Baba,Oğul,Kutsal Ruh Çıkmazı

Hiristiyanlar Hz. Meryem Hz.İsa'yı babasız hamile kaldığı için zahiri düşünerek baba,oğul,kutasal ruh çıkmazına düştüler.Yani Hz.İsa'nın babası olarak tanrıyı gösterdiler.İşte hıristiyan dinindeki en büyük bozukluk şirk baba,oğul,kusal ruh çıkmazındadır.Şimdi bu durumu dinimiz açısından değerlendirelim:
   "(İsâ dile gelip): Ben, hakikat, Allah'ın kuluyum! O, bana, Kitab verdi. Beni, peygamber yaptı. Beni, her nerede bulunursam, mübarek kıldı. Bana, ben, hayatta oldukça, namazı, zekâtı emretti. Beni, anneme hürmetkar kıldı. Beni, bir zorba, bir bedbaht yapmadı. Dünyaya getirildiğim gün de, öleceğim gün de, diri olarak kaldırılacağım gün de, Selâm (ve selâmet) benim üzerimdedir." dedi."(Meryem, 19/22-33.)     İsa aleyselam konuşamıyacak yaştayken bebek halindeyken konuşmuş ve atılan iftiraların yersiz olduğunu kanıtlamıştır.Benim burda dikkat çekmek istediğim asıl nokta Hz. İsanın vahiyden önce peygamber olduğunu söylemesidir.Peygamberlik kurumu diyanetin analattığı gibi vahiy le olan bir olay olmadığını Kuran'ı Kerimin bu ayetiyle rahatça anlayabiliyoruz.Hz.İsa aleyselama vahiy 30 yaşında gelmiştir.Hz. Muhammed (s.a.v) peygamberimizede 40 yaşında gelmiştir fakat bu vahy gelmeden önce onlarınpeygamber olmadığı anlamına asla gelmez.
          Bundan sonra, İsâ Aleyhisselâm, yaşıtları gibi, konuşma zamanı gelinceye ka­dar, bir daha konuşmamıştır. (İbn Ebî Şeybe, Musannef c.l3,s.196; Sâlebî, Arais s.386; İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.311.)
      Fakat, Hz.Meryem:

"Ben, tenhâda bulunduğum zaman, o bana karnımdan söyler ve benimle ko­nuşurdu. İnsanlar içinde bulunduğum zamanda ise, karnımda tesbih ederdi." demiştir.(İbn Ebî Şeybe, Musannef c.13,s.196, C.11.S.544; İbn Esîr, Kâmil c.1,s.310; Ebülfida, Elbidaye vennihaye c.2,s.65.)
          İsrailoğulları, Hz. Meryem'in, zina ettiğini sanarak kendisini, taşlayıp öldür­mek için, ellerine taş almışlardı! (Taberi-Tarih c.2,s.22, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.311.)

İsâ Aleyhisselâm, konuşunca, Hz.Meryem'i serbest bıraktılar. (Sâlebî, Arais s.386; İbn Esîr, Kâmil c.1,s.311.)

İsrailoğullarının küfre düşmelerinin sebeplerinden birisi de (Nisa, 4/156.), namusunu, bir kale gibi koruyan (Enbiyâ, 21/91; Tahrîm, 66/12.) Hz. Meryem'e, zina isnad ve iftira etmeleri idi. (Meryem, 19/27-28)
          Önce iftira attılar babasız çocuğun olamayacağını düşünerek Hz.Meryem anamıza iftira attılar.HZ.İsa aleyhisselam bu iftirayı bebekken konuşarak yersiz olduğunu kanıtlamıştır fakat bu defada bebek iftiraya maruz kalmış.Babasız olamıyacağına göre babası bir insan olmadığına göre haşa Allahın hz.isa nın babası olduğu iftirası atıldı bu defada.... O günden bu güne hiristiyanlık alemi bu iftiraya devam etmektedir tövbe etmedikçede bu kara leke alınlarında kalacaktır.
        Babasız çocuk olamaz mı?Biyolojik olarak düşündüğümüz zaman bu mümkündür niçin mümkündür çok düşük bir ihtimalde olsa babasız çoçuğun olması döllenmesi mümkündür.Bazı Solucanlar ve bazı değişik hayvanlarda dişilik ve erkeklik organları tek hayvan üzerinde bulunur bu canlılar kendi kendilerini dölleyerek çoğalırlarİngiltere'de bir kertenkele türü, 'kendi kendini dölleyerek' beş yavru dünyaya getirdi. .Yani babasız çocuk meydana getirirler onların babası allah mı?Elbetteki onların babası yoktur. Demek ki babasız çocuğun olması mümkün.
        Esasen bu iftiraların sürekli olarak atılmasının sebebi tek yönlü düşünülmesidir.ZAhiri düşünmek bu konularda yanlışa dalmamıza hatta şirke düşmemize neden olur.İçinden çıkılamayan konularda hem zahiri hem de batıni düşünmek gereklidir.Allah yaratıcıdır allahı bir insan gibi düşünemeyiz.Allahı insan gibi düşündüğümüz vakit işte böyle hurefeler doğmaktadır.İlk yaratılan varlık HZ.Muhammed (s.a.v) dir.İlk insan Hz. Adem dir.İlk peygamber Hz.Muhammed(s.a.v)dir.Ruhların yaratılmasıyla vucut bulmasını karıştıranlar bu tip konularıda karıştırmaktadır.İlk yaratılan varlık Hz muhammed mustafadır ilk peygamberde odur en son peygamberde odur.Bunu anlayamayıpta anlamak isteyenler KAİNATIN YARATILIŞI başlıklı yazımı okuyabilirler.
                                                                   BAHADIR ÇAKIR