17 Aralık 2012 Pazartesi

ÖLÜLERİN DİRİLİŞİ VE MAHŞERDE TOPLANMALARI

Cenabı allah yeryüzünü şiddetli rüzgarla dümdüz edip mahşer yerini  dımeşk sahrasının bir yerinde, yeryüzünden 100 bin defa geniş yapar.Sonra arşın altında olduğu bildirilen denizden 40 gün erkek menisi gibi bir yağmuru yeryüzüne indirir ve bütün dünyayı deniz gibi bu suyla doldurur.Yerde bulunan ve toprak olmuş olan bütün insan ve hayvan vucutları o yağmuru çeker ve sonra bedenin bütün kısımları  bir araya gelip her ceset eskisi gibi yerde bakla gibi biter.ALLAH vucudumuzda kuyruk sokumumuza öyle bir hücre koymuşki bilim insanları bu hücreye ölümsüz hücre demektir.BU hücre biz ölsekte bile ölmemektedir.Alimler bu konu üzerinde ikiye ayrılmaktadır.Bir kısmı bizim gibi o hücreden dirilişin gercekleşeceğini belirtirken bir kısmıda daha nurani bir dirilişten söz ettmektedir.Biz kendi bildiğimiz şekilde anlatmaya devam edelim.Toprağa ne ekildide bitmedi ne diye insan toğumunda böyle bir şüpheye düşersiniz.İslamiyette bedene saygı vardır artı biz bedenlerimizi toprağa ekilen toğuma benzetiriz sembolik olarak asıl toğumdan kastımız işte o hücredir kuyruk sokumumuzda uyluk kemimizin içindeki o hücredir.O hücreyle gökten yağan yağmur etkileşime gecerek cesetler eski haline gelecek sonra cenabı allah 8 mukarrep meleği tekrar yaratır ve israfile süra 3. kez üfürmesini emreder.O da bu 3. üfürüşü öyle yavaş ve şefkatle üfürür ki , surun içindeki bütün ruhlar etrafa yayılır ve her ruh kendi bedenini bulur.Tıpkı , bir sürünün içinde kendi anasını bulan kuzu gibi.Bütün melekler ,huriler,insanlar,cinler ,şeytanlar ve hayvanlar bir anda dirilir ve mahşer yerinde toplanırlar.Bütün peygamber ,veliler,alimler ve salihlere, cennetten giyecek  ve binek gelir.Hepsi giyinir arşın gölgesinde ki minber ve kürsülerde rahat ve selametle otururlar.Geri kalan bütün yaratıklar aç ve susuz ,başları açık,vucutları çıplak,yalın ayak yürüyerek bitkin ve yorgun bir halde mahşer alanında toplanırlar,sıkışıp ayakta dururlar.Kendilerine çok yakın güneşin hareketleriyle ter döküp dururlar.Günahına göre kimi topuğuna kimi dizine kimi göğsüne kimi boğazına kadar terin içine gömülürler.700 BİN ZEBANİ , cehennemi ,yer altından mahşere götürürler ve halkı çepe cevre sararlar.Mahşer ehli ,50 bin yıl kadar  o halde  hesaplarının görülmesini beklerler.Dünyada iken her insanın sağ ve sol omuzunda bulunan ve kiramen katibin  denilen iki meleğin  tuttuğu amel defterlerini  sahiplerine verirler.Müminlerinki sağdan ,kafirlere ve kötü insanlara soldan verilirler.
   Sonra cenabbı hak insanlarla vasıtasız konuşur.Hesaplarını görerek mazlumun hakkını zalimden alıp,onun iyilikleri varsa alır mazluma verir,yoksa mazlumun günahlarını zalimlere yükler.Hesap görüldükten sonra cenabı hakk,hayvanları tekrar toprak eder. O zaman kafirler hayvanları kıskanıp keşke bizde toprak olsaydık derler.hesap işlemi bittikten sonra kötüler cehennemde yanacak eğer zerre kadarcık imanla ölenler dahi cehennemden sonra  cennete gireceklerdir.
   Sırat körüsü uzunluğu 3 bin yıllık yoldur bin yılı yokuş bin yılı düz  bin yılıda iniştir.BU köprü cehennemin üzerine kurulur ve bütün  mahşer halkı bunun üzerinden gecerler.Kimi şimşek hızında kimi ok hızında kimi at hızında geçip giderken kimide kötülüklerini yüklenmiş olarak yürür.Kimi cehenneme düşüp yanar..Cehennemse şöyle bağırır EY MÜMİN ÇABUK GEÇ  ÇÜNKÜ SENİN NURUN BENİM ATEŞİMİ SÖNDÜR.Sonra bütün müminler sırat köprüsünü selametle geçerler.Kevser havuzundan su su içer ve onda yıkanarak ayıp ve kusurlarından temizlenirler.Ondan sonra cennete girerler.Herkes rütbe ve makmına göre  8 cennetten birine girerler bu cennetlerin en güzeli aden cennetidir cenabbı allahın tecelli ettiği yerdir cennet ehli her hafta vasıtasız allahı görmekle şereflenirler bundan daha güzelş bir durumda yoktur.Cennetle cehennem arasında bir sur vardur yüksekliği tam 500 yıl,mesafe uzunluğunu ise bilemiyoruz parlak ve renkli cevherlerden yapılmıştır.ona ARAF derler ki deliler ve kafirlerin çocukları bu surun üstünde kalırlar.cennet ehline bakıp onların nimetlerini gördükleri zaman üzülürler cehennem tarafına baktıkları zamansa sevinirler ve cenabbı hakka şükrederler bunların ebedi hayatları da  böyle geçer.

       EY okuyucum biliniz ki bu anlattıklarımız Ayet i kerim ve Hadis i şeriflere dayanır.İnsan aklı bunları anlamaktan acizdir.Ancak bizim en büyük arzumuz cenabbı hakka kavuşmak onun kudret ve azemeti üzerinde düşünmek bize yol gösteren kuran ve hadislere bağlanıp bu yolda yürüyerek her iki dünya saadetinede nail olmaktır.Hepinize hoşcakal allah herbirimizi doğru yola hidayet eylesin.Eğer doğru yol üzeysek ilerlememizi değilsek doğru yola hidayete ermemizi hakktan talep ederim.Cenabı hakk her birimizi korusun ve kollasın.

                                                                  BAHADIR ÇAKIR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder