1 Ocak 2015 Perşembe

Yaratılan Hiçbir Şey Lüzumsuz Değil

İngilizler kafir ben Müslümanım, kafirler cehenneme gidecek....Soru nereye gidiyor zaten belli. Soru başlı başına hatalı...Soru biraz daha devam edince İngilizlerin suçu ney falan filana gelecek. Soru küfür barındırıyor içinde. Resmen Allah'ı sorguluyor. Allah'ın yaptıklarını sorguluyor. Lakin şöyle bir durum var. Soru aceyip derecede hatalı. Kimsenin Müslüman olarak öleceğine garantisi yok. Bir saniye sonra bütün İngilizlerin Müslüman olarak ölüp ölmeyeceğinin garantisini kimse veremez. Allah isterse dilerse Müslümanı kafir, kafiri Müslüman yapar mı yapar. Allah'ın lüzumsuz tek bir işi yoktur. İşin içindeki hikmeti biz çözemeyiz. Biz çarpım tablosunu unutan adamlar olayların içindeki hikmeti çözebilecek düzeyde olabilir miyiz? Allah vakıf ederse olayların sırlarını gösterir ise görürüz de görmemiz lüzumlu mu? Küçücük bir olayın içinde binlerce hikmet sır saklıdır. Bunlara vakıf olsak ne olacak? Vakıf olmamız gerekene zaten vakıf olabiliriz.
Her insan Müslüman doğar fakat bulü çağına gelip akıl baki olduğu zaman kendisi Müslüman ya da başka bişi olur. Genel kabul bu yönde tabi işin içinde bir sürü hikmet sır gizli.
Kafir olur ölürken Müslüman gider. Bir ara Müslüman olur bakmışsın kafir ölmüş. Mesele ölürken Müslüman ölmek. Hak üzere ölmek. Bütün mesele bu. Bizim normalde Müslüman kafir diye yaptığımız ayrım bile hakikat manasında hata içermektedir. Kimin Müslüman olduğunu bilemeyiz ki. Son anımızda Müslüman olarak öleceğimizi bilemeyiz ki. Bizim yaptığımız ayrımlar zahiri ayrımlar lazım mı kimi zaman lazım. Ama bu tip sorular karşısında zahiri cevaplar tatmin edici olmuyor malesef. Allah'a muhalif olunmaz onun yaptıkları sorgulanamaz. O ne yapmışsa güzel yapmıştır. Biz bunu tartacak akıl ve güce sahip değiliz. Bizim terazi fazla ağırlığı çekmez. Salla gitsin.
Filistin'de Müslümanlar ölüyor vesaire bütün her şey Allah'ın izni ile oluyor. İster sev ister isen de sevme. Kafir belli bir güç toplamış Allah'ın izni ile ve Müslüman sabileri kırıyor. İçimiz yanıyor çünkü suçlu biziz Çin soydaşlarımıza eziyet ediyor cevap verecek gücümüz yok. Süreç tarihte yaptığımız hatalarla onların lehine dönmüş. Bizim ise aleyhimize aklımızı kullanmayı başarır isek tersi de mümkün. Her şey Allah'la oluyor. Onsuz hiç bir şey olmaz. Dünyada adaletsizlik var fakat dünyanın en zengin insanları yukarıdan aşa haram bedenle ölüp gidecekler. Her kesin bir ömrü var. Ve bu dünya da adalet yerini bulursa bulur bulmaz ise öbür tarafta mutlaka bulacaktır.
Biz bu tip abuk subuk sorularla uğraşmıyacağız bizim bilmediğimiz Milyonlarca etmen var. O yüzden bu küçücük akılla Allah'ı karşımıza alıp onun yaptıklarını sorgulamayalım. Biz kendimize bakalım af dileyelim. Başka elimize fırsat geçerse değerlendirmeye bakalım. Fırsatları yakalamak için uğraşalım çabalayalım. Dua edelim. Her şey olacağına varır. Bizim etkimiz ne kadar. Allah bir karıncayla bile dünyayı ikiye bölebilir. Allah dilerse tasavvurumuzun aklımızın hayalimizin tam tersi şeyler olabilir. Allah böyle dilemişse böyle olmuştur. O nasıl dilerse öyle olur. Bunun bir sürü nedeni var. Ve biz bu nedenlerin çoğunu anlamaktan çok uzağız.
Dün doğru olan bugün yanlış olabilir. Biz cahiliz ne kadar ilim öğrenirsek öğrenelim hep cahil kalacağız. Cahillik devresinden hiç çıkamayacağız. Her şey Allah da bitiyor ve yine onda başlıyor. O çok güzel o kadar güzel ki. Onda akıllar bitiyor. Hayaller yok oluyor. Onda her şey yok oluyor. Onun varlığının yanında bizim varlığımız ne ki? O çok güzel...Oo anlatılamaz. Onu hep güzel bilelim sevgili bilelim. Ona aşık kullar olmaya çalışalım.
Bazı zanlar var. Allah'ı ceza kesici olarak azap edici olarak tanımayın. Nasıl düşünür iseniz Allah o şekilde karşınıza çıkar. O güzel o sevgili onu böyle tanıyalım. O merhametli şevkatli. Böyle tanıyıp bilelim.
Kötü olayları kadere iyi olayları kendimizden bilmemiz doğru değil. Kainatta olan her şey Allah'ın kaderi dahilinde dir. Allah'ın olmadığı hiç bir olay yoktur. O dilemeksizin yaprak bile kıpırdamaz.Allah'ın yaratmış olduğu hiç bir şey lüzumsuz değildir. Bize lüzumsuz gözükebilir fakat hepsinin bir hikmeti sırı vardır. Kimisine kimileri vakıf olur kimisine vakıf olmazlar orası farklı. Ama her şeyin bir sebebi vardır. Her oluş bir sebep üzere cerayan eder. Olmuşsa arkasında bir sebep vardır. Sebepleri yaratan Allah'tır. Şeytan o bile lüzumludur. Lüzumsuz değildir. Nefis oda lüzumludur. Bize kötü gelen ve ya iyi gelen her şey lüzumludur. Şeytana ve nefse karşı muhalif olursan yükselirsin. Onlar olmasa idi yükselmen mümkün olmayacaktı belkide. Kainatta Allah her şeyi zıddı kaimi ile yaratmış. Acı olmasa tatlının, cehennem olmasa cennetin vesaire ne olduğunu bilemezdik. Biz zıtlıklara mahkumuz. Zıddı olmayanı bilmekten ve tanımaktan uzak düşüyoruz. Tasavvurumuza girdiremiyoruz. Nitekim Allah'ın zıddı yok. Onu tanıyıp bilmede akıl yetersiz kalıyor. Bizim aklımız zıtdı kaimi olanları bilebiliyor. Allah'ı akıl ile bilemeyiz. Onu tanıyıp bilmek Kalbin işidir.
Olayları fiilleri tetikleyen şey kalptir. Modern bilim bizim bu söylediğimizi ret ediyor. Fiilleri olayları beynimizden aklımız ile tasarlayıp işlediğimizi söylüyor ama bence yanılıyor. Beyine sinyalleri gönderen kalptir. Her şeyin ilk çıkış noktası kalptir. İnsanda iki tane akıl var. Birine nefis etki edebiliyor iken diğerine etki edemez. Nefis sinyal gönderse de ikinci akla etki edemez. Geri gönderir nefsin isteklerini ret eder.
Ruhu sultandan çıkan sinyaller o akla gider. Kötü şeylerinde ilk çıkış noktası kalptir nefisin gönderdiği sinyal akla gider. Aklı selimine gitmez ama diğer akla gider. Akıl nefisten çıkan sinyali planlar. Hırsızın hırsızlık planı içinde akla ihtiyacı var bunu planlayan akıl işte selim olmayan aklıdır. Biz o yüzden gönül aynası diyoruz. Önce orayla ilgileniyoruz. Bilim akılla ilgilenmeye devam etsin.

YAZARI=BAHADIR ÇAKIR                                                                     O ADAM SENSİN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder