12 Eylül 2014 Cuma

Matematik Bir Dildir, Bilim Değildir

      Matematik bir dildir, bilim değildir. Bilim varsayımlar üzerine yürür. Deney ve gözlemlere dayanır. Tersi ispatlandığın da doğrusu değişir mutlak doğruya ulaşamaz. Fakat bilim dile muhtaçtır. Matematik e muhtaçtır onsuz bir şey başaramaz. İlerlemeler matematikle olur çünkü mutlak sonuçlar üzerinden ilerler. Bilim Matematikten, ve diğer öğelerden yararlanır fakat bazen matamatikle dahi çelişebilir. Çeliştiği nokta da o bilimsel görülen bilimsellik katılan teoriler varsayımlar yanlışlanmış çürütülmüştür ve üstüne gidilmemesi gerekir.
      Bilim bizi mutlak sonuca götüremediğine göre bilimi yok varsaymadan bilimden daha mutlak sonuçlar elde edebileceğimiz bir başka ilmi alana yönelmeliyiz ki bu dindir matematikle çelişmez. İnsanın doğası gereği bütünü göremez buna karşın parçalardan harekat eder. Matematikte öyledir parçalardan harekat eder hep tekrarlar üzerine kuruludur. Örneğin 3-6-9-12-15-?     ? nin 18 olduğunu tekrar edişinden dolayı söylüyoruz.Bir bakıma Osmanlının eski İslam alimlerine baktığımız zaman dini güç ile bu teorileri ortaya atabilmişlerdir. Çağlarının çok ilerisinde düşünebilmiş ve ileri düzey çoğu henüz keşfedilmemiş gerçekleri yazmışlardır. Bilime göre ? işaretinin yerine gelecek sayı kesin olarak belli değildir. Şöyle de olabilir 3-6-9-12-15-17-19-21-23-25-27-29-31-33 böylede olabilir.
       Sonuç olarak felsefede bir olgu vardır parça bütün şeklinde değilde bütünden parçaya şeklinde ilerler. Önce bütün kuğuları inceler hepsinin rengini tespit eder sonra da bütün kuğular iki renktir der. Bilim ise 1000 kuğu incelere hepsi beyazdır 1001. kuğu da beyazdır ve ya bütün kuğular beyazdır der. Ve dünyanın farklı bir yerinde siyah kuğuyu bulduğu zaman ise derki kuğular iki renktir. Üçüncü bir rengi bulana kadar bilimin doğrusu bu olur.
      Bilim parça - bütün ilişkisini kullanır çoğunlukla bütünü inceleyebilecek kabiliyette olduğunda elbette bütün -parça ilişkisini de kullanır. Ama dediğimiz gibi insan çok küçüktür. Çoğu kez bütünü göremez o yüzden parça bütün ilişkisini kullanmak zorundadır. Kesin olmayan doğrular üzerinde yürümek zorundadır.  İşte bizde tam bu noktada diyoruz ki bilime ey bilim haddini bil sen parça bütün ilişkisini kullanmak zorunda olduğun yerler de dinin içinde de aynı şekilde parça bütün ilişkisini ve matematiği senden daha fazla kullandığımız zamanlar var o zaman sen aradan çekil diyoruz. Bilim dini de bilimsel kabul etmelidir, çünkü din de bilimin kullandığı yöntemleri kullanmaktadır. Sanıldığı gibi sorgulamayan bağnaz değildir. İsbatlı ilerler öyle olmasa inanç oluşmaz. İnanç körü körüne inanmak değildir. İmanın belli safaları vardır en aşağı mertebesi körü körüne hakka inanmaktır. İmanın en üst derecesi ise bütün terslerden soyutlanmış şekilde olmamasının mümkün olmadığını her yoldan isbatlamış olan imandır. Bu iman peygamberlerin ve velilerin imanıdır. Bilgileri normal insanlara oranla çok üst düzeydir.

YAZARI = BAHADIR ÇAKIR                             O ADAM SENSİN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder