Bizde bilirdik sevgiliye karanfil almasını emme aç kaldık yedik karanfil parasını yok biz bilmiyoruz sanki lüks koltuklara kıç atmayı. Bizde bilik emme paramız yetmi.Allah bir anda tabandan tavana çıkartmasın. Azar azar alıştıra alıştıra sindire sindire tabandan tavana çıkartsın. Bir anda çıkarttırsa bir anda düşeriz. Ekonomik olarak düşmezsek insanlık olarak düşeriz. O yüzden manevi hallerde de maddi hallerde de Allah bize o halin gerektirdiği zarafetini de armağan etsin. Kibir insanı insanlıktan çıkaran insanı Allah'ın rahmetinden uzak düşüren kötü bir hal. Allah bizi ve bizim gibi leri kibirden muhafaza eylesin. Allah bizleri alçak gönüllülükten nezaket ,zarafet sahibi olmaktan gayrı eylemesin. Dünya hoş dünya boş. Dünya da bizi Allah mala eşyaya köle olanlardan eylemesin. Bizi ilim sahibi irfan sahibi olanlardan eylesin. ''Bu dünyada insanlığı yükseltecek ilim var başka ne var? ''Böyle diyenlerde var. Hayatta en hakiki şeyin ilim olduğunu iddia edenler de var. Fakat bunun tam tersini düşünmek ilmin gerçekten büyük bir armağan olduğunu fakat ilimden daha değerli şeylerinde varlığını bildirmekte fayda var. “Aşk imiş her ne var âlemde, İlim bir kîl u kal imiş ancak.” (Fuzuli) Mutasavvıflar baştan beri akılla Allah’a varılamayacağını, O’na ermenin ancak sevgiyle olacağını savunmuşlardır. Miracda söz konusu edilen Cebrail aklı, Refref aşkı temsil eder. Cebrail Hz. Peygamberi bir noktaya kadar götürebilmiş, daha ileri götürmesi için onu Refref’e teslim etmişti. Nitekim Fuzuli bu gerçeği bu dizelerde dile getirmektedir.
Aşk kelimesinin aslı “Işk”tır. Işk, sarmaşık demek olan “aşeka” kelimesinden gelmektedir. Sarmaşık nasıl sardığı her yeri istila ederse, aşk da girdiği kalbi ve vücudu öylece istila ettiğinden, şiddetli sevgiye aşk denmiştir.Sûfilere göre aşk başlangıçta Hak’tan zuhur etmiş ve bütün âlemin icadına sebep olmuştur. Mevlana’ya göre aşk cihan ülkesinin sultanıdır. Aşk, sevginin en mükemmel şeklidir. Aşkın en mükemmel şekli ise hakiki aşk, yani ilahi aşktır.
Tasavvufta aşkın temeli muhabbettir. Muhabbet, içinde su bulunan kap demek olan “hubb” kökünden gelir. Kap içine konulan şeyi tutar ve başka bir şey almaz. Kalp muhabbetle dolunca içine sevgiliden başkası sığmaz. Muhabbet sevgilinin cemalini görme heyecanı ve susuzluğu içinde bulunan bir kimsenin kalbinin galeyan etmesi ve coşmasıdır.Muhabbet insan gönlünün zevk aldığı şeye meyletmesi demektir. İnsanın ilk sevdiği şey kendi zatıdır. İlahi asıldan gelmiş bir nefha olarak asıl kaynağına ilgi ve sevgi duyar.
“Üç türlü aristokrasi vardır; birincisi yaş ve kıdem; ikincisi servet; üçüncüsü akıl ve bilgidir. En şereflisi sonuncusudur.”
Schopenhauer
Yabancılar bilgiye ve akla, ilme haddinden fazla değer verirler. Çünkü diğerini bilmezler diğerini de bilseler zaten dünya da yaşamamıza gerek kalmaz.
Bilgi, ilim bizi iyiye ulaştır mı her zaman bizi iyi olana mı yönlendirir. Bilim,ilim,teknoloji bizi iyi olana iyiliğe mutlak doğruya ulaştırabilir mi?
Doğru bilgi iyiye mi ulaşır her zaman bu sonucu mu doğurur. Yoksa ilim ile de yoldan çıkanlar var mı? İLim ile de yanlışa sapanlar var mı? Doğru bilgi ile yanlış istikamette gidenler var mı?
Bizi en doğruya en güzele iletecek olan ilim değildir. İlim,irfan bu yolda bize bir yere kadar eşlik edebilir bizi yegane hakikate ulaştırabilecek aşktır. Ama yalnızca aşk değil. Aşk bu yolun ilk basamağıdır.
YAZARI = BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN...
Aşk kelimesinin aslı “Işk”tır. Işk, sarmaşık demek olan “aşeka” kelimesinden gelmektedir. Sarmaşık nasıl sardığı her yeri istila ederse, aşk da girdiği kalbi ve vücudu öylece istila ettiğinden, şiddetli sevgiye aşk denmiştir.Sûfilere göre aşk başlangıçta Hak’tan zuhur etmiş ve bütün âlemin icadına sebep olmuştur. Mevlana’ya göre aşk cihan ülkesinin sultanıdır. Aşk, sevginin en mükemmel şeklidir. Aşkın en mükemmel şekli ise hakiki aşk, yani ilahi aşktır.
Tasavvufta aşkın temeli muhabbettir. Muhabbet, içinde su bulunan kap demek olan “hubb” kökünden gelir. Kap içine konulan şeyi tutar ve başka bir şey almaz. Kalp muhabbetle dolunca içine sevgiliden başkası sığmaz. Muhabbet sevgilinin cemalini görme heyecanı ve susuzluğu içinde bulunan bir kimsenin kalbinin galeyan etmesi ve coşmasıdır.Muhabbet insan gönlünün zevk aldığı şeye meyletmesi demektir. İnsanın ilk sevdiği şey kendi zatıdır. İlahi asıldan gelmiş bir nefha olarak asıl kaynağına ilgi ve sevgi duyar.
“Üç türlü aristokrasi vardır; birincisi yaş ve kıdem; ikincisi servet; üçüncüsü akıl ve bilgidir. En şereflisi sonuncusudur.”
Schopenhauer
Yabancılar bilgiye ve akla, ilme haddinden fazla değer verirler. Çünkü diğerini bilmezler diğerini de bilseler zaten dünya da yaşamamıza gerek kalmaz.
Bilgi, ilim bizi iyiye ulaştır mı her zaman bizi iyi olana mı yönlendirir. Bilim,ilim,teknoloji bizi iyi olana iyiliğe mutlak doğruya ulaştırabilir mi?
Doğru bilgi iyiye mi ulaşır her zaman bu sonucu mu doğurur. Yoksa ilim ile de yoldan çıkanlar var mı? İLim ile de yanlışa sapanlar var mı? Doğru bilgi ile yanlış istikamette gidenler var mı?
Bizi en doğruya en güzele iletecek olan ilim değildir. İlim,irfan bu yolda bize bir yere kadar eşlik edebilir bizi yegane hakikate ulaştırabilecek aşktır. Ama yalnızca aşk değil. Aşk bu yolun ilk basamağıdır.
YAZARI = BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN...




