Taksim olayları ilgili bu yazımıza başlarken şu açıklamayı yapmayı gereksinim olarak görüyorum.Biz olayları ele alırken tek taraflı düşünmüyoruz.Bütün kesimleri dikkate alarak ele alıyoruz.Açıkçası fikirlerimiz iki tarafı da dinleyerek oluşuyor.Gerçekleri görebilmek için her olayda karşı karşıya gelen iki kesimi de dinlemek ona göre düşünmek en büyük şarttır.Dinlerken taraf tutmamak duyacaklarına göre düşünmek objektif olmaktır.Gerçekleri yazarken kim haklıysa mecburen onun tarafındaymış gibi gözükmeye neden oluyor fakat objektiflik kavramı doğruları söylemektir.Ki bundan zararlı çıksa bile yalnızca doğru görünenler anlatılır.
Bu yazımızda taksim olaylarının arka planını,kimlerin nasıl finanse ettiklerini,müdahalelerin ne kadar doğru olduğunu, kendi kanaatimizce açıklamaya ve anlatmaya çalışacağız.
Gezi parkı Faciası'nın dış planlayıcıları Amerikan Yahudi lobisi tarafından finanse edilmiştir.Dünyada üç şey Yahudi lobisinin elindedir.Özellikle de dünya haber ajansları dolaylı ya da dorudan onların elindedir.Böylelikle kimin nasıl düşünmesini isterse öyle düşündürttürüyorlar.Dilerseniz bu İsrail halkla ilişkiler komitesi olarak bilinen Amerikan Yahudi lobisinin baş elamanlarından bir kaçının ismini resimleriyle birlikte açıklayalım.
Alttaki resim :DONALD RUMSFELD

Alttaki resim :PAUL WOLFOWITZ

Alttaki resim :ELLİOT ABRAMS

Alttaki resim :BERNARD LEWİS

Alttaki resim :RICHARD PERLE

Alttaki resim :DOUGLAS FEİTH

Dünyada yaşanan birçok olumsuz olayın arkasında bu Yahudi Lobisi bulunmaktadır.Libya'daki iç savaşın,Suriye'deki iç savaşın,vs.. gibi birçok olayda bu lobinin parmağı vardır.
Bu olaylar ülkemize çok şeyler kaybettirdi.Özellikle ülkemizin en çok turist alan bölgesi Marmara'ya turizm açısından çok ağır bir darbe atmış durumda.Şimdi ne olacak esnaf ve turizm yatırımcıları geçen yıla oranla olan kayıplarına bizzat şahit olacak bu durumda ADALET VE KALKINMA PARTİSİ kazanırken Türkiye kaybetmiş olarak başlayacak.
Bu olay özellikle basında çok abartılı bir şekilde anlatıldı.Olayları abartılı şekilde anlatan BBC isimli kanal Türkiye'ye gelen yatırımcıları ürkütmeyi başardı.
Bu Gezi Parkı Faciası ekonomimizde bir takım oynamalara sebep oldu.Borsa İstanbul'dan çıkışların 1 milyar 280 milyon dolar olduğu açıklanırken bu çıkışların birilerine kazandırdığını hatırlatmak istiyorum.
Taksim dayanışma platformu sözcülerinin Başbakanla yaptıkları ve gece geç saatlere kadar süren görüşmeden çıktıktan sonra umutlu konuşmuşlardı.Platform sözcüsü hatta şöyle konuşmuştu:''Bize karşı pozitif bir yaklaşım sergilendi,bizimde bu pozitif tavra aynı pozitiflik le cevap vermemiz gerekiyor''derken.Niçin gösterilere hatta eylemlere devam kararı aldılar?Dışarıdan birilerinden mi talimat alıyorlar acaba?
Bu olaylar içeride ve dışarıda icra eden kollar var.Türkiye'deki dağdaki Terör faaliyetlerinin barış süreci adı altında bitirilmesiyle,biz sürekli terörün yön değiştirip şehirlere ineceğini söylüyorduk.Nitekim bu olaylarda terörün sokaklara indiğinin bir göstergesidir.Eğer ki Başbakanımız üslubuna dikkat etmeseydi.Cumhuriyet halk partisinin genel başkanına kızıp halkla terörü ayırt etmeseydi konuşmalarında devamlı bu vurguyu yapmasaydı.Terörün oyununa yenik düşecekti.Ve bu hem ülkemizi daha büyük bir kaosa hemde iktidarın oy kaybetmesine sebep olurdu.Biz oy kısmına karışmayız biz ülkemizi düşünürüz.Menfaatlar uğruna sokaklara inmeyiz.Ülkemiz için sokaklara dökülürüz.Cumhuriyet halk partisi genel başkanı Gezi parkına destek veriyor.Bu durumda şu soruları sormamız lazım.Genel başkan orada Cumhuriyetçilerin,teröristlerle birarada bulunmasına ne diyor?Oradaki insanların bir kültür yozlaşmasına terk ettiğini söylediğimizde ne diyor?Haftalarca eylem yapan göstericilerin cevre esnafa,turizm faaliyetlerine,ülkemizin dışarıdan görünümüne,ekonomimize verdiği zararlar hakkında ne diyor?
Onun bu sorulara cevap verebileceğini sanmıyorum.Düşünceleri açık ortada.İktidarı indireyim de bu nasıl olursa olsun mantığı içerisinde.İster ülke batsın,isterse iç savaş çıksın,ister ne olursa olsun ben iktidar olayımda ya da mevcut halimi koruyayım da gerisi ne olursa olsun düşüncesi içerisindedir.Öyleki gözü kör olmuş cahilane bir tutum içerisinde işin sonunu düşünemiyor.Muhalefet her şeye maydonuz olsun diye seçmedik onları onları doğruları konuşsun iktidarı denetlesin diye seçtik.Ana muhalefet partisi kendi içinde ikiye bölünmüşken birde bu milleti ikiye bölmeye çalışıyor.Fakat bu bölücü emellerine hiçbir zaman ulaşamayacak.Partinin tamamının da bu şekilde bir tutum içerisinde olduğunu düşünmüyorum açıkcası fakat niteliksiz insanlar genelin kötü bellenmesine sebep oluyor.
Başbakanın 2004 yılında savaş teknolojisin de dışa bağımlılığımızı kapatmasıyla kendi savaş teknolojimizi kendimiz üretir hale geldik.Bu çok önemli bir olay bence gerekirse aç gezelim fakat kendi savaş aparatlarımızı kendimiz üretelim.
İktidarın her aldığı kararı onaylamıyoruz.Gerekli yerlerde kardeşim burası yanlış deyip uyarıyoruz.Sandıkla gelen sandıkla gider.Eğer iktidar büyük bir hata içerisine düşerse işte o vakit Türkiye halkı olarak tepesine bineriz.
Polis müdahalelerinin doğruluk payına gelelim şimdi de ...İlk gün polis aşırı şiddet kullandığını görüyoruz.Ara arada bunu yaptı.Taş atana,molotof atana gazla karşılık verilmez o zaten teröristtir onu vuracaksın.Yalnız taş ve ya gaz attığı kamera vesaire yoluyla kanıtlanması şartıyla.Normal protesto yapan halka biber gazı kullanılmasına karşıyım çünkü bu gaz oldukça zararlıymış.Daha hafifletilmiş daha etkili alternatifler bulunulabilir.Son yapılan müdahaleyi yerli buluyorum çünkü orada kalanlar zaten marjinal guruplar ağırlıktaydı.Fakat valinin o gece göstericilerle 11 de buluşacağı halde o operasyonun yapılası doğru değil.
Haftalarca devam eden bu eylemlerin arkasında bu işi içeride finanse eden guruplara bunların sorulması Hükümetin halk adına yapacağı en büyük vazifedir.Halkı maşa gibi kullananların cezası verilmelidir.Başkanımız Reyhanlı saldırısının arkasındakileri açıklayacaktı bunları belgeleriyle açıklasın.Cezaları yargı tarafından verilsin.Aynı zamanda cuma günü göstereceğim dediği ve bazı sebeplerden dolayı gösteremediği görüntüleri de bir an önce halkla paylaşsın...
YAZARI: BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN....
Bu yazımızda taksim olaylarının arka planını,kimlerin nasıl finanse ettiklerini,müdahalelerin ne kadar doğru olduğunu, kendi kanaatimizce açıklamaya ve anlatmaya çalışacağız.
Gezi parkı Faciası'nın dış planlayıcıları Amerikan Yahudi lobisi tarafından finanse edilmiştir.Dünyada üç şey Yahudi lobisinin elindedir.Özellikle de dünya haber ajansları dolaylı ya da dorudan onların elindedir.Böylelikle kimin nasıl düşünmesini isterse öyle düşündürttürüyorlar.Dilerseniz bu İsrail halkla ilişkiler komitesi olarak bilinen Amerikan Yahudi lobisinin baş elamanlarından bir kaçının ismini resimleriyle birlikte açıklayalım.
Alttaki resim :DONALD RUMSFELD
Alttaki resim :PAUL WOLFOWITZ
Alttaki resim :ELLİOT ABRAMS
Alttaki resim :BERNARD LEWİS
Alttaki resim :RICHARD PERLE
Alttaki resim :DOUGLAS FEİTH
Dünyada yaşanan birçok olumsuz olayın arkasında bu Yahudi Lobisi bulunmaktadır.Libya'daki iç savaşın,Suriye'deki iç savaşın,vs.. gibi birçok olayda bu lobinin parmağı vardır.
Bu olaylar ülkemize çok şeyler kaybettirdi.Özellikle ülkemizin en çok turist alan bölgesi Marmara'ya turizm açısından çok ağır bir darbe atmış durumda.Şimdi ne olacak esnaf ve turizm yatırımcıları geçen yıla oranla olan kayıplarına bizzat şahit olacak bu durumda ADALET VE KALKINMA PARTİSİ kazanırken Türkiye kaybetmiş olarak başlayacak.
Bu olay özellikle basında çok abartılı bir şekilde anlatıldı.Olayları abartılı şekilde anlatan BBC isimli kanal Türkiye'ye gelen yatırımcıları ürkütmeyi başardı.
Bu Gezi Parkı Faciası ekonomimizde bir takım oynamalara sebep oldu.Borsa İstanbul'dan çıkışların 1 milyar 280 milyon dolar olduğu açıklanırken bu çıkışların birilerine kazandırdığını hatırlatmak istiyorum.
Taksim dayanışma platformu sözcülerinin Başbakanla yaptıkları ve gece geç saatlere kadar süren görüşmeden çıktıktan sonra umutlu konuşmuşlardı.Platform sözcüsü hatta şöyle konuşmuştu:''Bize karşı pozitif bir yaklaşım sergilendi,bizimde bu pozitif tavra aynı pozitiflik le cevap vermemiz gerekiyor''derken.Niçin gösterilere hatta eylemlere devam kararı aldılar?Dışarıdan birilerinden mi talimat alıyorlar acaba?
Bu olaylar içeride ve dışarıda icra eden kollar var.Türkiye'deki dağdaki Terör faaliyetlerinin barış süreci adı altında bitirilmesiyle,biz sürekli terörün yön değiştirip şehirlere ineceğini söylüyorduk.Nitekim bu olaylarda terörün sokaklara indiğinin bir göstergesidir.Eğer ki Başbakanımız üslubuna dikkat etmeseydi.Cumhuriyet halk partisinin genel başkanına kızıp halkla terörü ayırt etmeseydi konuşmalarında devamlı bu vurguyu yapmasaydı.Terörün oyununa yenik düşecekti.Ve bu hem ülkemizi daha büyük bir kaosa hemde iktidarın oy kaybetmesine sebep olurdu.Biz oy kısmına karışmayız biz ülkemizi düşünürüz.Menfaatlar uğruna sokaklara inmeyiz.Ülkemiz için sokaklara dökülürüz.Cumhuriyet halk partisi genel başkanı Gezi parkına destek veriyor.Bu durumda şu soruları sormamız lazım.Genel başkan orada Cumhuriyetçilerin,teröristlerle birarada bulunmasına ne diyor?Oradaki insanların bir kültür yozlaşmasına terk ettiğini söylediğimizde ne diyor?Haftalarca eylem yapan göstericilerin cevre esnafa,turizm faaliyetlerine,ülkemizin dışarıdan görünümüne,ekonomimize verdiği zararlar hakkında ne diyor?
Onun bu sorulara cevap verebileceğini sanmıyorum.Düşünceleri açık ortada.İktidarı indireyim de bu nasıl olursa olsun mantığı içerisinde.İster ülke batsın,isterse iç savaş çıksın,ister ne olursa olsun ben iktidar olayımda ya da mevcut halimi koruyayım da gerisi ne olursa olsun düşüncesi içerisindedir.Öyleki gözü kör olmuş cahilane bir tutum içerisinde işin sonunu düşünemiyor.Muhalefet her şeye maydonuz olsun diye seçmedik onları onları doğruları konuşsun iktidarı denetlesin diye seçtik.Ana muhalefet partisi kendi içinde ikiye bölünmüşken birde bu milleti ikiye bölmeye çalışıyor.Fakat bu bölücü emellerine hiçbir zaman ulaşamayacak.Partinin tamamının da bu şekilde bir tutum içerisinde olduğunu düşünmüyorum açıkcası fakat niteliksiz insanlar genelin kötü bellenmesine sebep oluyor.
Başbakanın 2004 yılında savaş teknolojisin de dışa bağımlılığımızı kapatmasıyla kendi savaş teknolojimizi kendimiz üretir hale geldik.Bu çok önemli bir olay bence gerekirse aç gezelim fakat kendi savaş aparatlarımızı kendimiz üretelim.
İktidarın her aldığı kararı onaylamıyoruz.Gerekli yerlerde kardeşim burası yanlış deyip uyarıyoruz.Sandıkla gelen sandıkla gider.Eğer iktidar büyük bir hata içerisine düşerse işte o vakit Türkiye halkı olarak tepesine bineriz.
Polis müdahalelerinin doğruluk payına gelelim şimdi de ...İlk gün polis aşırı şiddet kullandığını görüyoruz.Ara arada bunu yaptı.Taş atana,molotof atana gazla karşılık verilmez o zaten teröristtir onu vuracaksın.Yalnız taş ve ya gaz attığı kamera vesaire yoluyla kanıtlanması şartıyla.Normal protesto yapan halka biber gazı kullanılmasına karşıyım çünkü bu gaz oldukça zararlıymış.Daha hafifletilmiş daha etkili alternatifler bulunulabilir.Son yapılan müdahaleyi yerli buluyorum çünkü orada kalanlar zaten marjinal guruplar ağırlıktaydı.Fakat valinin o gece göstericilerle 11 de buluşacağı halde o operasyonun yapılası doğru değil.
Haftalarca devam eden bu eylemlerin arkasında bu işi içeride finanse eden guruplara bunların sorulması Hükümetin halk adına yapacağı en büyük vazifedir.Halkı maşa gibi kullananların cezası verilmelidir.Başkanımız Reyhanlı saldırısının arkasındakileri açıklayacaktı bunları belgeleriyle açıklasın.Cezaları yargı tarafından verilsin.Aynı zamanda cuma günü göstereceğim dediği ve bazı sebeplerden dolayı gösteremediği görüntüleri de bir an önce halkla paylaşsın...
YAZARI: BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder