''AZRAİL'İN BİLE SECDE ETTİĞİ ADAM'' İSMİNİN AÇIKLAMASI İÇİN BU YAZININ KENDİSİNE TIKLA
Biz bir şeye hazırlanıyoruz bilmeden. Neye hazırlandığımızı bilmiyorum. Ama hep sanki parça parça hep bir şeyin parçalarını toplarmışım gibi. Ne olduğuğunu çözemedim. Ama beynimde biriktirdiklerim. Hoşuma giden şeyler. Merak ettiğim şeyler. Tek bir noktaya doğru gidermiş gibi geliyor sanki. Sanki değil öyle olduğuna inandım bile. Hata yapıyoruz günah işliyoruz aşağılanıyoruz vesaire ama onlarla bile sanki yetiştiriliyoruz.
Uyurken bile eğitiliyorum. Okuldaki derslerle değil başka konularla başka türlü bir eğitim bu. Çok farklı... Sonra etrafıma baktım anladım ki yalnız değilmişim. Şuan da bir çok kişi aynı şekilde eğitiliyor. Ama haberleri yok. Bireysel kimsenin kimseden haberi yok. Ama sonuçta bunu yapan güç bu parçaları da bir araya toplar mı bilmiyorum.
Yavaş yavaş yapbozun parçalarının toplanmaya başladığını düşünüyorum. Çok parça olduğunu zannetmiyorum fakat her bir parçanın ileri de muazzam bir gücünün olacağını düşünüyorum.
Eğer büyük bir şey başarılacak ise ne mutlu ki o başarının içinde bizde toz zerreciği adedince bir etki yapabilir isek. Daha büyük bir etki ve ya daha küçük bir etki Yapacak ve Yaptıracak olan Allah'tır.
İç sesler öyle diyor. Duygularım öyle diyor. Bir şey olacak. Ve bu şeyin içinde sende olacaksın diyor. Ve senin gibiler. Ve başkaları. Olacak. Bir harekat olacakmış gibi hissediyorum bu harekatın başında değil yanında olacakmışım gibi hissediyorum. Karşısında olmayalım da harekatın neresinde olursam olayım. Bu harekatın içinde olayım da karınca kadar hükmün olsun mühim değil. O bile çok büyük bir şey. Bu harekatın en küçük halkası bile dünyayı sallar. Kuvveti bilmeyen için çok üstün olacak gibi geliyor.
Bu harekatın içine giren bakteri bile virüsten daha büyük bir etki gösterir. Bunlar tamamen duygularımın hissettirdiği düşünceler. Olur ve ya olmaz. Olursa bize verilecek görevi inşallah hakkıyla yaparız.
Nasıl olacağını da düşünüyorum düşünmüyor değilim ama. Nasıl olacağını ne kadar düşünürsem düşüneyim asla nasıl olacağını kestiremeyecekmişim gibi hissediyorum. Çünkü düşüncelerimin ötesinde bir şekilde büyüyüp gelişecek ve adı duyulacak.
Tam olarak biz şuna hizmet ediyoruz diyemiyorum. Ama tahmin edebiliyorum. Tahminleri yazmam. Ve ya aşırı uç şeyleri yazmamayı daha uygun buluyorum. İnşallah hakka hizmet ederiz.
İnşallah hakikatin hizmetçisi oluruz. İnşallah bu yoldan dönmeyiz. İnşallah bu yol için ölümüne dahi olsa gözümüzü kırpmadan gideriz.
Hakikat uğruna hak uğruna dünya üzerime yürüse bir adım bile geri atmam gibi geliyor bana inşallah öyledir. Doğru bildiğimiz yolda yürüyelim. Tek başımıza bile kalacağımızı bilsek doğru yolda yürüyelim. Ama yanlışlardan yanlış yaptığımız ve bunu farkettiğimiz zaman burası yanlış olmuş onu düzeltelim deyip düzeltmeyi de yapalım. Kibre ve benlik duygusuna kapılmayalım. Kapılmayız inşallah.
Kesin ifadelerle bunu asla yapmam demiyorum. Söz olarak dile getirsem bile bunu asla yapmam desem bile. İçten asla değil Allah saptırmadığı müddetçe asla yapmam. Kendime güvenerek hiç bir şey hakkında kesin ifadeler kullanmamam inşallah. Geçmişte kullandıysam da Allah affetsin.
Ama şöyle bir durumda var kendine güvenerek hiç bir şey konuşmayan adam. Bu adam Allah'a güvenerek asla yapmam diyebilir. Allah'a dayanmış olan adamın sözlerinde fiillerinde yanlış gibi gördüğünüz şeylerin iç boyutuna girdiğiniz zaman gerçeğe vakıf oluyorsunuz zaten.
Konuşurken karşımdaki kişinin ifadelerinden kibirli mi olduğunu Allah dostu mu olduğunu evliya mı olduğunu zaten anlıyabiliyoruz. Allah öyle bir de yetenek de vermiş bize...
Suratına bakıp iki üç cümlede kurdu mu adamın ne olduğunu ne yaptığını ne ettiğini anlıyorsun zaten. Sadece suratına bakınca da manevi bir eğitim alıp almadığını anlıyoruz galiba. Konuşunca da teyit etmiş oluyorsun ha bu adam budur. Yine ufak bir yanılma payı var canım yok değil. Bu ön yargı değil. Başka bir şey.
Ama şöyle bir durumda var bazı Allah dostlarını suratından ve simasından anlıyamıyorsun.Hikmetli konuşmasından ve kerametinden anlıyabiliyorsun. Bu da şundan dolayı zannedersem. Benli cümlerle konuşsa bile oradaki ben dediği kim? O ben sözcüğü kibrinden değil o başka bir şey onu yazmıyayım.
Bazı konuşmalar bizi sıkıyor. Şunu olacağım bunu olacağım. İçimden diyorum ki hiç bir şey olamayacaksın. Allah yaptırsa olacaksın daha o yaptırmazsa ne olacaksın? Böyle dersen muhtemelen tabi diyor Allah izin verirse diyor. Diyemiyorsun ki az önce benliğinle konuştun ona çok güvendin çalışırsam mutlaka o makama gelirim dedin diyemiyorsun. Çünkü kalbi kırılır.
Biri bir gün hiç yalan konuşmam diyor. Ve işin garip tarafı benim yaptıklarımı da eleştiriyor. Yalan konuştuğunu anladım. Hatta konuşurken şunları şunları yalan konuşuyorsun diyeceksin olmayacak. Nereden biliyor yalan konuştuğumu diyecek ondan sonra uğraş dur. Açıkçası şunu yalan konuşuyorsun desem bir şey ifade etmiyecek. Ben şöyle dürüstüm böyle dürüstüm çok da yalan konuşuyor. Ama ben hiç yalan konuşmam diyor. Zaten cümlesi faul. Ben hiç yalan konuşmam. Bir sen kimsin? İki sen kimsin ki senin iradenin gücü ne ki de sen hiç yalan konuşmayacaksın. Cümle hem anı kapsıyor hem geleceği kapsıyor.Cümlenin içinde 4 tane ben var. Biz bir benle baş edip yalan konuşmasını engelleyemiyoruz. Sen 4 tane ben ile baş edip yalan konuşmayacaksın.
Bir şey diyemedim tabi her zamanki gibi. İçimden Allah'ım sen biliyorsun. Bir şeyde diyemiyorum. Her konuştuğumuza zaten muhalefette ediyor. Bir şey diyemedim. Ama en sonunda kendi yalanına da beni alet edecek kadar cesaretlendi Allah tarafından. Oh dedim ya. O anda muhalefet ettiği bütün her şeyi bir saniye de ona aktarmış ve benimsemiş oldu. Bunun huzuru başka bir yerde zor bulunur.
Bundan sonra yalan konuşmaya devam etmiyecek mi yo edecek azaltarak devam edeceğini düşünüyorum. Ama ben yalan konuşmam demez gibi geliyor. Benlik sayısı aşa düşmüştür. Bu büyük bir kazanım.
Acziyetinin farkına varmak aciz olduğunun farkına varmak çok büyük bir nimet.
Allah bizi bırakırsa eğer bütün dünyadaki bütün zenginler köle olsa bize bütün sermayelerini önümüze dökseler de bizi kimse kurtaramaz. Ama o bizimle ise Allah bizimle ve bizi seviyor ise. inşallah severdir. inşallah biz onu severdiriz. Hakkıyla olmasa da onu diğer bütün varlıklardan çok seviyor isek eğer o bizi mutlaka severdir. onun sevgisinden şüphe edilmez. Biz onu seviyor isek o bizi daha fazlasıyla severdir. Allah'ım sevgini alma içimizden. Onu büyüt artır. Aşkımızı o kadar artır o kadar artır ki hiç bir şey ona etki edemez hale gelsin. İçimizdeki yüreğimizdeki aşk ateşini o kadar artır o kadar artır ki ona hiç bir şey etki edemez hale gelsin. Bu ateşi hiçbir rüzgar söndüremez olsun.Bu aşkı hiçbir su söndüremez olsun. Allah'ım bu kadar büyük bir aşka biz talibiz talip olmasına da bu kadar büyük bir aşka karşı biz bir şey yapmadık Allah'ım.Yapmadık bu kadar büyük bir aşkın hakkını vermedik veremedik. Onun için bir şey yapmadık. Yapmadığımız halde sen bizim gönlümüze seni sevecek sevgiyi koydun. Sana karşı yine bir şey yapmadık ve yine de yapmamaya devam ediyoruz. Affet Allah'ım. Affet. Bizi bağışla biz aciziz yapabilecek durumda olduklarımızı dahi hakkıyla yapmadık affet. Hiçbir şeyin hakkını vererek yapmıyoruz. Allah'ım bağışla... Seni karşında bizi dik duranlardan etme. Senin karşında bizi böbürlenenlerden etme. Allah'ım koru bizi. Bizi bırakma Allah'ım. Bırakma Allah'ım. Benlik namına ne iddia ediyor isek hepsi senin. Vallahi senin billahi senin.
Cüzzi iradeymiş üzerinde hak iddia edermişiz ederlermiş vallahi o da senin. Vallahi Allah'ım senin olmayan hiç bir şey yok. Ateistmiş o da senin bize bir emanetin. Allah'ım biz senin emanetlerini Eminin gibi koruyamadık. Onun yaptığının milyonda biri kadar emanetlerine riayet edemedik.Edemedik Allah'ım affet. Affet Allah'ım. Yapmış olduğumuz metot yanlışlığından dolayı bizi affet. Büyük güç büyük sorumluluk istermiş vallahi billahi doğruymuş. Sorumlluklarımızı yerine getiremedik Allah'ım. Sen bizi affet. Ve bize yardım et Allah'ım. Sen olmaz isen yine yapmayacağız. Bırakma bizi Allah'ım. Allah'ım sana güvendim sana dayandım sana inandım. Sen olursan her şeyi yaparım tüm sorumlulukları seninle yüklenirim. Sen olmaz isen sorumluluğunu kaldıramayacağımız güçleri bize verme yarabbi.Sana yalvarıyorum Allah'ım sen bizi bırakma. Sana yanıyorum. Sen bizi bırakmazsın.Sen bizi terk etmezsin. Sen vefasız değilsin. Herkes arkasını döner gider ama sen gitmezsin. Sen hiç bir yaratık gibi değilsin çünkü sen yaratıcısın... Allah'ım adınla yücelt ve yükselt. Etmiş olduğumuz yanlış dua istek ve taat vesairelerimizi affet et bağışla. En doğrusunu sen bilirsin. En yüce sensin. Her şeyim yanlış baştan sona. Bütün söylemlerim bütün yazdıklarım bütün yaptıklarım ve yapacaklarım hepsi yanlış. Allah'ım bu kadar yanlışın içinde bizi doğru yola hidayet buyuracak kuvvet sensin. Ey güzel Allah'ım ne büyük hikmetlerin var ki yarattığın en yüce varlığa bile sayısız makam ve dereceler aştırarak ona acziyetini aciz olduğunu gösteriyorsun. Sen varsan her şey doğru gider. Sen var isen bütün yanlışlar doğrulara dönüşür. Sen diledin mi akıl mantık her şey takla atar. Sen diledin mi hepsi yok olur var olur. Allah'ım...
YAZARI= BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN...
Biz bir şeye hazırlanıyoruz bilmeden. Neye hazırlandığımızı bilmiyorum. Ama hep sanki parça parça hep bir şeyin parçalarını toplarmışım gibi. Ne olduğuğunu çözemedim. Ama beynimde biriktirdiklerim. Hoşuma giden şeyler. Merak ettiğim şeyler. Tek bir noktaya doğru gidermiş gibi geliyor sanki. Sanki değil öyle olduğuna inandım bile. Hata yapıyoruz günah işliyoruz aşağılanıyoruz vesaire ama onlarla bile sanki yetiştiriliyoruz.
Uyurken bile eğitiliyorum. Okuldaki derslerle değil başka konularla başka türlü bir eğitim bu. Çok farklı... Sonra etrafıma baktım anladım ki yalnız değilmişim. Şuan da bir çok kişi aynı şekilde eğitiliyor. Ama haberleri yok. Bireysel kimsenin kimseden haberi yok. Ama sonuçta bunu yapan güç bu parçaları da bir araya toplar mı bilmiyorum.
Yavaş yavaş yapbozun parçalarının toplanmaya başladığını düşünüyorum. Çok parça olduğunu zannetmiyorum fakat her bir parçanın ileri de muazzam bir gücünün olacağını düşünüyorum.
Eğer büyük bir şey başarılacak ise ne mutlu ki o başarının içinde bizde toz zerreciği adedince bir etki yapabilir isek. Daha büyük bir etki ve ya daha küçük bir etki Yapacak ve Yaptıracak olan Allah'tır.
İç sesler öyle diyor. Duygularım öyle diyor. Bir şey olacak. Ve bu şeyin içinde sende olacaksın diyor. Ve senin gibiler. Ve başkaları. Olacak. Bir harekat olacakmış gibi hissediyorum bu harekatın başında değil yanında olacakmışım gibi hissediyorum. Karşısında olmayalım da harekatın neresinde olursam olayım. Bu harekatın içinde olayım da karınca kadar hükmün olsun mühim değil. O bile çok büyük bir şey. Bu harekatın en küçük halkası bile dünyayı sallar. Kuvveti bilmeyen için çok üstün olacak gibi geliyor.
Bu harekatın içine giren bakteri bile virüsten daha büyük bir etki gösterir. Bunlar tamamen duygularımın hissettirdiği düşünceler. Olur ve ya olmaz. Olursa bize verilecek görevi inşallah hakkıyla yaparız.
Nasıl olacağını da düşünüyorum düşünmüyor değilim ama. Nasıl olacağını ne kadar düşünürsem düşüneyim asla nasıl olacağını kestiremeyecekmişim gibi hissediyorum. Çünkü düşüncelerimin ötesinde bir şekilde büyüyüp gelişecek ve adı duyulacak.
Tam olarak biz şuna hizmet ediyoruz diyemiyorum. Ama tahmin edebiliyorum. Tahminleri yazmam. Ve ya aşırı uç şeyleri yazmamayı daha uygun buluyorum. İnşallah hakka hizmet ederiz.
İnşallah hakikatin hizmetçisi oluruz. İnşallah bu yoldan dönmeyiz. İnşallah bu yol için ölümüne dahi olsa gözümüzü kırpmadan gideriz.
Hakikat uğruna hak uğruna dünya üzerime yürüse bir adım bile geri atmam gibi geliyor bana inşallah öyledir. Doğru bildiğimiz yolda yürüyelim. Tek başımıza bile kalacağımızı bilsek doğru yolda yürüyelim. Ama yanlışlardan yanlış yaptığımız ve bunu farkettiğimiz zaman burası yanlış olmuş onu düzeltelim deyip düzeltmeyi de yapalım. Kibre ve benlik duygusuna kapılmayalım. Kapılmayız inşallah.
Kesin ifadelerle bunu asla yapmam demiyorum. Söz olarak dile getirsem bile bunu asla yapmam desem bile. İçten asla değil Allah saptırmadığı müddetçe asla yapmam. Kendime güvenerek hiç bir şey hakkında kesin ifadeler kullanmamam inşallah. Geçmişte kullandıysam da Allah affetsin.
Ama şöyle bir durumda var kendine güvenerek hiç bir şey konuşmayan adam. Bu adam Allah'a güvenerek asla yapmam diyebilir. Allah'a dayanmış olan adamın sözlerinde fiillerinde yanlış gibi gördüğünüz şeylerin iç boyutuna girdiğiniz zaman gerçeğe vakıf oluyorsunuz zaten.
Konuşurken karşımdaki kişinin ifadelerinden kibirli mi olduğunu Allah dostu mu olduğunu evliya mı olduğunu zaten anlıyabiliyoruz. Allah öyle bir de yetenek de vermiş bize...
Suratına bakıp iki üç cümlede kurdu mu adamın ne olduğunu ne yaptığını ne ettiğini anlıyorsun zaten. Sadece suratına bakınca da manevi bir eğitim alıp almadığını anlıyoruz galiba. Konuşunca da teyit etmiş oluyorsun ha bu adam budur. Yine ufak bir yanılma payı var canım yok değil. Bu ön yargı değil. Başka bir şey.
Ama şöyle bir durumda var bazı Allah dostlarını suratından ve simasından anlıyamıyorsun.Hikmetli konuşmasından ve kerametinden anlıyabiliyorsun. Bu da şundan dolayı zannedersem. Benli cümlerle konuşsa bile oradaki ben dediği kim? O ben sözcüğü kibrinden değil o başka bir şey onu yazmıyayım.
Bazı konuşmalar bizi sıkıyor. Şunu olacağım bunu olacağım. İçimden diyorum ki hiç bir şey olamayacaksın. Allah yaptırsa olacaksın daha o yaptırmazsa ne olacaksın? Böyle dersen muhtemelen tabi diyor Allah izin verirse diyor. Diyemiyorsun ki az önce benliğinle konuştun ona çok güvendin çalışırsam mutlaka o makama gelirim dedin diyemiyorsun. Çünkü kalbi kırılır.
Biri bir gün hiç yalan konuşmam diyor. Ve işin garip tarafı benim yaptıklarımı da eleştiriyor. Yalan konuştuğunu anladım. Hatta konuşurken şunları şunları yalan konuşuyorsun diyeceksin olmayacak. Nereden biliyor yalan konuştuğumu diyecek ondan sonra uğraş dur. Açıkçası şunu yalan konuşuyorsun desem bir şey ifade etmiyecek. Ben şöyle dürüstüm böyle dürüstüm çok da yalan konuşuyor. Ama ben hiç yalan konuşmam diyor. Zaten cümlesi faul. Ben hiç yalan konuşmam. Bir sen kimsin? İki sen kimsin ki senin iradenin gücü ne ki de sen hiç yalan konuşmayacaksın. Cümle hem anı kapsıyor hem geleceği kapsıyor.Cümlenin içinde 4 tane ben var. Biz bir benle baş edip yalan konuşmasını engelleyemiyoruz. Sen 4 tane ben ile baş edip yalan konuşmayacaksın.
Bir şey diyemedim tabi her zamanki gibi. İçimden Allah'ım sen biliyorsun. Bir şeyde diyemiyorum. Her konuştuğumuza zaten muhalefette ediyor. Bir şey diyemedim. Ama en sonunda kendi yalanına da beni alet edecek kadar cesaretlendi Allah tarafından. Oh dedim ya. O anda muhalefet ettiği bütün her şeyi bir saniye de ona aktarmış ve benimsemiş oldu. Bunun huzuru başka bir yerde zor bulunur.
Bundan sonra yalan konuşmaya devam etmiyecek mi yo edecek azaltarak devam edeceğini düşünüyorum. Ama ben yalan konuşmam demez gibi geliyor. Benlik sayısı aşa düşmüştür. Bu büyük bir kazanım.
Acziyetinin farkına varmak aciz olduğunun farkına varmak çok büyük bir nimet.
Allah bizi bırakırsa eğer bütün dünyadaki bütün zenginler köle olsa bize bütün sermayelerini önümüze dökseler de bizi kimse kurtaramaz. Ama o bizimle ise Allah bizimle ve bizi seviyor ise. inşallah severdir. inşallah biz onu severdiriz. Hakkıyla olmasa da onu diğer bütün varlıklardan çok seviyor isek eğer o bizi mutlaka severdir. onun sevgisinden şüphe edilmez. Biz onu seviyor isek o bizi daha fazlasıyla severdir. Allah'ım sevgini alma içimizden. Onu büyüt artır. Aşkımızı o kadar artır o kadar artır ki hiç bir şey ona etki edemez hale gelsin. İçimizdeki yüreğimizdeki aşk ateşini o kadar artır o kadar artır ki ona hiç bir şey etki edemez hale gelsin. Bu ateşi hiçbir rüzgar söndüremez olsun.Bu aşkı hiçbir su söndüremez olsun. Allah'ım bu kadar büyük bir aşka biz talibiz talip olmasına da bu kadar büyük bir aşka karşı biz bir şey yapmadık Allah'ım.Yapmadık bu kadar büyük bir aşkın hakkını vermedik veremedik. Onun için bir şey yapmadık. Yapmadığımız halde sen bizim gönlümüze seni sevecek sevgiyi koydun. Sana karşı yine bir şey yapmadık ve yine de yapmamaya devam ediyoruz. Affet Allah'ım. Affet. Bizi bağışla biz aciziz yapabilecek durumda olduklarımızı dahi hakkıyla yapmadık affet. Hiçbir şeyin hakkını vererek yapmıyoruz. Allah'ım bağışla... Seni karşında bizi dik duranlardan etme. Senin karşında bizi böbürlenenlerden etme. Allah'ım koru bizi. Bizi bırakma Allah'ım. Bırakma Allah'ım. Benlik namına ne iddia ediyor isek hepsi senin. Vallahi senin billahi senin.
Cüzzi iradeymiş üzerinde hak iddia edermişiz ederlermiş vallahi o da senin. Vallahi Allah'ım senin olmayan hiç bir şey yok. Ateistmiş o da senin bize bir emanetin. Allah'ım biz senin emanetlerini Eminin gibi koruyamadık. Onun yaptığının milyonda biri kadar emanetlerine riayet edemedik.Edemedik Allah'ım affet. Affet Allah'ım. Yapmış olduğumuz metot yanlışlığından dolayı bizi affet. Büyük güç büyük sorumluluk istermiş vallahi billahi doğruymuş. Sorumlluklarımızı yerine getiremedik Allah'ım. Sen bizi affet. Ve bize yardım et Allah'ım. Sen olmaz isen yine yapmayacağız. Bırakma bizi Allah'ım. Allah'ım sana güvendim sana dayandım sana inandım. Sen olursan her şeyi yaparım tüm sorumlulukları seninle yüklenirim. Sen olmaz isen sorumluluğunu kaldıramayacağımız güçleri bize verme yarabbi.Sana yalvarıyorum Allah'ım sen bizi bırakma. Sana yanıyorum. Sen bizi bırakmazsın.Sen bizi terk etmezsin. Sen vefasız değilsin. Herkes arkasını döner gider ama sen gitmezsin. Sen hiç bir yaratık gibi değilsin çünkü sen yaratıcısın... Allah'ım adınla yücelt ve yükselt. Etmiş olduğumuz yanlış dua istek ve taat vesairelerimizi affet et bağışla. En doğrusunu sen bilirsin. En yüce sensin. Her şeyim yanlış baştan sona. Bütün söylemlerim bütün yazdıklarım bütün yaptıklarım ve yapacaklarım hepsi yanlış. Allah'ım bu kadar yanlışın içinde bizi doğru yola hidayet buyuracak kuvvet sensin. Ey güzel Allah'ım ne büyük hikmetlerin var ki yarattığın en yüce varlığa bile sayısız makam ve dereceler aştırarak ona acziyetini aciz olduğunu gösteriyorsun. Sen varsan her şey doğru gider. Sen var isen bütün yanlışlar doğrulara dönüşür. Sen diledin mi akıl mantık her şey takla atar. Sen diledin mi hepsi yok olur var olur. Allah'ım...
YAZARI= BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN...

