Halk olarak belli bir mesafeye gelmeliyiz.Öncelikle kendimizden yola çıkarak başlamalıyız.Önce kendimizi değiştirmeliyiz.Bu değişim olumlu yönde sürekli kendimizi eğiterek olmalı.Bu eğitim iki kanatlı olmalıdır çünkü tek kanatlı kuş uçamaz.Dini öteki dünyaya yatırım gibi görmekten vazgeçip kendimizi tasavvufa bırakırsak diğer kanadımızda tamam olur.
Halk nasılsa onu yönetenlerde öyledir.İyi yöneticilerin bizleri yönetmesini istiyorsak evvela kendimizin iyi olması gerekmektedir.Toplum olarak kendimize çeki düzen vermeliyiz.Toplumların tahammül edebilecekleri şeyler vardır tahammül edemeyecek oldukları şeyler vardır.Örneğin kimse Türkiye'de bir konferansta ensest ilişki hakkında konuşamaz.Çünkü ona toplum şöyle tepki verir.Konuşmaya başka bir şey bulamadın mı der.Çünkü toplumun buna tahammülü yoktur.Toplum olarak İslamın karşı olduklarına karşı olmalıyız.Alkollü içkiler her türlü belaya davetiye çıkarıyor iken toplumun buna tahammül etmesi olağan olmamalı.Bu tip Alkol gibi sigara,uyuşturucu vesaire gibi şeylere yasalarla kısıtlamalar dan ziyade toplumun bunlara sınırlamalar getirmesi,tahammül etmemesi gerekir.Toplum olarak kendimize bakmalıyız.Kendine bakabilmek kendi noksanlarımızı kendimizin bulması çok zordur fakat bunu başardığımızda ülke olarak medeniyetlerin üzerine çıkmayı başarırız.
Mehmet Akif Ersoy'un Safahat isimli büyük eserinde tamda demek istediklerimi özetler nitelikte bir hikaye geldi aklıma,bu hikayeyi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.Piskopos'un birinin mezar taşında şu değerli cümleler yazılıymış.''Önce Dünyayı değiştirmek istedim.Değiştiremeyeceğimi anlayınca vazgeçtim.Sonra ülkemi değiştirmek istedim çok uğraştım fakat hiçbir etkim olmadığını anlayınca ondanda vazgeçtim.Sonra kendi yaşadığım ili değiştirmeye çalıştım onuda başaramadım vazgeçtim.Sonra yaşadığım kasabayı değiştirmeye çalıştım onuda başaramadım.Sonra ailemi değiştirmeye çalıştım onuda başaramadım.Ömrüm insanları değiştirmeye çalışmakla geçti.Oysaki ilk önce kendimi değiştirmekle başlasaydım.Ailemi,kasabamı,ilimi,ülkemi kim bilir belkide dünyayı bile değiştirebilirdim.''
Önce kendimizle başlamalıyız.Birine eleştiri yaparken onu eleştirebilecek kadar büyüdük mü diye kendimize sormalı ondan sonra eleştirimizi yapmalıyız.Önce kendimizde devrim gerçekleştirmeliyiz ki devrim yapmaya hakkımız olsun.
YAZARI: BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN....
Halk nasılsa onu yönetenlerde öyledir.İyi yöneticilerin bizleri yönetmesini istiyorsak evvela kendimizin iyi olması gerekmektedir.Toplum olarak kendimize çeki düzen vermeliyiz.Toplumların tahammül edebilecekleri şeyler vardır tahammül edemeyecek oldukları şeyler vardır.Örneğin kimse Türkiye'de bir konferansta ensest ilişki hakkında konuşamaz.Çünkü ona toplum şöyle tepki verir.Konuşmaya başka bir şey bulamadın mı der.Çünkü toplumun buna tahammülü yoktur.Toplum olarak İslamın karşı olduklarına karşı olmalıyız.Alkollü içkiler her türlü belaya davetiye çıkarıyor iken toplumun buna tahammül etmesi olağan olmamalı.Bu tip Alkol gibi sigara,uyuşturucu vesaire gibi şeylere yasalarla kısıtlamalar dan ziyade toplumun bunlara sınırlamalar getirmesi,tahammül etmemesi gerekir.Toplum olarak kendimize bakmalıyız.Kendine bakabilmek kendi noksanlarımızı kendimizin bulması çok zordur fakat bunu başardığımızda ülke olarak medeniyetlerin üzerine çıkmayı başarırız.
Mehmet Akif Ersoy'un Safahat isimli büyük eserinde tamda demek istediklerimi özetler nitelikte bir hikaye geldi aklıma,bu hikayeyi siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.Piskopos'un birinin mezar taşında şu değerli cümleler yazılıymış.''Önce Dünyayı değiştirmek istedim.Değiştiremeyeceğimi anlayınca vazgeçtim.Sonra ülkemi değiştirmek istedim çok uğraştım fakat hiçbir etkim olmadığını anlayınca ondanda vazgeçtim.Sonra kendi yaşadığım ili değiştirmeye çalıştım onuda başaramadım vazgeçtim.Sonra yaşadığım kasabayı değiştirmeye çalıştım onuda başaramadım.Sonra ailemi değiştirmeye çalıştım onuda başaramadım.Ömrüm insanları değiştirmeye çalışmakla geçti.Oysaki ilk önce kendimi değiştirmekle başlasaydım.Ailemi,kasabamı,ilimi,ülkemi kim bilir belkide dünyayı bile değiştirebilirdim.''
Önce kendimizle başlamalıyız.Birine eleştiri yaparken onu eleştirebilecek kadar büyüdük mü diye kendimize sormalı ondan sonra eleştirimizi yapmalıyız.Önce kendimizde devrim gerçekleştirmeliyiz ki devrim yapmaya hakkımız olsun.
YAZARI: BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder