''AZRAİL'İN BİLE SECDE ETTİĞİ ADAM'' İSMİNİN AÇIKLAMASI İÇİN BU YAZININ KENDİSİNE TIKLA
Şimdi bazı insanlar var rakıyı bırakıyor, kumarı bırakıyor vesaire sonra kendi çapında hak yoluna giriyor ve ya girdiğini zannediyor. Daha sonra onun gibi olmayanları eleştirmeye başlıyor. Sevap ve günah tartısına başlıyor aklınca... Terazisi bu tartıyı yapabileceğini zannederek böyle ahmakça bir işe kendini adamaya başlıyor.
Hatta bazen kendini belli bir düzeyde görüyor diğerlerini ise ikinci sınıf üçüncü sınıf görüyor. Ve dahası da var. Cübbe sarık takmayan halkın arasına çok itici olacağını bile bile cübbe ve sarıkla sakalla vesaire ögelerle giriyor. Yanlış anlamayın cübbeye sarığa sakala asla karşı değilim. Kurban olurum onlara. Lakin işin başka bir boyutunu okuyucularıma göstermek istiyorum. Metot yanlışlığına... Daha içinde tam cihat yapamamış adam cübbeye sarığa şuna buna özeniyor.Olmadan oldum diyor. Bunun bazı sakıncaları var. Bir en evvela görüntüsü ile insanları soğutuyor. Yaptığı yanlış insanların İslama karşı bir ön yargı oluşturmasına sebep oluyor. Ham adamın görüntüsü ile peygamberimize benzeme çabası boş ve tehlikeli ve hatalı bir adım olur. Önce iç dünyanı değiştir dış dünyan zaten içine ayak uydurur. Şekil ve sedaya şahsi olarak önem veriyorum lakin iç dünya iç alem gönül dünyası orası daha önemli...
Bir de şöyle yapanda var. Sarık takmış sokak da dolaşıyor. Bir kaç kişi durduruyor sarığına laf atıyorlar. Vesaire sakalına laf atıyorlar. Neden bıraktın sakal ne işe yarıyor vesaire. Uğraş dur. işin garip tarafı sakalına cübbesine laf atılan bu şahıs mutlu oluyor. Neden mi mahiyetini bilmiyorlar eleştiriyorlar onlar günaha batıyormuş kendisi bu durumdan dolayı sevap alıyormuş.
İşte şimdi bombardımanı hak ettin. Bir koçum insanların senin cübbene sarığına laf atarak onların günaha girmesini istiyor musun? Onların senin yüzünden günaha girmesi hoşuna gidiyor mu? Sen sevap kazanmak uğruna karşındaki bilinçsiz insanların günah kazanmasını mı istiyorsun?
Tasavvufi terbiye almış biri sadece kendini düşünmez bütün insanlığı düşünür. o yüzden bu sorular karşısında istiyorum diyemiyor zaten. İşin fıkıhsal boyutunda da sevap falan işlediği de yok zaten. Ama mantıksal olarak çürütülmesi daha makbul.
Saçla sarıkla sakalla yürümez bu işler bu işler gönül işi. Gönülle yürür.
Metot çok önemli ağır bir hakikati hazmedemeyecek birine söylersin. Adam hazmedemez azcık bir imanı vardır olancasını da alırsın yolcu edersin. Konuşurken ve ya yazarken düzey ayarlama kişinin düzeyine uygun sözcükler kurmak. Kademe kademe hakikatleri nüfus ettirmek lazım gelir. Bu da büyük bir sanat. Bilmeden kırdığımız döktüğümüz var ise Allah affetsin. Allah kırdıklarımız var ise onları daha yüksek mevki ve makamlara getirsin...
YAZARI=BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN...
Şimdi bazı insanlar var rakıyı bırakıyor, kumarı bırakıyor vesaire sonra kendi çapında hak yoluna giriyor ve ya girdiğini zannediyor. Daha sonra onun gibi olmayanları eleştirmeye başlıyor. Sevap ve günah tartısına başlıyor aklınca... Terazisi bu tartıyı yapabileceğini zannederek böyle ahmakça bir işe kendini adamaya başlıyor.
Hatta bazen kendini belli bir düzeyde görüyor diğerlerini ise ikinci sınıf üçüncü sınıf görüyor. Ve dahası da var. Cübbe sarık takmayan halkın arasına çok itici olacağını bile bile cübbe ve sarıkla sakalla vesaire ögelerle giriyor. Yanlış anlamayın cübbeye sarığa sakala asla karşı değilim. Kurban olurum onlara. Lakin işin başka bir boyutunu okuyucularıma göstermek istiyorum. Metot yanlışlığına... Daha içinde tam cihat yapamamış adam cübbeye sarığa şuna buna özeniyor.Olmadan oldum diyor. Bunun bazı sakıncaları var. Bir en evvela görüntüsü ile insanları soğutuyor. Yaptığı yanlış insanların İslama karşı bir ön yargı oluşturmasına sebep oluyor. Ham adamın görüntüsü ile peygamberimize benzeme çabası boş ve tehlikeli ve hatalı bir adım olur. Önce iç dünyanı değiştir dış dünyan zaten içine ayak uydurur. Şekil ve sedaya şahsi olarak önem veriyorum lakin iç dünya iç alem gönül dünyası orası daha önemli...
Bir de şöyle yapanda var. Sarık takmış sokak da dolaşıyor. Bir kaç kişi durduruyor sarığına laf atıyorlar. Vesaire sakalına laf atıyorlar. Neden bıraktın sakal ne işe yarıyor vesaire. Uğraş dur. işin garip tarafı sakalına cübbesine laf atılan bu şahıs mutlu oluyor. Neden mi mahiyetini bilmiyorlar eleştiriyorlar onlar günaha batıyormuş kendisi bu durumdan dolayı sevap alıyormuş.
İşte şimdi bombardımanı hak ettin. Bir koçum insanların senin cübbene sarığına laf atarak onların günaha girmesini istiyor musun? Onların senin yüzünden günaha girmesi hoşuna gidiyor mu? Sen sevap kazanmak uğruna karşındaki bilinçsiz insanların günah kazanmasını mı istiyorsun?
Tasavvufi terbiye almış biri sadece kendini düşünmez bütün insanlığı düşünür. o yüzden bu sorular karşısında istiyorum diyemiyor zaten. İşin fıkıhsal boyutunda da sevap falan işlediği de yok zaten. Ama mantıksal olarak çürütülmesi daha makbul.
Saçla sarıkla sakalla yürümez bu işler bu işler gönül işi. Gönülle yürür.
Metot çok önemli ağır bir hakikati hazmedemeyecek birine söylersin. Adam hazmedemez azcık bir imanı vardır olancasını da alırsın yolcu edersin. Konuşurken ve ya yazarken düzey ayarlama kişinin düzeyine uygun sözcükler kurmak. Kademe kademe hakikatleri nüfus ettirmek lazım gelir. Bu da büyük bir sanat. Bilmeden kırdığımız döktüğümüz var ise Allah affetsin. Allah kırdıklarımız var ise onları daha yüksek mevki ve makamlara getirsin...
YAZARI=BAHADIR ÇAKIR O ADAM SENSİN...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder