delili yoksa zaten saçmalama kısmı olarak kabul ettiğimizi söyledik.Dünyamızdan başlayalım dünyamız batıdan doğuya doğru dönmektedir.Yani saat yönünün tersine dönmektedir.Kabe tavafı da sağdan soladır yani saat yönünün tersidir.Kur'an da sağdan soladır.Yine dünya ve diğer güneş sistemindeki gezegenlerde aynı saat yönünün tersine dönerler.İşin garip tarafı güneşin etrafını da sağdan sola dönerek tavaf ederler.Dünyamız güneşin etrafını her yıl tavaf ediyor.Soru şu acaba güneş sitemimiz neyin etrafını tavaf ediyor?Ya da etmeye çelışıyor diyelim en iyisi.Sistemimizden çıkalım samanyolu galaksisi içerisinde hep sağdan sola dönen dğer sistemler neyi tavaf ediyor?Samanyolu galaksisinin ortasında ki kara deliği mi tavaf ediyor?Peki samanyolu galaksisi ve diğer bütün galaksiler nereyi tavaf ediyor onlarda muhtemelen sağdan sola akıyor.Soruyu biraz daha genişletelim bütün bu evren nereye dönüyor neyi tavaf ediyor?Tam diyalektiği kurdum düşünce sistemiyle tam buluyordum neyin etrafında döndüklerini biranda kafamın arkasına şiddetli bir ağrı vurdu ve halen ağır ağır devam ediyor.Bazen düşünceleri sıraya koyup sistemleştirirken  düşüncelerin yaydığı elektiriğin beynimi  yakmasından korkuyorum.Kafam ateş atıyor şuanda....Şöyle bir soru soralım hacılar kabeyi neden tavaf eder?Kabenin tavafının sebebi Allah'ın ilk varlığı yaratmasıyla alakalıdır.İlk yaratılan varlık Peygamberimizin ruhudur.Yaratılan ilk varlık Hz.Muhammed s.a.v'dir.Yaratılan ilk insan ise Hz.Adem'dir.Allah kendi ruhundan yarattığı peygamberimize olan aşkından bu alemler meydana geldi.İşte kabe de hacılar bu ilk aşkın dönüşünü sembolize ediyor.İslamın tevhit anlayışına göre tek olan Allah vahdet i vucut'tur.İlk yaratılışla birlikte bir olan varlık iki oldu.Fakat bu ikilik Allah'ın birliğini bozmamıştır.Biz Allah'tan geldik yine Allah'a gideriz.Nefsini terbiye eden insan oğlu Şeriat, Tarikât, Marifet ve Hakikât kapılarından geçer ve en sonunda Hak ile Hak olur.Kabe yedi kez tavaf edilir insanda da  nefsin yedi derecesi vardır.Her tavaf edişte nefiste bir derece atlamaya işaret eder.Her dönüşte bir menzil aşılarak  yedi kat göğün üzerine çıkıp maddi alemi aşıp kalbinde hakk ile buluşmak demektir.Kısaca ilk aşkı sembolize ediyoruz.Bu konuda araştırma yapıp ayet ve hadislerle derin manalara ulaşılabileceği kanısındayım.Cansız zannettiğimiz varlıklar dahi bu dönüşü gercekleştiriyor.Atomun çekirdeğinin etrafında elektronlar,içimizdeki hücreler bile dönüyor dönüş yönünü baksınlar sağdan sola çıkar yani saat yönünün tersine kıvrılırdır muhtemelen.Fasulye bitkisi dahi sararken sağdan sola sarıyor.Bezelye de öyle saat yönünün tersi istikamette sarar.Az önce güzel şeyler yazacaktım ama unuttum uykum geldi yatmak zorundayım...Nedense hep yastığa başımı koyunca geliyor ışık çaktıracak fikirler ama onları da not alamıyorum sorun bu dostum.O kadar şeyi not alsam araştırabilecek miyim acaba yüksek özellik araştıramayacağım o yüzden her şeyi yazmaya gerek yok.Düşüncenin bir gücü vardır.Allah'ı düşünmek insanı Allah'a yaklaştırır.Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk: "Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan her şey O'nu tesbih eder. O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz onların tesbihinin farkında değilsiniz." buyurmaktadır. (İsrâ, 44)  Kuranda her ayet herkese inmemiştir bir kısmı alime bir şeyler anlatır bir kısmı cahile...hep şunu karıştırırlar müslümana inen ayetle kafire inen ayeti karıştırdıkları için müslümanları kafire inen azap ayetleriyle korkuturlar korkan insanlarda dinden uzaklaşırlar.Ayetin içindeki allahı tesbih eden dünya yaşı kadar dönerek allah'ı tesbih etti etmeye de devam ediyor.Yunus Emre hazretlerinin şu güzel dizeleriyle bitirmek istiyorum:''İLİM İLİM BİLMEKTİR İLİM KENDİNİ BİLMEKTİR SEN KENDİNİ BİLMEZSEN YA NİCE OKUMAKTIR.''(söz:Yunus Emre Hazretleri)

                     yazarı:        BAHADIR ÇAKIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder